Multi medya:Asrın
Bölüm şarkısı: imagine dragons-Radioactiveİyi okumalar
°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°•°
Uyandığımda tanımadığım bir evde yatağın üstünde yatıyordum. Neden burada olduğumu bilmiyordum. Yoksa Toygar beni bulup tekrar mı kaçırmıştı? Bu düşünce aklıma gelince biraz gerilsemde sonradan onların elinden kaçtığım, adamların beni saatlerce kovaladığı ve en sonunda bir evin bahçesinde bayıldığım aklıma geldi tabi bir de şu ego yığını kişiyi atlamayalım.Kapının önünden sesler gelince dikkatimi oraya verdim.
"Abi bu kız kalamaz burda bırak ne yapıyorsa yapsın." Bu ses bir yerden çok tanıdık geliyordu ama çıkaramamıştım. Bu sefer az öncekine göre daha kalın bir sesle başkası konuştu.
"Olmaz Asır onu tek başına dışarıda bırakamayız."
Konuştuklarından hiç bir şey anlamamıştım içeriye yaklaşık 21 yaşlarında benden büyük bir adam girdi.
"Uyanmışsın, şimdi daha iyi misin?" Başımı onaylar anlamda salladım. Sonra kendi mi cevap vermek zorunda gibi hissettiğim için tedirgin bir şekilde ' iyiyim' dedim.
Bana doğru yaklaşıp yatağın ucuna oturdu. Bende olabildiğince kendimi geri çektim. Oda bunu anlamış gibi,
"Benden korkmana gerek yok. Sen dışarı da öğle ağlayınca sana yardım etmek istedim." diyip hafifçe gülümsedi. Bende ona bakarak hafifçe gülümsedim. Ne diyeceğimizi bilmez bir şekilde birbirimize bakıyorduk. Bir süre böyle durduktan sonra ben konuşmaya başladım.
"B-ben kaç saattir uyuyorum?"
" 3 saattir "diyince ağzım o şeklinde açıldı. O da benim bu halime gülüp ayağa kalkıp kapıya doğru gitmeye başladı bu arada da konuşuyordu.
"Büyük ihtimalle açlıktan bayıldın ve buraya geldiğin de çok yorgun ve kötü gözüküyordun. Bekle beni yemek getireceğim" diyip odadan çıktı.Bende bu arada odayı incelemeye başlamıştım. Odanın tamamı siyahlarla kaplıydı. Yatağın sağ tarafında büyük siyah bir kıyafet dolabı vardı. Yatağın karşısında siyah bir çalışma masası vardı. Çalışma masasının yan tarafı ise boydan boya camla kaplıydı canım önünde ise oturmak için bir koltuk ve puflar vardı. Ve bir kac tane de açılmamış koli vardı.
Biraz da tozluydu etraf sanki daha yeni taşınmışlar gibi.Az önce ki adam elinde tepsi ile odaya girdi. Tepsiyi kucağıma bırakıp tekrar yatağın alt köşesini oturdu. Aramızda uzun bir süre sessizlik oldu.
"Adım Asırın Peki senin adın ne?"ilk konuşmayı onun yapmış olması benim için iyi olmuştu çünkü ne diyeceğimi bilmiyordum.
"Derin" dedim.
Daha sonra da ben yemeğimi bitirene kadar hiç konuşmamıştık. Beraber merdivenlerden aşağıya inmeye başladık. Salona geldiğimizde her hangi bir koltuğa geçip oturdum. Asrın da karşımda ki koltuğa oturdu.
"Eee Derin neden bu haldesin ne oldu sana?"
Aslında bu soruları daha önce sormasını bekliyordum bir ara soracak gibi oldu ama sonra vaz geçti. Anlatıp anlatmamakta kararsız kaldım sonuçta bir kaç saat önce tanıştığım birine bu olayları anlatmam saçma olabilirdi. Ama nedense Asrın'a karşı içimden bir his ona güvenmem gerektiğini söylüyordu bende herşeyi anlatmaya başladım."A-annem geçen sene kalp rahatsızlığı yüzünden öldü. Bunun üzerine babamla ben bir türlü kendimizi toparlayamadık. Eve kendimizi kapatmış gibiydik. Babam sadece işe gidip geliyordu bende okula. Babam artık kendini toparlamaya başlamıştı bende onun bu halini görünce mutlu oluyordum. Babam bir gün akşam yemeğine bir arkadaşını davet ettiğini söyledi onun için özel birini. Akşam eve bir kadınla geldi S-selin yani o kadın çok eğlenceliydi uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştik babam da ben de. Sonra babam o can yakıcı sözleri söyledi S-selin le sevgili olduklarını" diyip sustum gözümden bir damla yaş alktı o zaman anladım anladığımı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ SONU
General FictionBabasının annesine ihanet ettiğini düşünüp evden kaçan, babasının düşmanları tarafından kaçırılan bir kızın hikâyesi. Düşmanların elinden bir şekilde kaçan bir kız. Hiç beklemediği bir anda babasının düşmanları tarafından kovalanırken karşısın...