--5-
.
'Ay sen yapa dur bende telefonumu alayım geleyim bahçede içeriz. Polar da getireyim.'' Diyerek Ceylan mutfaktan çıktığında bende bir yandan kahvenin şekeri ve kahvesini koydum su ölçüsünü dolduracakken arkadaki ses ile korkmuş ve bir anki gelen sıçramayla elimdeki cezveyi, lavabonun üzerine fırlamıştım.
...
'Bana da yapar mısın'' ses Umut'un sesiydi. Arkama döndüğümde altında siyah beli düşük eşofman altı üzerinde düz beyaz bir tshirtle kapının önünde duruyordu. Kiralık aşktaki Ömer İplikçi 1 Umut 2 diye bilirdim, bir insana bu kadar yakışabilirdi siyah eşofman altı.
Cezveyi fırlatmama şaşırmış bakıyordu yüzüme, 'Biraz daha sessiz sakin gelseydin de biraz daha korkut saydın az geldi bu'' dediğimde sinirle cezveyi geri almış, içindekilerin yarısı döküldüğü için tamamını dökmüş yıkamış ve yeniden ölçülerini koyarak ocağa koydum.
Kızmama tepki vermeyerek mutfaktaki masaya oturmuş, beni izliyordu. Kahveleri yapıp bardaklara boşalttıktan sonra döktüğüm kısmı meşhur sarı bezle silerek temiz bir şekilde bıraktım. Kendi dağıttığımı kendim toplamalıydım.
Onun kahvesini masanın üzerine koyduktan sonra bahçe kapısına ilerlerken, arkamdan 'Geceliklerin sanırım senin değil, Ceylanın olduğu çok belli aslında'' dediğinde başımı salladım. Ve
'Hiç sevmediğim tarz ama yanımda kıyafet getirmediğim için giymek zorunda kaldım. Deyip, bahçe kapısını açmak için hamle yaptım, kapıyı açmaya çalıştığımda açılmayınca sinirlenmiştim, biraz daha zorluyordum ki. Arkamda bir beden hissettiğim de tam arkamı dönmek üzereydim ki, elini uzatıp hemen kolun altındaki benim daha deminden beri görmediğim anahtarı çevirmiş, hala elim kapını kolunda olduğu için üzerinden tutarak kapıyı açtığında tepki verememiştim. Bedenimde bir titreme olduğunda hissetmemiş olması için dua etmeye başladım ve hemen ileriye doğru yürüdüm.
Bahçedeki çardağa ilerlediğimde Ceylan polara sarılmış bir şekilde telefonuyla uğraşıyordu.
'O hanımefendiye bak başkası görse ev benim evim sende misafirsin sanarlar, yaptığın ayıp ama' dediğimde gülmeye başladı. Kaşımı kaldırmış bakıyordum ki.
'Ya şuan stalk yapıyorum ve stalk yapan bir kıza kızmak çok büyük yanlış ama ses duydum az önce ne oldu bir şey falan oldu mu sana'' dediğinde gözlerimi devirerek yanına oturdum.
'Kahve yapmaya dalmıştım o sırada Umut geldi, bana kahve yapsana diye sesini duyunca sıçradım birden cezveyi düşürdüm içindekiler falan döküldü çevreye ama topladım bir şey olmadı.'' Dedim demesine ama yine arkadan gelen Umut, 'Bana kahve yapsana demedim, bana da yapar mısın dedim'' diyerek karşımızdaki salıncağa oturup kahvesini içmeye başladı.
Az önceki olaydan dolayı utanıyordum ama şimdi de sinirlenmiştim ama sinirlenerek gideceğim yer olmadığı için sadece sinirli bir şekilde bakıyordum. Ama ; 'Sen Türk kahvesini çok nadir içersin, hem de gece yarısı ne oldu da canın istedi.'' Ceylanın dediği şeye ise fazlasıyla şaşırmıştım.
Umut sanki bir bahane aramak istercesine öncelikle etrafına bakındı daha sonra konuştu, 'Canım içmek istedi bende rica ettim yaptı, abartma'' dedi önce benim daha sonra Ceylanın gözlerinin içine bakarak. Ceylana daha ters bakıyordu sanki.
Ceylan daha sakin kendi kendine konuşur gibi, 'Rica ettim hımm peki öyle olsun Umut Bey'' dedi. Umut duymamış olmalı ki, tepki vermedi.
.
Bir süre sessizce oturduktan sonra Ceylan uykusunun geldiğine dair belirtiler vermeye başlamıştı. Sürekli esniyordu ama uyutmak istemiyordum,
'Hani bir şeyler yiyecektik'' diyerek dudaklarımı büzerek Ceylana baktım.
'Ya bu saatte mi? Ya sonra kilo alıyorum bu hale gelmek için nasıl zorlandığımı Umut'a sor istersen'' dediğinde daha da büzmüştüm dudaklarımı Umut'a da sormayı düşünmüyordum zaten, Ceylan bakışlarımdan sıkılmış olmalı ki, 'Tamam ya bakma öyle köpek yavrusu gibi bekle bakalım ne varmış bakayım. Ne yersin? Umut sen bir şey istiyor musun'' dediğine güldüm. 'Tatlı olan ne varsa, seçim yapmam'' dediğimde küçük bir kahkahasından sonra Umutta dondurma istediğinde ayaklarını sürüyerek mutfağa ilerledi.
'Bu saatte yersen kilo alırsın'' Umut konuştuğunda yüzüne baktım.
'Bir şey olmaz merak etme, yeyip kilo almayanlar danım ama sende hasta olursun dondurma yersen'' dediğimde cevap vermeme şaşırmıştı,
'Niye şaşırdın'' diye yüzüne bön bön baktığımda 'Cevap vermeni beklemiyordum, arada ben sana yapıyorum ya sende yaparsın diye düşündüm hem olsun almam almam dersin bir anda kilo almaya başlarsın dikkat et ve bir şey olmaz tam tersi dondurma yemenin tam zamanı bence.'' dediğinde ters ters baktım. O sırada Ceylan elinde çikolatalı pasta ve çikolata tanecikli dondurma ile geldiğinde gözlerimden kalp çıkıyordu sanki.
'Ya canım benim çikolataya bayılırım.' Diyerek hemen elinden alıp yemeye başladım. Şaşırmış bir şekilde izliyorlardı beni. Yarım pastayı çeyreğe düşürdüğümde Ceylan 'Of Belis canımı çektirdin ama yemeyeceğim inat ettim bir kere, gidiyorum ben gelirsin yukarıya, uyursam yanıma yat.''
Başımı salladıktan sonra onayı aldığı için iyi geceler diyerek gitti. Umut hala karşımda oturmuş, dondurmasını çoktan bitirmiş, telefonuyla uğraşıyordu. Gerçekten merak etmiştim ne yapıyordu acaba hani sosyal medyası yoktu ama sormayacaktım. Ya da sorsa mıydım?
'Oyun oynuyorum'' oha ama nasıl anlamıştı ki.
'Tamam, bende gidiyorum, iyi geceler sana'' tadım kaçmıştı bir kere, ayağa kalkmıştım ki.
'Otur hadi otur, gitme uykun olmadığını biliyorum.'' Dediğinde hemen oturup yüzünü izledim. 'Bayıldığın gün ne oldu, neden o kadar çok koşturdun, başka bir şey yüzünden değil koştuğun için bayıldın ama bir yerden kaçıyor gibi bir halin vardı.''
Dediği şeyle kala kaldım, nereden anlamıştı ki. Şaşırmıştım soru sormasını bekliyordum ama bu soruyu soracağını düşünmüyordum.
'Yok, yok bir şey olmadı, öyle koşuyordum, çok hız yapmış olmalıyım ki. Tempoyu yavaşlattığım da bayıldım.'' Kekeledim, ama bu sefer daha iddialı konuştu.
'İnanmadığımı biliyorsun, başka bir şey yüzünden koşuyordun ve o gün üzerinde koşu için uygun kıyafetler yoktu, ne oldu Belis, Batuhan ile mi alakalı?''
----

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Belis
Teen Fiction. , İlk duyduğumda bu kızın bu kadar güzel bir isme sahip olacağını düşünmüyordum, dikkatimi çekmişti fakat çekmemeliydi. Kendimi tanıyordum, birini daha üzmemeliydim, buna kendimde dahildim. Tam da bunları düşünürken konuştu, ismimin a...