İyi okumalar💕
~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°~°
Hastaneden çıkalı bir hafta oluyordu. Doktorla konuştuktan iki gün sonra babam uyanmıştı. Birkaç gün sonra babam taburcu oldu. Hastaneden çıktıktan sonra Nursena teyze ile beraber bir hafta babamın başında bekledik. Babam her ne kadar iyi olduğunu artık çalışması gerektiğini ve işleri çok boşladığını durmadan söylede Nursena teyze ve bana karşı gelememişti.
O adamların kim olduğunu neden böyle bir şey yaptığını sorduğum zaman da durmadan ağrısı olduğunu uyuması gerektiğini söyleyip beni geçiştirmişti. Bende biraz dinlensin diye bu konunun pek üstünde durmamıştım. Fakat daha sonra bu konuyu en ince ayrıntısına kadar konuşmayı düşünüyordum.
Bu arada Asırın'ın babasıyla babam ortaklarmış. -Ne! Bilmiyor olabilirim sonuçta babamın ailecek gittiğimiz iş toplantıları olabilir fakat ben gitmeyi sevmiyorum. Sonuçta orda ben ne yapa bilirim. Zaten konuştuklarından da bir şey anlamıyorum. Sadece bir kere gitmiştim onda da çok sıkılmıştım zaten bir kadın vardı allah bir çene vermiş... neyse durmadan 2 saat boyunca hiç susmadı. Hadi susmamasını geçtim 2 saat boyunca hiç durmadan bana sorular sorup durdu. Gören de oğluna alıyor sanır.-
Hatta babam geçen aylarda bir arkadaşının cenazesine gittiği için bir kaç gün eve gelmemişti. O zaman da kısa bir süreliğine Asrın ve Asır'ın yanında kalmış.
Bunları öğrendikten sonra belki biliyordur diye Asrın'a da o adamları sorduğumda onlardan korkmamam gerektiğini ve bu konulara karışmamamı söylemişti. Fakat bilmiyordu ki ben pes etmezdim. Bir şeyi kafama koyduysam yapardım.
Sabah kalktığımda saatte 6.30 du alarmdan önce kalkmanın verdiği hüzünle odamdaki banyoya girdim günlük rutin işlerimi halledip dolabımın karşısına geçtim. Odam da genellikle beyaz ve mavi renkleri hakimdi. Hatta neredeyse odamın tamamı mavi renklerle kaplıydı.
Siyah pantolon üzerine lacivert tişört ve siyah spor ayakkabıları mı giyinip odamdan çıktım. Artık yaz geliyordu ve okullar kapanıyordu. Bu sene lise son olduğumuz için çok çalışmamız lazımdı. Ki babam sayesinde hiç boş durduğumu hatırlamıyorum. Tamam belki abartmış olabilirim ama hafta içi belli bir düzenli vardı ki bunun çoğunluğu ders çalışmaktı.
Üzerime ince siyah hırkamı alıp odamdan çıktım.
Babam da aynı anda odasından çıkıyordu. Babamın odası koridorun sonundaki odaydı. Benim odam ise koridorun başındaki odaydaydı. Odamın kapısının önünde babamı bekliyordum bugün yine çok yakışıklıydı anlaşılan bugün işe gidecekdi. Siyah takım elbise ve siyah ayakkabıları ile yine çok yakışıklıydı.
Yanıma geldiğinde "günaydın" dedi. Ben de "günaydın" diye karşılık verdim.
"Erkencisin bugün" babama bakarak gülümsedim. Normalde ben sabahları geç kalkan birisiydim sabah babam kahvaltısını yaptıktan sonra yanıma gelir beni uyandırırdı. Ben de sabahları iştahım pek olmadığı için kahvaltı yapmadan hızlı hızlı giyinir öyle çıkardım evden. Genelde okula beni babam bırakırdı bazen Demir yada Ulaş ve Çağla gelip beni alıyordu beraber gidiyorduk.
"Evet öyle oldu biraz." Mutfağa indiğimizde Nursena teyze çayları koyuyordu.
Bizi görünce günaydın deyip çaydanlığı yerine koydu.
"Eee Derin heyecanlı mısın? Bu gün yeni okula başlayacaksın?"
Hii ben onu tamamen unutmuştum. Okulların kapanmasına sadece iki buçuk ay vardı fakat biz okul değişiyorduk. Hatta ben neredeyse 2 haftadır okula gitmiyordum. Diğerleri de benim yüzümden okula bir türlü gidememişlerdi. Normalde dönem ortasında okul değiştiremezdik fakat okulun müdürü semih amcanın yakın arkadaşı olduğu için onun sayesinde kayıtlarımızı o okula alışmıştık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAÇIŞ SONU
Ficción GeneralBabasının annesine ihanet ettiğini düşünüp evden kaçan, babasının düşmanları tarafından kaçırılan bir kızın hikâyesi. Düşmanların elinden bir şekilde kaçan bir kız. Hiç beklemediği bir anda babasının düşmanları tarafından kovalanırken karşısın...