Büyük Toplantı

165 7 1
                                    

  Bölüm geldiii :D Naber millet :D Medya boş kalıyor kusura bakmayın malum youtube kapalı :/ Neyse giderek heyecanlanıyor iki bölüm sonra bitebilir :/

Evet.Karar vermiştik.Avcıları toplayacaktık.İtiraf etmeliydim ki müthiş olacaktı.Heyecandan ölüyordum.Annemlere on beş günlüğüne bir arkadaşıma gideceğimi söyledim.Sıra Emma’daydı.Aklıma gelen tek seçenek on beş günlüğüne olmayacağımı söyleyecektim.Aklıma bahane gelmiyordu çünkü.Ve soğukkanlı olacaktım.Emma spordaydı,bunları düşünürken o girdi içeri.”Selam Robin!”dedi yine o neşeli sesi ile.”Selam,biraz konuşabilir miyiz?”Sesimdeki ciddiyeti fark etmişti ki merakla:”N’oldu?”diye sordu.”On beş günlüğüne burada değilim.”Evet tereddüt etmeden ifadesiz bir şekilde söylemiştim bunu.Birden suratı değişti.İlk defa onu bu kadar korkmuş görüyordum.”Neden?”Al işte!Ne diyecektim şimdi?Düşün,düşün,düşün…Tek çarem gerçeği söylemekti.”Hani benimle dalga geçmiştin ya sana onları anlattığımda,onları durdurmaya.”Evet.Gerçek buydu zaten.Daha sonra hiç beklemediğim bir şey oldu,sesi yalvarırcasına,”Eğer intikam için yapıyorsan,özür dilerim seninle dalga geçtiğim için.Lütfen Robin affet beni.”Hayır bunu kaldıramazdım.”Hey,sana bunu yapamam ki Emma.O gece anlattıklarımın her biri gerçekti.Şu an kıyamet kopuyor,bunu durdurmam gerek.”Sakinleşmesini bekliyordum ama tam tersi oldu.”Sen gitme öyleyse,bırak başkaları durdursun.Neden sen?”İşte damarıma basmıştı.”Özür dilerim Emma.”dedim bakışlarımı kaçırarak.Gözyaşımı gizlemek için odadan çıktım.Bizimkilerin yanına gittim.Valizleri hazırlıyorlardı.”Ee,nereye gidiyoruz?”dedim merakla.Dean sırıtarak:”Kıyametin ortasına,Missouri’ye.”Ne yalan söyleyeyim buna sevinmiştim.Dean geri gelmişti.”Peki ya Avcılar’a nasıl haber vereceğiz?”Bu sefer Sam sırıtarak:”Kolu çevireceğiz.”dedi.”Acaba size fazla mı gaz verdim?”dedim bende neşelerine katılarak.

 Missouri’deki olaylar yüzünden araba ile gitmek zorunda kalmıştık.Missouri’deki felaketlerden yol bomboştu,Dean son gaz gidiyordu.Cass,sizi ışınlayabilirim,demişti ama Dean buna karşı çıkmıştı.Cass’in güçlerini bahane etmişti ama asıl nedeni arabasını bırakmak istememesiydi.Yol boyunca Dean’e,yorulduysan ben kullanabilirim,demiştim ama izin vermemişti.Yolda giderken karşımızda devasa bir şey vardı.Missouri sınırına yaklaşınca tepesindeki bulutlar görülmeye değerdi.İçimi hafif bir korku kaplamıştı ama belli etmemiştim.Yolda giderken birden Dean arabayı sağdaki yıkılmış bariyerden geçirip ormana daldı.”Ne yapıyorsun sen?”dedim şaşkın bir şekilde.Dean ters ters:”İstersen seni şurda atayım yürüyerek ölüme git ha?”dedi.Ses çıkarmadan ters ters onu süzmüştüm.Daha sonra hiç beklemediğim bir şeyi yaptı arabayı bir ağaca doğru sürdü.Tam çığlık atacaktım ki portal gibi bir şeyin içinden geçtik.Ağzım açık kalmıştı.Etrafı izliyordum.Dean dikiz aynasından bana bakarak güldü.Ben de gülmeye başladım.Sam’de bize katıldı ve hiç beklemediğim şekilde Cass’te.En eğlenceli kısımda Crowley’di.Dean gıcıklık olsun diye Crowley’nin ellerindeki kelepçelerle arabanın yerine yatırmıştı.Yol boyunca ayaklarımla ona vurup durmuştum.Doğruyu söylemek gerekirse bu çok hoşuma gitmişti.Hem onun insanlara yaptığı karşısında hiçbir şeydi bu.Geldiğimiz yer hani şatolar olur ya eski yıkık dökük,her insanın kafasında olan şatolar,aynen öyle bir yerdi.Tüyler ürpertici bir yerdi.Şimdi herkes ciddiydi.Arabadan indikten sonra herkes şöyle bir şatoya baktı.O görkemli şatoya.Dean sessizliği bozarak:”Silahları almalıyız,buraya yıllardır kimse gelmedi.Ne olur ne olmaz diye yani…”dedi.Arkaya gidip bagajı açtık.Hadi canım!Ama…Ama bu nasıl olabilirdi?Bagajda birisi vardı,hemde tanıdık.Bu Emma’ydı.

Lanetli OtelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin