Olamaz!

327 20 8
                                    

Selam millet ^_^ Yeni bölüm geldi. :D Multi çokzel bgn :D Herneyse iyi okumalar ^_^ Bide bişey rica edicem şu sağdaki yıldıza basar mısınız? :( Çok düşük Votelar

 Herşey daha da kötü olamazmış gibi birde Bloody Mary çıktı başımıza.Ben onu sadece bir hikaye sanıyordum.Ama ondan daha önemlisi,Dean ve Sam onu daha önce öldürmüşler.Nasıl oldu geri geldi?Hayaletlerin huzura kavuşması için onları bu dünyaya bağlı tutan şeylerin tuzlayıp yakılması gerekir.Peki o şeyi nasıl bulacağız?Birden kapı açılarak düşüncelerim bölündü.Gelen Dean'di."Selam evlat."dedi.Önemli birşey vardı herhalde.Çünkü genelde ben onların odasına giderdim."Neler oluyor?Birşey mi oldu?"dedim kuşkkuyla."FBI oluyorsun evlat!"dedi sırıtarak.Vay canına!Çok havalı!"Eee?Bana niye soruyorsun?Git yap."dedim."Yapma yahu!Biz onu akıl edemedik!Bir tek zeki sensin zaten...Salak.Resmin gerek."dedi alayla.Aynı şekilde:"Kusura bakma yanımda vesikalık taşımıyorum Dean."dedim.Yine üstünlüğü alarak:"Bu yüzden şehire inip resmini çekeceğiz."dedi.Resmen göğsü kabarmıştı.Odadan çıkınca arkadan ona dil çıkardım.Lanet olsun!Sakal traşı olmam gerekiyordu.Acaba banyoda jilet ve tıraş köpüğü var mıydı?Evet!İlk defa jilet gördüğüm için bu kadar sevinmiştim.Dışarı çıkmaya çok üşeniyordum.Sakallarımı tamamen kesmemiştim.Çenemin etrafında yuvarlak olacak şekilde biraz bırakmıştım.Doğruyu söylemek gerekirse bana yakışıyordu.Bende seviyordum bu sakalı.Tek sorun takım elbisem yoktu.Dean'lerin odasına gidip bir takım elbise istedim.Dean'inki bana tam oldu.Şimdi hazırdım.Aşağı inerken Dean'e:"Arabayı kullanabilir miyim?"dedim istekle.Dean ters bir şekilde:"Hayatta olmaz!Geçen sefer bebeğimi şeytanlara kaptırıyordun zaten!"dedi.Tahmin etmiştim zaten."İyi."dedim sertçe.Arkaya oturmuştum.Etrafta polisler vardı.Önce gidip fotoğraf çektirdim.Yaklaşık 50 tane fotoğraf çektirdik.Ne gerek vardı ki?Dean kredi kartı ile ödedi.Zaten şifresi kırılmıştı.Umursamıyordu pek fazla.Oradan bir alış-veriş merkezine gittik.Bir yazıcı aldık ve geri otele döndük.Döndüğümüzde saat 12:00'a geliyordu.Sam hızla yazıcıyı laptopa bağladı.CD'deki resimleri bilgisayara attı ve işte oldu!Kimliğim hazırdı.Adım,James Walker olmuştu.Ne garip bir isimse...Ölen kızın odasına girdik.Polisler tam bizi durduracakken üçümüzde kimliklerimizi gösterdik.Polis aynı anda eğilip bükülmeye başladı.Daha sonra:"Cesedi laboratuvara gönderdik efendim.Burada parmak izi vs. şeyler varmı diye arıyoruz o kadar."dedi.Dean başıyla onaylayıp banyoya girdi.Arkasından gittik.Banyoda yerdeki kanlar dışında hiçbir şey yoktu.Oradan çıkıp arabayla cesedin gönderildiği laboratuvara gittik.Cesedi çıkardılar.Söylediklerine göre dışarıdan yapılmamış.Resmen gözleri birden patlamış.Gözlerinin altında kan damlaları vardı.Dean:"Hayaletler ne zaman bu kadar psikopat oldu?"dedi bıkkın bir ifadeyle.Cesedin üstünü örtüp otele döndük.Otelde ölen kızın arkadaşının yanına gittik.Kızın anlattığına,göre gece bir bahse girmişler.Kız gece aynanın karşısına geçip mum ışığında üç kez "Bloody Mary."demiş.Sabah uyandığında arkadaşını banyoda ölü bulmuş.Odadan çıkıp kendi odamıza gittik.Dean:"Tam Bloody Mary işi.Kız bunu söyledikten sonra yatmışlardır.Gece uyanıp lavaboya gidince de öldürülmüştür."dedi.Sam araya girerek:"Geçen seferkinde hata yapanları öldürüyordu.Bu seferde öyle midir?"dedi.Tekrar kızın yanına gittik.Bu sefer ben atılmak istedim."Arkadaşının bir sırrı var mıydı?Çok gizli bir sır.Ona vicdan azabı çektirecek bir sır."dedim.Kızın birden surat ifadesi değişti.Apaçık belliydi böyle bir sırrı olduğu.Kız birden başını öne eğdi.Ben güven vererek:"Hadi ama.Sadece aramızda kalacak.Ancak bu bilgiyi bize aktarırsan arkadaşının başına neden böyle birşey geldiğini öğrenebiliriz."dedim.Kız ağlayarak:"Yapamam.Ona söz verdim.Onun arkasından yapamam bunu."dedi.Dean ve Sam sadece izliyorlardı.Gurur duyuyorlarmış gibilerdi."Bunu onun kötülüğü için yapmayacaksın ki.Tam tersine onun iyiliği için yapacaksın."dedim.Göğsüm kabarmıştı.Tam bir yetişkin gibiydim.Kız:"Peki anlatacağım dedi."Onun yanına oturdum.Dean ve Sam'de karşıdaki yatağa oturdu."Emily'i bir çocuk seviyordu.Arkadaşımın adı Emily.Bu çocuk Emily'e sırılsıklam aşıktı.Öl derse ölürdü yani.Birgün Emily ile bir arkadaşım iddiaya girdiler.Emily bir hafta bu çocukla çıkıyormuş gibi yapıp onu oynatacaktı.Emily kabul etti.Bir haftanın sonunda bütün olanları anlattı.Çocuk neye uğradığını şaşırdı.Birden çekip gitti.Emily arkasından kahkaha atıyordu.Çocuk okulun damında görüldü.Gözlerinden yaş akıyordu.Derin bir nefes alıp kendini aşağıya bıraktı.Yoğun bakımda öldü.Emily o olayı hiç unutamıyor."dedi.Evet.Öğrenmiştik.Teşekkür edip odadan çıktık.Tekrar kendi odamızdaydık.Sam:"Bence bir önceki takdiğimizi uygulayalım.Başka seçeneğimiz yok."dedi.Dean'in suratından bunu yapmak istemediği belli idi.Düşüncelerini bölerek:"Bana da anlatmak ister misiniz?"dedim.Dean karşıma oturarak:"Bir sürü ayna alıp hayaletimizi çağıracağız."dedi.Ama...Bu çok tehlikeliydi!Ölme ihtimalimiz nereden baksan %70'ti.Heyecanla:"Harika!Ölüme gidiyoruz."dedim.Çok mutluydum.Kafayı yemiş olmalıydım.Yine o ters bakışlar bana çevrildi.Tam o anda aklıma Doktorlar geldi.Odadan çıkıp onların odasına koştum.İçeri girdiğimde yoktular.Sanırım gitmişlerdi.Aklıma Emma geldi.Odaya girdiğimde onu gördüm.Beni görünce işine devam etti.Sanırım hala küstük.Yanına oturup elini tuttum.Onu birdaha göremeyebilirdim.Bana baktı."Özür dilerim.Bunları haketmiyordun.Seni üzdüm."dedim.Birden bana sarıldı ve :"Ben sana küsemem ki."dedi.Bende güldüm.Gece uzun olacaktı.Üstümü değiştirip yattım.Alarm kurmayıda unutmadım tabii.

  Çalan alarmın sesi ile uyandım.Saat 02:30'du.Emma'nın uyanmaması için hemen alarmı kapattım.Yataklarımızı birleştirmiştik.Daha çok yer oluyordu.Ve daha rahat sarılabiliyorduk.Yavaşça kalktım.Dean'lerin yanına gittim.Uyanıklardı.Birşey dikkatimi çekmişti.Crowley ve Cass ortalarda yoktu."Cass ve Crowley nerede?"dedim merakla.Dean:"Cass,Crowley ile bir işinin olduğunu söyleyip gitti."dedi.Pek fazla üzerinde durmadım.Plan şuydu,hepimiz aynaya bakarak hayaletimizi çağıracak gözlerimiz yanmaya başlayınca da aynaların bizi görmediği bir yere gidecektik.Bir tüfek aldım ve gece saat 03:00'a kadar kimse konuşmadan bekledik.Zamanı gelmişti.Ayağa kalkıp aynı anda:"Bloody Mary,Bloody Mary,Bloody Mary."dedik.Ve bekledik.Hiçbirşey hissetmiyordum.Yaklaşık yarım saat geçmişti.Ne gelen vardı ne giden.Birden bir çığlık duyduk.Odadan çıkıp sese doğru koştuk.Bu sarışın kızın odasından geliyordu.Odaya girdiğimizde gözlerini sımsıkı kapatmıştı.Gözlerinin altına kanlar akmıştı.Kızın başını yavaşça kaldırdım.Bana bakıyordu.Saçlarını okşayıp:"Tamam.Geçti."diyerek onu avuttum."Senden tek isteğim gözlerini hiç açmaman tamam mı?"dedim.Kız gözlerini sımsıkı kapatıp onaylarcasına başını salladı.Birden Sam acı bir çığlık attı.Sanırım konuğumuz Sam'e bulaşmıştı.Birden kafamın içindeki ses Aynaya koşmamı söyledi.O anda ne yaptığımı bilmeden aynaya koştum.Birden herşey tersine dönmüştü.Duvarda cam gibi birşey vardı.Dean arkamı gösteriyordu.Arkamı döndüğümde Sam vardı.Ama karşıda da Sam vardı.Ah evet!Aynanın içindeydim.Sam bana bakıyordu kanlı gözleriyle.Birden karşımda kendimi gördüm.Gözlerimden kan akıyordu.Gözümü ellediğimde kırmızı kan vardı.Ne yapacağımı bilmiyordum.Birden içgüdülerimi kullanarak karşımdakine karşı koştum.Alnına dokundum.Karşımdaki ben bir kadına dönüşmeye başladı.Kadının gözleri yoktu.Ve birden patlama oldu.Sanırım herşey normale dönmüştü.Odaya girdiğimde Sam yerde yatıyor Dean'se onu uyandırmaya çalışıyordu.Ağlıyordu.Sam ölmüştü.Dean'i yavaşça kaldırıp Sam'in başına oturdum.Ne yaptığımı bilmiyordum.Elimi Sam'in alnına değdirdim.Beyaz bir ışık çıktı.Ancak bir etki yaratmamıştı.Dean tekrar ağlayacakken Sam birden derin bir nefes aldı.İster istemez gülmeye başladım.Daha sonra birinin bana sarıldığını hissettim.Bu Dean'di.Bende aynı şekilde karşılık verdim.

Selam millet! ^^Bölüm nasıldı?Yorumlarınızı bekliyorum^_^ :D

Lanetli OtelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin