2- "ARKADAŞ"

23 3 0
                                    

Umarım Uzay.. Umarım..

Kafamı Uzay'ın göğsünden kaldırdım. Gözyaşlarım Uzayın tişörtünü ıslatmıştı.
Ağlamaktan yüzümün kızardığını tahmin edebiliyordum.

Tişörtümün koluyla gözümdeki ıslaklığı sildim.

"Daha iyi misin şimdi?" Onaylar gibi başımı salladım. Evet. İyi gelmişti. Uzay bana iyi gelmişti.

Sağıma döndüğümde apartmanın önündeydik.

"Şey.. Beni yalnız bırakmadığın için teşekkür ederim"
Sorun değil der gibi gülümsedi.
Ardından ben de gülümsedim.

"Yan taraf," kafasını sağ tarafa çevirdi. "Benim evim. Gitsem iyi olacak."

"Telefonun var mı?" Telefonumu mu isteyecekti?
Başka napacaktı mal?
Sen bi kessene sesini iç ses!
Sanki sen iç ses değilsin, salak ya!
Ben senden daha usluyum.
He he. Öylesin, aynen.

İç seslerim iç savaş çıkartırken dalmış gitmiştim.

"Şey, telefon demiştim?" Diyerek hatırtlatma yaptı. Gözlerimi yerden alıp Uzay'a odakladım.

"He, şey.. Var." Bu dalgın ve aniden kendine gelmiş halim onun kemiğine gitmiş olmalıydı, bir kahkaha attı. Ben de gülümsedim.

"Neden bu kadar dalgınsın?" Dedi ve gülümsedi. Ben de aynısını yaptım.

Cebinden telefonunu çıkardı.

"Numaranı almamda bir sakınca var mı?" Sorusuna cevap vermeden numaramı verdim. Kaydetti.

"Görüşürüz, Uzay." dedim. İçimde çocuksu bir heves vardı.
"Görüşürüz, Beste."

Apartmanın kapısını açıp hızla merdivenlerden çıktım. Şey gibiydim.. Mutlu? Heyecanlı? Garip?

Evet, evet.. Garip. Doğru tanım buydu.

Evimin kapısını açıp içeri girdim. Üstüme bakındıktan sonra farkettim ki Uzay'ın ceketi üstümde kalmıştı. Telefonunu bilmiyordum. Mesaj atamazdım. Ancak o bana atarsa bulabilirdim numarasını.

Ceketi çıkarıp askıya astım ve yatak odasına geçip yatağa attım kendimi. Hergün en az 10 dakika boş boş tavanı izlerdim. Sanırım şimdi de öyle yapacaktım.

Bir anda bu kadar şeyin olması garipti. Çok garipti. Sanırım bu garpiliğin verdiği gariplik hissiyle ben de garip hissediyordum.

Telefonun 'dıng' sesi çıkarması ile kafamı yanımdaki dolaba çevirdim. Dolap biraz uzaktaydı ve telefonumu almam için yataktan kalkmam gerekiyordu.

"Lanet olsun! Üşengeç birine bu yapılır mı?" Derken bir mesaj sesi daha geldi. Bu sefer yataktan kalkıp telefonu elime aldım.

Selam.

Nasılsın?

Tanımadığım bir numaradan -ki tanımadığımı söyleyemem çünkü bu Uzay'dı- iki mesaj gelmişti.

İyiyim, sen?

Diyerek cevapladım ve telefonu kapattım.

Telefonu tekrar dolabın üstüne koydum ve kendimi yatağa attım.

İki saniye sonra arama sesiyle lanetler okuyarak yataktan kalktım.

Uzay arıyordu. Neden arıyordu?

"Alo?"

"Noldu Uzay?"

"Şey.. iyi olup olmadığından emin olmak istedim."

SON YILDIZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin