Herkese iyi akşamlar❤️MEDYADAKİ HYUNGWON'UN BAKIŞI...
Aslında bu bölümü yayınlamayacaktım çünkü devamında ne olacağı hakkında hiçbir fikrim yok. Hayırlısı artık... Umarım beğenirsiniz❤️"Hoşgeldiniz Bay Yoo, lütfen oturun."
Dr. Lee hastasına muhteşem bir gülümseme sunarak masanın önünde bulunan sandalyelerden birini eliyle işaret etti.
Kihyun kendisine gösterilen yere bitkin bir şekilde ilerledi. Ne konuşacaklarsa hemen konuşup bir an önce eve gitmek istiyordu. Zaten bu doktor bozuntusu herifi sevmemişti. İtiraf etmesi gerekirse herkesin çok kolay anlaşabileceği birisiydi. Yüksek bir enerjisi vardı ve içten bir şekilde gülümsüyordu fakat sürekli dudaklarını yalaması sinir bozucuydu. Bunu ona söylemesi gerektiğini aklına kazıdı. Ayrıca doktor olmak için oldukça genç biriydi fakat daha fazla düşünememeye karar vererek kendisine gösterilen yere oturdu ve beklemeye başladı. Daha önce böyle bir ortamda bulunmadığı için nasıl davranması gerektiğini bilmiyordu. Zaten sorunları genelde kendi içinde çözmeye çalışır, kimseyi bulaştırmazdı.
"Önce tanışalım. Adım Lee Minhyuk. Bana Minhyuk diyebilirsin. Sonraki seanslarımızı beraber geçireceğiz. Sıra sende, hadi bana kendinden bahset."
Kısa olanın zaten gergin olan sinirleri iyice gerilmişti. İnsanlara kendini tanıtmaktan nefret ederdi. Küçükken babasının mesleği nedeniyle sayamayacağı kadar çok taşınmışlar ve insanlara kendini defalarca anlatmak zorunda kalmıştı. Sakin olması gerektiğini düşündü. Şu an içini rahatlatan tek şey çıkışta Jooheon'a yaşatacaklarıydı.
"Ben Yoo Kihyun, 23 yaşındayım."dedi gergince gözlerini Dr. Lee'nin ofisinde gezdirirken.
Minhyuk içtenlikle gülümsedi.
"Bu kadar mı Kihyun? Seni tanımak istiyorum. Mesela neyle uğraşırsın, hobilerin neler, en önemlisi de seni buraya getiren nedir? Bu arada biraz gergin görünüyorsun, yanılıyor muyum? Ofis ortamı seni boğuyorsa görüşmelerimizi başka bir yerde yapabiliriz."
Kihyun gözünün seğirmesini görmezden gelmeye çalışarak derin bir nefes alıp konuşmaya başladı.
"Öncelikle... Duvar saati o kadar yamuk ki gözümün seğirmesine neden oluyor. Bu duvar rengini çok mu aradın? Etrafa bok sıçramış gibi gözüküyor. Tabloyu da çok aramışsın anlaşılan. Tablodaki köpek bana bütün gün tahtaya aval aval bakan lise arkadaşımı hatırlatıyor -ki adı Aria Norang'tı-. Ayrıca bu lanet olası odaya klima taktıramayacak kadar aciz misin?"
Minhyuk derin bir nefes aldı.
"Bitti mi?"
"Seninle ilgili de en az oda kadar sinir bozucu şeyler var. Anladık güzel dudakların var, sürekli yalayıp durmana gerek yok. Bu arada fark ettim de sol gözün sağ gözünden önce kapanıyor. Alttan alta bana yürümüyorsundur umarım. Dip boyan gelmiş. Parasını vereyim de şu tiftik keçisine benzeyen saçlarını boyattır."
Kızıl saçlı olan içinden geçenlerin hepsini söyleyememiş olmanın verdiği rahatsızlıkla ağzını tekrar aralamıştı ki Minhyuk şaşırtıcı derecede hala sakin olan sesiyle konuşmaya başladı.
"Her şeyi anladım ama tabloma neden laf ediyorsun?"
"Köpek boş bakıyor."
"Senin gözlerinden anlam akıyor çünkü. Kızım Dambi hakkında düzgün konuş."
Kihyun hışımla ayağa kalktı ve ceketini eline alarak kapıya yöneldi.
"Değerli vaktimi seninle daha fazla tartışarak harcayamam. Umarım bir daha görüşmeyiz."
Minhyuk sinirle kalkıp giden çocuğun arkasından uzun bir süre baktı ve mırıldandı.
"Burada 19 randevumuz daha olduğu yazıyor. Bence daha çok görüşeceğiz, Yoo Kihyun."
Şuraya biraz kihyuk bırakmak istiyorum...
DELİRİYORUM ÇOK TATLILAR DUDJDKDLDFLF NEYSE BEN KAÇAR BELKİ BU GİFLERDEN SONRA İLHAM FALAN GELİR
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Calm Down || Kihyuk
Fanfiction"Her şeyi anladım ama tabloma neden laf ediyorsun?" "Köpek boş bakıyor." "Senin gözlerinden anlam akıyor çünkü. Kızım Dambi hakkında düzgün konuş."