Ağlayan Melekler

418 23 4
                                    

Selam millet! ^_^Bölüm geç geldi.Öyle de olabilir.Sanırım haftada 1-2 kez yayınlıyacağım yeni bölümü.İnternetimi dondurdu annemler :/ Herneyse iyi okumalar ^_^

  Etrafımızda heykeller beliriyordu.Melek heykelleriydi.Elleriyle gözlerini kapatmışlardı.Sanırım ağlıyorlardı.Ağlayan Melekler.Birden uzun saçlı Doktor,"Göz kırpmayın."dedi.Ne saçma.O an sırf inat olsun diye gözümü kırptım.Siktir!Karşımda bir melek vardı.Sivri dişleriyle bana bakıyordu.Ani bir şekilde geri çekildim.Kısa saçlı Doktor,"Sakın göz kırpmayın!Göz kırparsanız ölürsünüz!"diye bağırdı.Işık yanıp sönüyordu.Her ışık kapanıp açıldığında melekler daha da yaklaşıyordu.Uzun saçlı Doktor "çabuk Tardis'e!"diye bağırdı.Herkes o küçük kutuya doğru koştu.Dean usulca küfür etti.Haklıydıda.Dışarısı bir araba kadar bile büyük değilken içi bir ev kadardı.Kısa saçlı Doktor,"Tardis'e hoşgeldiniz!"dedi sevinçle.Dean'in birden suratı değişti.Bana, "Sen buraya nasıl geldin?"dedi merakla.Geveleyerek,"Şey...Senin arabanla."dedim korkarak.Birden"Uzun saçlı Doktor!"diye bağırdı.Uzun saçlı Doktor,"Hey bu hiçte güzel bir isim değil.Bana 11'inci..."Kısa saçlı Doktor araya girerek"Bana da 10'uncu Doktor deseniz daha iyi."dedi.Dean sinirli bir şekilde,"İsim konusunu geçersek arabam orada kaldı!"dedi.10'uncu,"Şey...Onun için sonra döneriz ."dedi.Dean'in suratı kasıldı birden.Hiç bu kadar üzgün görmemiştim onu.Birden Cass kayboldu.11'inci,"Nereye gitti o?Daha önemlisi nasıl gitti?Yansıma mıydı?Yansıma'nın merkezi nereydi?Yansıma değilse nasıl yaptı?Kaçıncı yüzyıldasınız?Biri bana anlatsın lütfen!"ardı ardına sorular sordu.Sam sessizliğini bölerek,"Dilin bu kadar hızlı nasıl dönebiliyor ahbap?"dedi.Dean "O bir melek.Gidip gelir arada."dedi.10'uncu "Ne?!"dedi şaşkınlıkla.Ben sırıtarak "Demek ki eşitlendik sizinde bilmediğiniz taraflarımız var bizimde bilmediğiniz taraflarımız var."dedim.Dur bi'saniye...Tam tersi miydi yoksa?Lanet olsun!Başım ağrıdı.Herkes bana bakıyordu.Zorlukla dişlerimi göstererek güldüm.İşte!Yine o homurtulu ses duyuldu.11'inci Doktor,"İşte geldik!"dedi.Dışarıya çıktığımız anda Cass karşımızda belirdi bir anda.Arkasında da Dean'in arabası vardı.Dean'in suratı sanki 3 yaşındaki çocuğa şeker vermiş gibi oldu ve Cass'a sarıldı.Cass,"Biliyordum."dedi sırıtarak.Tam o sırada yine o ağlayan meleklerden biri geldi.Doktorlar ceketlerinin cebinden iki kaleme benzer alet çıkarıp meleğe tuttular.Yine ikisi aynı anda,"Tardis'e tutunarak gelmiş.Ölmesi gerekirdi."dediler.Dean bıçağını çıkararak meleğe fırlattı.Bıçak meleğe değer değmez yer sarsılmaya başladı.Beyaz bir ışık...Lanet olsun!Gözlerimi açtığımda heryer mavi ve beyaz tonlarındaydı.Diğerleri de doğrulmaya başlamışlardı.10.Doktor Dean'e yürüyerek,"Bir ağlayan meleği patlattın...Bu harika!"dedi sevinçle.Araya girerek,"Sen delisin.Ya da siz....Öyle birşey işte."Neden hep benim cümlelerim karışıyordu?Yine o şekilde bana baktılar.Ne sinir bozucu.Sinirli bir şekilde,"Bir daha bana öyle bakarsanız sizi öldürürüm!"dedim.11.Doktor,"Herneyse...Dean bir Ağlayan Meleği patlattı,zamanda bir yarıktayız,yarık kapanırsa sonsuza kadar burada kalacağız .Doğruyu söylemek gerekirse,bu harika!"Clara,"Bir planın var mı acaba?Çünkü ömrümü bir zaman yarığında bitirmek istemiyorumda."dedi.10.Doktor,"Şey sanırım Cass bizi buradan çıkarabilir ha?"Cass yüzünü buruşturarak,"Güçlerimi kullanamıyorum.Birşey beni engelliyor."dedi.Tamam şimdi canım sıkılmıştı.11.Doktor "Hapı yuttuk."dedi.

Bu sefer saçma sapan konuşarak sizi meşgul etmeyeceğim.Sanırım şu an öyle yapıyorum.Herneyse yorumlarınızı eksik etmeyin ^_^

Lanetli OtelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin