BÖLÜM 4: Evlilik

9.4K 290 67
                                    


"Ah güzel kızım,"


Neslihan ablamın sesiyle kendime geldim ama sanki gözlerimin üzerinde ağırlık varmış gibi açamıyordum.

"Ne oldu da bu kız bu hale geldi?"

"Sus artık!"

Babamın gür sesi odayı doldurunca zorlukla gözlerimi araladım. Babamın odasındaki koltuğa uzanmıştım ve Neslihan ablam başımda duruyordu. Eline uzandığımda bana baktı.

"Şükürler olsun rabbim. Sonunda uyandın kızım. Çok korktum," dedi.

Neslihan abla çok endişeli gözüküyordu. Yavaşça koltuğa yaslanıp oturma pozisyonuna geldiğimde onu gördüm. Bayılmadan önce babamın söylediği cümle aklıma üşüştü. Ne evlenmesinden bahsediyorlardı bunlar? Dylan'ın gözlerine bakarak

"İyiyim Neslihan abla. Bize biraz izin verir misin?" dediğimde biraz kırılmıştı ama şuan daha önemli bir konumuz vardı.

Neslihan abla bir şey demeden gidince babama baktım. Camdan dışarıyı izliyordu. Aman ne kadar da şaşırtıcı. Gözlerim yaşardı Poyraz Bey.

"Siz ikiniz ne şaçmalıyorsunuz? Ne evliliği?" dediğimde ikisinin de gözlerinden ateş çıkıyordu. Poyraz Bey de karşımdaki koltuğa oturdu.

"Ne duydun?" dedi. Hayır yani burada benim evliliğimden bahsediliyor. Bana neyi duyup duymadığımı soruyor. Cidden kafayı yiyeceğim.

"Ona benimle evlenmesine izin verdiğini söyledin?" dedim. Parmağımla da Dylan' ı gösteriyordum. Babam tuttuğu nefesi bıraktı. Sanki rahatlamış gibiydi.

"Ne duyduysan o. Evleneceksin!" dedi.

Kan beynime sıçradı işte şimdi. Hızla oturduğum koltuktan kalktım. Daha fazla bu saçmalığa katlanamayacaktım. Hızlı kalkınca birden başım döndü. Tam düşecekken biri kolumdan tutmuştu. Kolumu tutan Dylan'ı görünce hızla kolumu elinden çektim.

"Dokunma bana!" diye bağırdım. Kapıya gittiğimde ne babam ne de Dylan tek kelime etmedi. Neslihan abla masasında oturuyordu. Hızla yanıma geldi.

"Abla ben gidiyorum. Daha sonra konuşalım lütfen," dedim ve asansöre doğru yürüdüm. Asansör bu kattaydı hemen bindim.
Benim arkamdan Dylan da binmişti. Hiç onun olduğu tarafa bakmadan asansörün durmasını bekledim.

"Tutku" dedi. Cevap vermedim.

...

"Beni dinlemen lazım," yine sustum.

.....

Koluma dokunacakken kendimi geriye çektim. Bana dokunmasını istemiyordum. Elleri boşluğa düşünce sinirlendi. Ama bir şey demedi. Asansör durunca hızla kendimi dışarı attım. Hızlıca yürüyüp dışarı çıktığımda havanın kararmak üzere olduğunu gördüm. Allah aşkına ben kaç saattir baygındım. Mübarek bayılma değil, kış uykusu sanki...

Taksi çevirmek için el kaldırdığımda hızla elimi tuttu ve beni çekiştirmeye başladı.

"Bırak beni. Ya bıraksana," diye çemkirmeme rağmen hızlıca açtığı ön kapıdan beri içeri itekledi. Tam bir hayvansın Dylan.

Çıkmak için hareketlendiğimde üzerime eğildi. Gözlerimin içine bakarak;

"Uslu bir kız olup sesini çıkarmayacaksın. Anladın mı beni?" dedi. Bu kütük kendini ne sanıyor yaaaaaaaaaa?

"Hiçbir şey yapmak zorunda değilim. Bırak beni! Seninle gelmek istemiyorum. Seninle ilgili hiçbir şey is-te-mi-yo-rum," dedim.

Son kelimelerimi heceleyerek söylemiştim anlaması için. Ama o ne yaptı? Beni Tutku Yıldırım 'ı tınlamadı ve kapıyı kapatmasıyla sürücü koltuğuna yerleşip arabayı çalıştırması saniyeleri bile bulmadı.

GECE SİYAHI (Kitap oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin