Çalılardan başımı uzattım. Görünürde kimse yoktu. Mavi boyalı bıçağımı kavradım ve koşmaya başladım. Gördüğüm ilk ağaca tırmandım. Kırmızı takımdan Okano-san yakınlardaydı. Olduğum ağacın altına geldiğinde aşağı atladım. Kolunu kavradım ve tam kalbinin olduğu yere bıçağı sapladım. Tabi ki de kesmedi. Anti-sensei bıçakları insanlara zarar vermiyordu.
Yerim açığa çıktığı için biraz dolanıp başka bir ağaca çıktım. Birkaç dakika bekleyip kimsenin yerimden haberdar olmadığını anladıktan sonra yaprakları hafifçe araladım ve etrafıma bakındım. Yakında kimse yoktu. Uzun bir süre kimse yakınıma gelmedi. Uzaklardan suikast sesleri geliyordu.
Koro-sensei'nin olduğu tarafa baktım. Neredeyse bütün sınıf oradaydı. Kimlerin kaldığına bakarken Karasuma Sensei'nin arkasında Nagisa-kun'u gördüm. Demek ki daha elenmemişti. Takımımızın en güçlüsü daha elenmediği için rahatladım. Ona bakarken birden aşağı atladı. Atladığı yerde Muramatsu-kun, Yoshida-kun, Terasaka-kun ve Nakamura-san vardı. Ben ne olduğunu anlamadan dördü de kıyafetlerindeki mavi boyayla yerdelerdi.
O sırada Nagisa-kun'a yaklaşan Karma-kun'u gördüm. Hemen oraya doğru koşmaya başladım. Bir planım yoktu. Sadece Karma-kun'u durdurmak istediğimi biliyordum. Oraya vardığımda Karma-kun ve Nagisa-kun karşı karşıya gelmiş birbirlerine bakıyorlardı. İkisi de geldiğimi fark etmedi.
Kemerimdeki tabancayı çıkardım. İçinde sadece bir mermi kalmıştı. Yani bu atışı iyi değerlendirmem gerekiyordu. Karma-kun'u hedef aldım ve ateşledim. Tam vuracakken Karma-kun bir adım geriye çekildi ve mermi onu ıskaladı. Karma-kun "Biraz bekle Nagisa-kun." dedi ve bana döndü.
"Geldiğini fark etmediğimi mi sandın (adın)-san? Tabanca kullanma hızını arttırmalısın. Seni daha sonra elemeyi düşünmüştüm ama yoluma çıkıyorsun."Tabancayı yere attım. Bıçağımı çıkartıp ona doğrulttum. Giderek bana yaklaşıyordu. Ne yapacağımı bulmam gerekiyordu. Hadi... Düşün... Karma-kun'a doğru koşmaya başladım. Ah! Lanet olsun! Bıçağımı düşürdüm! Artık Nagisa-kun'a güvenmem gerekiyor. Yanına geldiğim zaman daha bıçağını bana değdiremeden kolumdan tutup kendime çektim. Dudaklarımız birbirine değdi.
Hit 1. Herkes şaşkınca bize bakıyordu. Hit 2. Nakamura-san telefonunu çıkardı. Hit 3. Karma-kun bıçağını düşürdü. Hit 4. Nagisa-kun'a baktım. Hit 5. Sadece yerinde duruyordu. Hit 6. Ona işaret vermeye çalıştım ama anlamadı. Hit 7. Yani bu işi benim halletmem gerekiyordu. Hit 8. Bıçağımı almak için arkamı dönmek istedim ama ilerleyemedim. Hit 9. Karma-kun'un elleri belimde ve boynumdaydı. Hit 10. Onu ittirmeye çalıştım ama beni kendine çekiyordu. Hit 11. İşe yaramayınca vazgeçtim. Hit 12. O sırada kalabalıktan bir ses geldi. Hit 13. "Şimdi kim kazandı?" Hit 14. Karma-kun sonunda beni bıraktı ve elimi tuttu.
Beni bıçağımın olduğu yere götürdü ve bıçağı eline aldı. Bıçağı diğer eline geçirdi ve benim elime tutuşturdu. Sonra elimi kaldırdı ve bıçağı kıyafetine değdirdi.
"O kazandı." dedi. Nagisa-kun arkadan bağırdı.
"Karma-kun peki ben ne oluyorum?!"Tekrardan merhaba! Geri döndüm. Sonunda TEOG'u atlattım. Umarım girenlerin iyi geçmiştir. Şahsen benim iyi geçti. İkisinden toplam 1 yanlışım var o da İnkılap'tan. Herneyse. Bu bölümde geçen her adın sonuna -san veya -kun ekledim. Böyle devam edeyim mi yoksa ek olmasın mı? Veya sadece konuşurlarken mi olsun? Bu bölüm bir istekti umarım beğenmişsindir. Artık iki haftada bir bölüm yayınlayacağım ama arada ilham eksikliği olacağından gecikebilir. Son olarak bu bölümü bu kitabı yazmaya başladığımdan beri "Karma yaz! Karma yaz! Karmaa!" diye hem Whatsapp'tan hem Wattpad'den hem de sözlü olarak başımın etini yiyen Alis-Arura'ya ithaf ediyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okuyucu x Anime Karakterleri
Short StoryBunun hakkında kitaplar gördüm ben de yazmak istedim.