Batu'nun sesiyle aniden uyandım. Saat sabahın 5'iydi. Batu odama girerek;
- "Eda,acil salona inmen gerek"
diyerek odamdan ayrıldı.
Batu odamdan ayrılınca ilk önce ellerimi bir gözlerime götürdüm ve pencereden dışarıya baktım. Daha gökyüzü tam aydınlanmamıştı.
Gözlerimi pencereden çektikten sonra yavaş yavaş kalkmaya çalıştım çok yorgundum bedenim bir ölü gibi yorgundu.
Yatağımda oturma pozisyonuna geçtikten sonra terliklerimi giyerek yatağımdan ayrılmak zorunda kaldım.
Merdivenlerden inerek salona ulaşmaya çalışıyordum.
Ve tüm ev sakinlerinin salonda olduğunu gördüm.
Benim salona girmemle beraber herkes bir anda susmuştu.
"Eda,sonunda gelebildin çok önemli bir şey söylememiz gerekiyor" dedi Batu.
Bende kafamı "buyrun" anlamında sallayarak konuşmalarını bekledim.
Batu hemen sessizliği bozarak;
-"Eda,sana hem iyi hem kötü bir haberim var."
- İyiden başlayabilirsin.
- "Öncelikle Barış bu eve yerleşiyor"
- Oha ciddi misin? Hiç beklemiyordum.
- "Kötü habere gelicek olursak. Ahu'da yerleşiyor"
- Nasıl ya neden ki? Ahu aramızdan biriyle arkadaş değil ki.
- "Çınar ve Ahu çıkıyor."
Ciddi miydi? Gerçekten inanamıyordum Barış'ın gelmesine bir o kadar sevinirken Ahu'nun gelmesinede bir o kadar üzülüyordum.
İçimden bunlar geçerken,Çınar'a dönerek;
- Hayırlı olsun kanka benim için sorun değil Barış geliyormuş sonuçta aşırı mutlu oldum.
Çınar;
- "İyi,sıkıntı yok o zaman kanka"
- Sıkıntı yok.
Çınar mutlu görünmeye çalışsada benim Ahu'yu sevmediğimi biliyordu.
Şu an herkes susuyordu tâ ki benim soruma kadar.
- Eee Ahu ne zaman geliyor?
