Ölümle Burun Buruna

114 5 1
                                    

“Pekala!Herkes beni dinlesin!Bir plan belirlendi,Missouri kuşatılacak!”Hepsinin gözlerinde korku vardı.Saklanamayacak korku.Ama bunları yenmeleri gerekiyordu.”Millet şu an doğruları söylemek gerekirse ben de sizin gibi korkuyorum.Birçoğumuz belki ölüme yürüyor,belki çoğumuz sakat kalacak,belki de kimisi burnunda bir çizik olmadan evine dönecek.Ama dedelerimiz,onların dedeleri ve onların da dedeleri,yüzyıllardır bunu yapıyorlar.Belki ilk kurulduğunda bu kurumla ilgili kafa bulunmuştu,belki bu kurumda olanlar idam edilmişti,pes ettiler mi?Hayır.Hiç sanmıyorum.Şimdi biz onların mirasıyız.Belki biz Dünya’yı kurtarırken kimse bizi tanımayacak,belki sadece bunları afetler olarak görecek ve kitaplar da böyle geçecek,ama biz bir miras bırakacağız.Altı milyon insan kurtaracağız.Şimdi size bir sorum olacak,doğruyu söylemenizi istiyorum sizden:Benimle misiniz!”Herkes coşkuyla ayağa zıpladı.”EVET!”Kalabalıktan naralar yükseliyordu.Herkes arabalarının bagajını açıp silahlarını aldı.Hepsi Missouri’ye doğru ilerlediler.Bizde oturup haber gelmesini bekledik.Şeytanların arasından bir delik açılınca devreye biz girecektik.Herkes sessizce etrafı izliyordu.Dean sessizliği bölerek:”Eee,sizin ilişki nasıl gidiyor?”diye sordu ben ve Emma’ya.Emma yine kırmızı oldu.”Oğlum ne gıcık bir şeysin lan sen.Sam’le aynı kandan olduğunuza şüphe ediyorum valla.”Dean’in suratı asıldı.Bu sefer ben gülüyordum.Dostça omzuna vurarak:”Kafa buluyorum adamım.”dedim.Tam o anda telefon geldi.Bobby arıyordu.Dean açtı telefonu.

“Alo?”

“Evlat!Gelseniz iyi olacak!Bunları daha fazla tutacağımızdan emin değilim!Ah!Geber pislik!Hadi!Gelin!”

Hemen arabaya koştuk.Crowley içeride oturuyordu hala.Emma ilk içeri girdi.Çığlık atarak geri çıktı arabadan.”N’oldu?””Binince biri bağırdı”dedi.Crowley idi.”Sen ona aldırma bin hadi.Parmak ucunda arabaya bindi.Son gaz Missouri’ye gidiyorduk.Yaklaşırken bir grup insan kümesinin birbirine bıçaklar saplamaları görünüyordu.Dean kornaya basınca hepsi bir şeytanı kapıp kenara geçti.Başardık!İçeriye girmiştik!Devlet Binası’na doğru gidiyorduk.Biraz gidince hemen karşımıza çıktı.Emma’yı getirmek istemiyordum ama başka seçeneğim yoktu.İçeri adımımızı attığımız anda duvara sabitlendik.Neye uğradığımı şaşırdım.Duvarda hareket edemiyordum.Birden bir kahkaha duyuldu.Tanıdık bir kahkahaydı bu.Lucifer.Kumral saçları hafif dik orta boylu bir adam geldi karşımıza.Bana döndü ve:”Merhaba oğlum.”dedi.Yere yeniden inmiştim.”Seni en son gördüğümde sağı solu tekmeliyordun.Kocaman olmuşsun.”Ukala bir tavırla sanki hergün birlikteymişiz gibi konuşuyordu.”Seni o…”Tekrar duvardaydım.”Şşş!Çok ayıp oğlum!Annen seni böylemi yetiştirdi!”İşte şimdi kızmıştım.”Annem hakkında bir kelime daha söylersen seni kendi ellerimle o küçük kafesine kapatırım!”Bu sefer hedef değiştirmişti.Emma’ya yürüyordu.”Ooo sen Emma olmalısın.Robin’in erkek arkadaşı.Merhaba ben Lucifer.Robin’in babası.”Emma’nın yüzü değişti.”Melek dediğin baban Dünya’yı yok ediyor.Bu babandan mı bahsediyorsun yoksa başka baban mı var Robin?”Şey…Gururum incinirmiş gibi oldum.”Evet…Pek övünülecek baba değil ha?”Dean’in sesi duyuldu.”Hey!Beni hatırladın mı Lucy?”Bu adamın cesaretine hayrandım.”Ah!Winchesterlar,sizi nasıl unutabilirim ki?Beni kafese tıktığınız günden beri sizi düşünüyorum.Sammy’le iyi vakit geçirmiştik.Öyle değil mi Sam?”Ne yani?Sam babamla birlikte bir kafeste mi kalmış?Şaka yapıyor olmalısın.Sam sert bir şekilde babamın yüzüne tükürdü.Cesaret bunların genetiklerinde vardı.”Seni şerefsiz!”Babacık sinirlenmişti.Bıçağını çıkarıp Sam’in bacağına bir çizik attı.Sam acı dolu bir çığlık attı.Onunla birlikte ben de çığlık attım.”Ooo oğlum arkadaşlarını çok mu seviyorsun?Peki Dean’i ne kadar seviyorsun?”Bu sefer Dean’e nişan alarak koluna bir çizik attı.”Hayır!”Pis pis gülüyordu.”Gel beni al!Beni öldür!Onları bırak!”Hala o alaycıl ifade vardı yüzünde.”Dean’i de seviyorsun.Peki,amcan Cass?”Bu sefer gümüş bir bıçak çıkararak Cass’in koluna bir çizik attı.Cass’in kolundan beyaz bir ışık çıktı.”Evet oğlum!İşte bu!Öfke dolsun içine!Öldürme isteği!İşte böyle!”Kafayı yemiştim.Elim kolum bağlı bir şey yapamıyordum.Sıra Emma’daydı.”Hayır,hayır!Yapma!”Emma’ya da aynısını yapmıştı.Bu kadar yeter.Acı dolu bir çığlık atarak gözlerimi kapattım ve duvardan kurtulduğumu düşündüm.Lucifer’ın yüzü değişti bunu beklemiyordu.Üzerine yürümeye başladım.Sert bir yumruk attım ve geriye uçtu.Karşılığını aldım daha sonra.Burnumu hissedemiyordum.Dikkatim dağılmadan bizimkileri aşağı indirdim.”GİDİN!”Hepsi binadan çıkmıştı.Babam ardı ardına yumruk atmaya başlamıştı bir yandan da konuşuyordu.”SEVGİN…YÜZÜNDEN…SEN ÖLECEKSİN!BUNU…BEN DE… YAŞADIM!”Sıra bendeydi.Bu kez ben onu yumruklamaya başladım.”HAYIR…SEN…KALPSİZİN TEKİSİN!”Muhteşem bir yumruk yedim.”DEĞİLİM!”Cebinden gümüş bıçak çıkardı.Sanırım beni öldürecekti.Üstüme geliyordu.Kıpırdayamıyordum.Bütün gücüm tükenmişti.Babam üstüme doğru eğildi.”Özür dilerim evlat!”Tam o anda kafamın üzerinden bir şey geçtiğini hissettim.Lucifer’a baktığımda parlıyordu.Beyaz bir ışık patlaması oldu.Gözlerimi kapattım ve tek düşündüğüm şey Emma’ydı.Gözlerim kararıyordu.Son gördüğüm şey Emma’nın ismimi söylemesiydi.Sonra karanlık…

Lanetli OtelHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin