KELEBEK ETKİSİ

2. Bölüm

Mmm yeni bölüm umarım beğenirsiniz.😇😇😇😊😊Bahsedilen ev fotoğraftaki olan iyi okumalar
Emel'den...
" Üffff Sinan yaa getirdin bizi dağ başına ayaklarım koptu bide burası çok korkutucu o neydi öyle ev sahibinin hareketleri falan adam bir haftalığına kamp yapmak istiyoruz diyince bi evi üstümüze yapmadığı kaldı. Bide ordaki yaşlı kadın yanındaki adama bunlar ormandaki cinli evi tuttu dedi bak hadi nolur şehir merkezine dönelim."dedim. Bide dudaklarımı  sarkıtıp ellerimi elimdeki çantalara aldırmadan birleştirip yavru köpek bakışımı takındım. Sinan bana bakmadan " Hiç öyle nazlanma ben sana lüks modern bir binada kalalım dedim, sen nededin..." lafını bitirmeden bu kaçıncı diyişin bilmiyorum diyerek başladım ve" tamam , nolur kamp yapalım demiş olabilirim ama cinli evde yem olmaya gidelim demedim. Bak hala dönme şansımız ..." lafımı bitiremeden geldik diye gülerek koşmaya başladı bende " beklese manyak ben senin kadar hızlı değilim " diyerek arkasından koşmaya tamam tamam hızlı hızlı yürümeye başladım. Ev düşündüğümden daha korkutucuydu içinden dumanlar çıkıyordu,  verandası yok gibiydi , sanki beyaz birşey geçer gibi oldu ve sonra , sonra arkamda bir nefes hissettim,  tamam abartıyorum ama korkunç kısmı gerçek yada bana öyle geliyo çünkü sinan kapıyı açmış çantaları bırakmış bana gel gel öcü yok bakışı atmaya başlamıştı bile.

Bende içeriye gidip elimdekileri bıraktım ve evi incelemeye başladım. Evin topu topu iki odası bide küçük bir mutfağı vardı. Odalardan biri zannedersem salondu çünkü küçük iki koltuk vardı ama onlara koltuk demek için şahit iki Sinan lazımdı çünkü Sinan için bir şey işini görüyosa görünüşünün bir önemi yok ( ben hariç, çünkü  benim için aynı şeyleri düşünsün ben onu tavuk kamu spotuna kuru yolum yaş yolum nasıl oluyo üzerinde uygulamalı gösteririm orası ayrı ) ama koltuklar cilalı taş devrinden kalma. Diğer odadaysa iki tane karşılıklı yatak bir tanede dolap daha doğrusu dolaptan geriye kalanlar vardı. Ay evi gezdikçe midem atıyodu oo offf yalan atmıyorum ben burda harbi harbi kalamazdım tamam doğayı seviyoruzda pencereler bile sağlam değildi . Burda gece bizi öcüden önce kurt kuş yerdi. Ben hadi vakit kaybetmeden topuklayalım tabanvaylara kuvvet diye düşünüp plan yaparken Sinan Bey evi sevmiş " iyiki kamp yapalım dedin ben küçükken oymakbaşıydım " muhabbetlerine başlamıştı bile . Ay uf Allah'ım ben burda kafayı yerdim elektrik bağlantısı bile yoktu yani ışık yoktu ışık . Benim astrofobim var ay ben ne diyorum ya o nasıl bir hastalık hatta o bir hastalık mı onu bile bilmiyorum. Offf çıldırıcam ama kendim kaşındım Sinan'a en başında tatile gidelim demiyecektim ahhh ah dün yediğim hurmalar bugün uygun bi taraflarımı cırmalıyo. Yapacak bişey yok en azından 2 hafta burdayız . Ayy aman yarabbii ben bide 1 ay dursak noluyor sanki diye Sinanla evde muhabbetini yapmıştım töbe töbe düşününce bile tüylerim dikleşti Allah yazdıysa bozsun.

Geldiğimiz gün benim beynimde çeşit çeşit korkunç sahneler tasarlamaya fırsat bile kalmamıştı çünkü bütün gün evi yaşanılabilir hale sokmakla uğraştık , yani  geldiğimizdeki haliyle annem olsa " burası ne biçim bir yer at bağlasan durmaz ben sana böylemi öğrettim " der dururdu ki hakikaten bende pis yerleri sevmem takıntı genlerden geliyor. Zaten Sinan'ında canına minnet günün sonunda ev yaşanılabilir hale gelmişti. Övmek gibi olmasın yani temiz yerlerden bir Emel Yılmaz' ın geçtiği belliydi. Sonrası malum Sinan'ın " çay , şeker nerde , yemek yapmayalım yorulduk yollukları yiyelim..." le devam eden konuşma benim dolabın içinde küçük pis bir sandık bulmamla son buldu.
Sinan mutfakta kendine çay alıyodu bende kutuyu açımayı deneyeyim demeye kalmadan birden her yer kapkaranlık oldu en son gördüğüm Odanı içinde girdap , sandıktan da 4 tane gencin çıktığı ve önece Sinan'ın tamamının sonrada benim kolumun kutuya girdiği sonrası karanlık...
-----------------
Emre'den...
"Seda, Melek , Kaan uyanın geri döndük " dedim bir elimle kafamı bir elimle de gözlerimi ovarak sabahmı olmuştu , yoksa rüyamıydı yaşadıklarımız ikincisi olduğu düşünmek istiyordum ama odadaki eşyalar bizim olmadığına göre ve girdabın içindeki elele çift ... aman Allah'ım şimdide onlar mı sandığın içindeydi herşey bunu gösteriyordu.ben bunları düşüne durarım Kaan hariç herkez uyanmıştı masanın üstündeki suyu olduğu gibi Kaan'ın yüzüne attım ve en iğrenç espriyi yaptım" su insanları neden uyandırır biliyormusun suyun kaldırma kuvveti vardır" dedim ve bastım kahkahayı ama sadece ben gülüyordum hatta Seda ağlıyordu . Birden gülmeyi kestim ve Melek'te ağlamaya başladı. Ben onlara teselli vermeye gidiyordum ki Kaan'ın çığlığı evi bırak ormanı titretti. Kanı çekilmişti sanki " Kaan nooldu koçum rengin attı " dedim duymadı hatta titremeye geri geri sürünmeye başladı bide . Sonra kızlarda çığlığı bastılar Allah'ım ben mi korkuncum diyecektim ki duvara bir baktım bakmamla çığlığı basıp bayılmam bir oldu.
------------
Umarım beğenmişsinizdir bu arada yıldıza basmayı unutmayın

Sizce duvarda ne var?
Birde arkadaşlar güzel bir kapak yapabilen olursa atabilir mi benim bilgisayarımda sorun varda
Yorum atmadan yıldıza basmadan geçmeyin⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️🌟🌟