Saat 23:58 de aşağı indim.
Saat tam 00:00 da Yenal geldi.
Siyah bir Jeep'e bindik.
Yol boyunca hiç konuşmadık.
Nereye gittiğimizi bile bilmiyordum.
Uzun bir yol gittikten sonra daha tamamlanmamış bir inşaatın önüne geldik.
Kapıyı açtım ve arabadan indim.
- "Yenal, neden buraya geldik?"
Kolumdan tuttu ve inşaatın içine girdik merdivenlerden yukarı çıktık boş bir odanın içerisine girdik.
Beni duvara itti bir sandalye çekti ve konuşmaya başladı;
- "Bak Eda, senden intikamam almam gerekiyor çünkü gururumu iki paralık ettin. Her şey senin yüzünden oldu.
Arkadaşlarım ve kardeşim senin yüzünden tutuklandı. Ve bu benim içimi yiyip bitiriyor. Seni öldürmek istiyorum ama yapamıyorum" dedi ve yutkundu. Oturduğu sandalyeden kalktı ve yanıma doğru yaklaştı parmaklarıyla saçımı geriye doğru attı ve dudaklarını dudaklarımla buluşturdu.
Geri çekilmeye çalıştıkça o bana daha fazla yaklaşıyordu.
Kendimi bırakmak zorunda kaldım ve dudaklarının dudaklarımla buluşmasına izin verdim.
Benden geri çekildi ve tekrar sandalyeye oturdu.
Cebinden sigara paketini ve çakmağını çıkardı.
Paketin içinden bir dal sigara alıp paketi bir kenara fırlattı.
Çakmağıyla sigarasını yaktı ve sigarasının dumanını yüzüme üfledi.
O çakmağıyla sigarasını yakarken, sanki beni yakıyordu.
O sigarasının dumanı üflerken, sanki tozları temizlemek için üfler gibi beni üflüyordu.
Yaptığı her şeyden korkuyordum.
Yenal adında bir psikopatla aynı odada kalıyordum. Bana daha önce zarar vermişti. Neden şimdi vermesin ki?
- "Bu gece benimlesin eve gitmiyorsun."
- Hayır gidiyorum.
- "Hayır gitmiyorsun."
- Bak evdekiler merak eder anladın mı?O yüzden eve gitmem lazım.
- "Umrumda değil. Gitmemen için seni bağlayabilirim bile istersen daha fazla inatlaşma."
- Tamam, bari Batu'yu falan aramama izin ver.
- "Hayır."
- Peki tamam o zaman buraya neden geldik?
- "Sana anlatmam gereken bir sürü şey var.Senin de sigara ihtiyacın olucak. Paketten bir tane al istersen."
- Kullanmıyorum.
Sigarasını içmeye devam ederek anlatmaya başladı.
- "10 yaşımda annem ve babam ayrıldılar. Annem Almanya'ya taşındı. Babamı ise 3 sene önce kaybettim.
Sadece kardeşim ve ben yaşıyoruz. Onuda elimden aldılar gördüğün gibi.
Bende bir çeşit hastalık hatta bir çok çeşit hastalık var. Kendimi her an kaybedebilirim sinir krizleri geçirebilirim. Seni öpebilirim, sana zarar verebilirim. O yüzden benimleyken haraketlerine dikkat ediceksin. Seni öptüğüm için seni sevdiğimi düşünme çünkü hayatımda hiç bir kadına değer vermedim. Annem ve kardeşim dışında. Ama sanırım sen beni seviyordun her öptüğümde karşılık veriyorsun güzelim" dedi sırıtarak.
- Ben kardeşin için özür dilerim ondan şikayetimi çekerim ama arkadaşların zerre umrumda değil. Baban için gerçekten üzüldüm başın sağolsun. Ve şuna açıklık getirim. " Seni sevmiyorum senden nefret ediyorum bana her defasında zarar veren zorla öpen bir insanı sevmememi bekleme. Evet öpüşüne karşı sessiz kalıyorum karşılık vermiyorum "hani öyle diyorsun ya" az önce beni öperken seni ittirdim farkındaysan. Asla aklından bunlar geçmesin. Ve şimdi eve gitmek istiyorum."
- "Yo hiç bir yere gitmiyorsun.Gidersen sabah gidersin ve saat daha 02:37 daha sabaha var güzelim."
- O zaman ben uyuyorum sabah da giderim.
Odanın köşesinde kocaman bir battaniye vardı. Onu iyice serdim ve üstüne yattım.
Hava soğuktu o yüzden battaniyenin bir parçasını yere sermeyip üzerime örttüm.
Yenal da yanıma geldi beni kendine çekti ve battaniyenin diğer bir köşesinide o üstüne örttü.
Ondan uzaklaşmaya çalıştıkça beni kendine çekti.
- Yenal uzak dur benden.
- "Yo." dedi ve daha fazla kendine çekti.
Boynumdan öptü ve kollarını belimden geçirerek bana sarıldı.
- "Yanlış anlama ben kardeşimle böyle yatıyorum ve onu çok özledim. Seni, kardeşim olarak düşündüm."
- Bu açıklamaların hiç bir önemi yok. Beni seviyor gibi gözüküyorsun. Her ne kadar sevmiyorum desende öyle gözüküyor.
- "Fazla konuştun sus artık yat"
Ondan kendimi çektim ve uyumaya çalıştım.
