Sabah erkenden uyanıp duşa girmiştim. Hala arada rüyalarımda kabus görüyordum ve sonrasında uyuyamıyordum. Bugünde öyle bir gece geçirdikten sonra sabahleyin evimizin karşısında koruda koşmaya karar vermiştim. Koşmak beni sakinleştiriyordu. Koşarken hiçbir şey düşünmemek benim için paha biçilemezdi.Altıma taytımı giymiştim. Sporcu atletimi de giyince saçlarımı atkuyruğu yaptım. Gizem'e koruda koştuğumu yazıp dışarı çıktım. Güneş yeni doğmasına rağmen hava çok güzeldi. Kulağıma kulaklığımı takarak koşmaya başladım.
Yaklaşık 2 saattir koşuyordum ve ne kadar kendimi koşuya kaptırsam da bir şey beni rahatsız etmişti. Tedirgin olmuştum. Sanki biri beni takip ediyordu. Arkama baktığımda kimse yoktu. Tekrar koşmaya devam ettiğimde yine izleniyorum hissine kapılmıştım. Psikoloji mezunu olmanın avantajlarından biri de dış dünyaya alıcılarınız daha açık oluyordu.
Ve benim alıcılarım alarm veriyordu şuan.
Hızımı artırıp arkama hiç bakmadan koşmaya başladım. Arkamdaki sesler artmıştı. Sanırım oda koşuyordu. Allah'ım yardım et.
Koşmaya devam ederken biri kolumdan yakaladı. Baktığımda 20'li yaşlarının sonunda bir adamdı. Üstü başı fazlasıyla düzgündü. O da benim gibi nefes nefese kalmıştı. Bu adam da kimdi?
"Sende kimsin?" dedim. Sesimin titrememesi için dua ederken bir yandan da kolumu elinden kurtarmaya çalışıyordum.
"Kıpırdama güzelim sadece konuşacağız," dedi. Ama gözlerindeki bakış gerçekçi değildi. Tedirgin olmuştum.
Kaçmak için hamle yaptığımda elleri saçıma dolandı ve beni kendine çekti. Saçlarıma kuvvet uygulayınca çığlık attım. Pislik herif canımı yakmıştı. Ellerinde kurtulmaya çalıştıkça beni daha çok vücuduna yaslıyordu.
"İmdat! Yardım edin," diye bağırdım. Eliyle ağzımı kapatmaya çalışıyordu.
"İmdattt!" diye bir kez daha bağırdığımda yüzüme tokat atmıştı. Yere düşünce üzerime geldi. Çok sinirli gözüküyordu. Geri geri giderek uzaklaşmaya başladım.
"Ne.e istiyorsun benden?" dedim.
"Hmm bir düşünelim bakalım. Sadece eski bir dostun, yeni kızına bakmak istedim diyelim," deyip göz kırptı. Ne saçmalıyordu bu psikopat?
"E.ski dost.ta kim?" dedim
"Senin sevgilin Dylan" dedi. Dylan'ın ismini tükürür gibi söylemişti.
"Ne saçm.alıyorsun?" dedim. Hala bu psikopatla konuştuğuma inanamıyorum. Ama sinirlenmemesi en doğrusu şuan için.
"Ama iyi zevki varmış. Şanslı piç!" dedi. Hareketlenip elini uzattı ve "Ben Berat" dedi. Eli bir süre havada kalınca vazgeçip gitti.
Allah'ım bu da neydi şimdi? Daha biraz önce nasıl davranıyordu, şimdi nasıl davranıyor? Gözden kaybolmasına rağmen ayağa kalkamadım. Bu sırada telefonum çaldı. Ağlamaktan bulanık görüyordum. Telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Tutku," dedi. Bu erkek sesi de kimin? Cevap veremedim. Daha çok ağlamaya başladım.
"Tutku cevap ver. Neyin var? İyi misin?" Bu kişi Dylan'dı. Tüm bunları yaşamama sebep olan kişiydi.
Bir kez daha ağlama krizine girdim. Ben kaderime ağlıyordum. Doğduğum günden beri gülmeyen kaderime ağlıyordum.
"Tutku niye ağlıyorsun? Cevap ver bana. Nerdesin şimdi?" dedi sesi endişeli geliyordu. Zorlukla
"Ko. Koruda.yım," diyebildim. Sonrasında telefon kapandı.
Dizlerimi kendime çekip düşündüm. Hayatımı, babamın nefretini, her anımı düşündüm. Hem annesiz hem babasız yaşamıştım. Çocukken gecelerce ağlardım. Babamın neden böyle olduğunu düşünürdüm. Arkadaşlarımım aileleri hep yanlarındayken ben hep yalnızdım. Gizemle tanışıncaya kadar aile sevgisi ne bilmiyordum. Ama Gizemin anne babası bana da
Anne baba olmuştu.Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama adımın seslenilmesiyle kendime geldim. Ağlamam hala devam ediyordu ama eskisi kadar şiddetli değildi.
"Tutku!"
"Tutku neredesin?" dedi. Ses yakından geliyordu.
"Bu. Buradayım," dedim. Sesim cılız çıkmıştı. Hızla yanıma geldi. Dylan yere çömelip yüzümü elleri arasına aldı. Çok endişeli görünüyordu.
"Tutku ne oldu burada?" bakışları dudağımda takılı kalmıştı. Yavaşça ellediğinde canım acımıştı. Tokat atınca patlamış olmalıydı. Onun yanında ağlamak istemiyordum.
"Beni buradan götürür müsün?" dedim. Hala benden cevap beklediği için kaşlarını çatmıştı. Ama sonra anlayışla kafasını salladı. Ayağa kalkmam için elini uzattı. Tam ayağımın üzerine bastığımda acısıyla çığlık attım. Düştüğümde incitmiş olmalıydım. Ben çığlık atınca beni kucağına aldı.
Hiçbir şey demedim, diyemedim...
Bugün fazlasıyla ona muhtaçtım. Bu hale düşmeme sebep olan adama sığınmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECE SİYAHI (Kitap oldu)
General Fiction" Seninle evlenmeyeceğim" "O zaman baban olacak o soysuzun ölümünü izle" dedi Ben daha cevap veremeden cebindeki telefonunu çıkarıp birini aradı. Telefon açılınca hopörlere verdi. Odayı tiz bir kadın sesi doldurmuştu. "Alo efendim" "Her sey...