17.Bölüm

6 1 0
                                    

Batu 2 haftadır eve uğramıyordu.
Telefonları sürekli kapalıydı kimse nereye gittiğini bilmiyordu.
Buna ben de dahil.
Yenal bir süredir ortalıkta yoktu ve bu sessizlik hiç hoş bir sessizlik değildi.
İkisinin de aynı anda ortadan kaybolması tuhaf geliyordu.
Batu'yu çok özlemiştim ona bir şey olursa ne yapardım bilmiyorum.
Umarım geri döner.
Aklımdan Batu ve Yenal'ın beraber olduğu düşünceleri geçiyordu ama ihtimal vermiyordum.
Bu düşünceler sıyrılıp gardırobumun başına geçtim kahverengi kareli gömleğimi,beyaz tişörtümü ve kot rengi şortumu aldım
ve üstüme geçirdim.
Bacaklarım olduğundan daha beyaz gözüküyordu.
Saçlarımı da düzleştirdikten sonra mutfağa indim.
Ahu tek başına kahvaltı yapıyordu.
Sabah sabah keyfim kaçmıştı samimiyetsiz bir gülümse attıktan sonra portakal suyumdan bir yudum alıp mutfaktan çıktım.
Kapı da olan ayakkabılarımı alıp kendimi dışarı attım.
Gerçekten özlemişim.
2 haftadır dışarı çıkmıyordum.
Almam gereken birkaç kitap vardı.
En sevdiğim kitapçıya girdim ve aradığım kitaplara bakındım.
Etraf çok güzel kitap kokuyordu.
Aradığım kitapları bulduktan sonra bir kafeye gittim ve kendime kahve söyledim.
Hem yeni aldığım kitapları okur biraz da dinlenirdim.
Tam okumaya yoğunlaşmışken tanıdık bir sesin
"Oturabilir miyim?"dediğini duydum.
Bu tanıdık ses Batu'ya aitti.
Şaşkınlığımdan ne yapacağımı bilemedim 7 saniye kadar duraksadıktan sonra Batu'nun boynuna atladım.
O da şaşırmış olacak ki ilk başta herhangi bir tepki vermedi daha sonra o da bana sarıldı.
Gerçekten çok özlemiştim.
Bir dakika kadar uzunca sarılmamızın ardından o da benim karşıma oturdu.
"Nerelerdeydin? Seni çok merak ettik.
Telefonunu defalarca aradım sürekli aradığım kişiye ulaşılamıyordu."
"Biliyorum Eda. Önemli birkaç işim vardı."
"Bize haber verebilirdin."
"Dediğim gibi önemli ve acil bir işim vardı halledilmesi gerekiyordu ve şu an geldim.
Büyütülecek bir şey yok."
Ses tonumu biraz yükselterek
"Ne demek büyütülecek bir şey yok Batu?
Seni çok merak ettim en azından bir telefon açıp haber verebilirdin 2 hafta boyunca senin gelmeni bekledim. İçim içimi yedi sana bir şey mi oldu diye endişelenmeye başlamıştım.
Bir de onunla beraber aynı anda kaybolunca endişem iki kat daha arttı."
"Kimle?"
"Boşver."
"Kiminle dedim Eda?"
"Önemli bir şey değil tamam sen şu an burdasın o yüzden sıkıntı yok."
"Eda sinirlenmeye başlıyorum."
"Yenal ile aynı anda kayboldunuz bundan bahsediyordum."
Batu'nun bakışları aniden sertleşti bakışları o kadar öfkeliydi gözlerinde ki alevleri görebiliyordum.
"Sen Yenal'ı mı takip ediyorsun?
"Ne alakası var Batu?"
"Onun kaybolduğunu nerden çıkardın."
"Ses seda çıkmayınca ona da bir şey oldu sandım.Bu sessizlik pek normal değil."
"Eda,Yenal artık bize bulaşmayacak ağzının payını verdim.
10 kilometre yakınımıza bile yaklaşamayacak."
"İyi de nasıl? Batu ciddi misin? Yenal ile birlikteydin dimi?
Sana zarar falan mı verdi iyi misin şu an?
Gerçekten inanmıyorum Batu sen ne yaptın?
Yenal psikopatın teki bu kararı nasıl vermesini sağladın?"
"Sakin ol Eda!
Onunla düzgünce konuştum ve o da tamam dedi bu kadar."
"Sen de inandın öyle mi? Batu, ona asla güven olmaz."
"Gerçekten hallettim."
Çok tedirgin olmuştum Yenal'ın tamam diyip kestirip atması hiç normal değildi.
Geçen evi bulup geldiğin de onun da gözünden aynı alevler çıkıyordu ve tehditler savurmuştu.
Bu yüzden pek inanamıyordum.
Batu'ya bunları söylersem olay büyürdü bu yüzden susmaya karar verdim.
Ben düşüncelere dalmışken Batu'nun sesi benim düşüncelerimden sıyrılmama sebep oldu.
"Eda,pek mutlu değil gibisin."
"Yoo,gayet mutluyum sen geldin ve Yenal pisliğinden kurtulmuşuz neden mutlu olmayayım ki?"
"Pek kurtulduğun için mutlu olmuşa benzemiyorsun."
"Batu ne ima etmeye çalışıyorsun."
"Eda,sen Yenal'ı mı seviyorsun?"
"Batu sen ciddi misin? Hayır yani bu şakaysa komik şaka değilse daha komik.Bana zarar veren psikopatın neresini sevebilirim ki."
"Dışardan pek öyle gözükmüyor."
"Dışarıdan nasıl gözüküyormuş Batu Bey."
"Eda,Yenal bana her şeyi anlattı ondan hoşlanıyormuşsun.Onun sözlerine inanmadım ama senin de hal ve hareketlerin ondan hoşlandığını gösteriyor."
"Sana gerçekten inanmıyorum Batu.
Sen böyle düşünmeye devam et seni inandırmak zorunda değilim."
Sinirle eşyalarımı toplayıp masadan kalktım hesabı ödemeye gittim ödedikten sonra kapıya doğru yönelerek hızlı bir şekil de çıktım Batu'nun arkamdan geldiğini hissedebiliyordum.
Kolumu sert bir şekilde çekti ve beni olduğum yere sabitledi.
"Eda,yapma böyle."
"Ben mi yapıyorum?"
" Bir anlık sinirle söyledim özür dilerim."
"Pek sinirli gibi durmuyordun sen içinden geçenleri söyledin Batu özür dilemene gerek yok."
"Eda,lütfen yapma böyle."
"Seni artık tanıyamıyorum Batu.Lütfen bir süre görüşmeyelim."
"Ne? Eda,delirdin mi sen?
"Kolumu bırakır mısın?"
Batu hala sert bir şekilde kolumu sıkmaya devam ediyordu.
"Eda,büyütülecek bir şey yok."
"Ne demek büyütülecek bir şey yok?Batu şaka falansa komik değil gerçekten."
"Şaka değil gayet ciddiyim."
"O zaman ben sana açıklayim Batu.
O Yenal denen pislikle toplasak 1-2 hafta falan geçirmişimdir.
O haftalar içerisin de benim neler çektiğimi sen bilemezsin.
Bak yüzüme.Yüzüme bak.
Bu çizikleri kim yaptı sen çok iyi biliyorsun.
Bak boynuma o izleri de kimin yaptığını biliyorsun.
Ben çok acı çektim ve o pisliğin işkencelerine maruz kaldım.
Ben ağladıkça o daha çok zarar verdi.
Sen de şimdi karşıma geçmiş Yenal'dan hoşlanıyorsun diyorsun.
Konuşacak bir şey kalmadı Batu.
Beni çok kırdın."
Gözyaşlarımın akmasına izin verdim ve koşarak kaçtım.
Nefesim kesilene kadar koştum.
Ağladığım için her yeri bulanık görüyordum.
Gözlerim nerede olduğumu seçemiyordu.
Bir bank bulup oraya oturdum.
Gözlerimi ovaladım ve derin derin nefes almaya başladım.
Sakinleşmem gerekiyordu.
Biraz kendime geldikten sonra ayağa kalktım ve nerede olduğumu bilmeden yürümeye başladım.
Kaybolmuştum.
Daha fazla yürüyecek halim kalmamıştı.
Tam kendimi bırakıyordum ki kollarımda bir el hissettim.
Batu beni nerden bulmuştu bilmiyorum ama onunla gitmek istemiyordum.
"Batu bırak beni."
"Eda,inat etme. Seni eve götüreceğim."
"Seninle gelmek istemiyorum."
"Böyle bir seçeneğin yok."
"Ben sana var mı diye sormadım seninle gelmeyeceğim."
"Öyle mi?"
"Evet öyle."
"Peki,sen istedin."
Batu beni kucağına aldı ben ne kadar sırtını yumruklasam da bağırsam da pek bir faydası olmadı.
Arabanın arka koltuğuna beni yerleştirip emniyet kemerimi bağladı.
Kapıyı zorlasam da açılmadı.
Bir süreden sonra teslim oldum ve kapıyı zorlamayı bıraktım.
O kadar yorgundum ki hareket edecek halim kalmamıştı.
Kendimi bıraktım ve uykuya daldım.

Ruhumun ÇizikleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin