หนึ่ง[the]

11.6K 507 436
                                    

"We fall in love with people we can't have." ❄
Sahip olamayacağımız insanlara aşık oluruz.》

**

หนึ่ง

"Jennie! Hadi kalk işe geç kalacaksın."

Her zaman ki rutinlerimden biri olan Ji Woo'nun bağırmasıyla sıcak yatağımdan yavaş bir şekilde ayaklandım. Pazartesi olması işimi daha da zorlaştırırken çalıştığım hastaneye daha da gitmeme isteği uyandırıyordu. Ama gitmek zorundaydım. Çünkü çılgın profesörümüz Kim Dong Sun hastaneyi küçük bir bahaneden bile benim başıma yıkabilirdi.

Üstüme dün geceden hazırlamış olduğum kıyafetlerimi giydim ve tuvalete girip işlerimi hallettim. Tuvaletten çıkıp aşağıya indim ve Ji Woo'nun mutfakta kahvaltı yaptığını gördüm.

"Bir şeyler atıştırmaya ne dersin?"

"Sabahları bu saatlerde bir şey yiyemediğimi biliyorsun."

Elimdeki telefonun saate bakıp konuştum. Bir yandan ağzıma salam atıp mutfaktan çıkmak için hazırlandım.

"Çıkmam gerek. Öpüyorum. Görüşürüz!"

"Görüşürüz dikkat et."

"Sende."

Ayakkabılarımı giyip binadan aşağıya inmeye başladım.

Küçük yaşta ailem bir trafik kazasında vefat etmişti. Ve bende daha çok küçük olduğum için yetimhaneye verilmiştim. Ani bir şey olduğu için oraya verilmem bende çok büyük bir etki yaratmıştı. Sevdiklerimin ölmesi ve çok sevdiğim bir arkadaşımdan ayrılmam. O arkadaşım bir erkekti. Hala onunla fotoğraflarımızı taşıyordum ve benim için o kadar değerliydi ki... Hala daha da öyle. Her zaman yanımda olmuştu. Ailem öldüğümde yanımda o olsaydı daha kolay atlatabilirdim ama beni onun yanından almışlardı. Ondan bana kalan sadece bileğimde ki bileklik ve bir fotoğrafımızdı. Bu yüzden yetimhanelerden biraz daha nefret ediyordum. Oraya gittiğim süre içerisinde psikolojik olarak neredeyse 1 yıl toparlanamamıştım. Fakat sonradan o küçük yaşta kendi kendime güçlenmiş ve toparlanmaya karar vermiştim. Ve öyle de oldu. Toparlandım, güçlendim, çalıştım. Bir çok zorlukla karşılaştım, engeller aştım. Ama bu kötülüklerin arasında iyi bir şey de vardı. Orada yeni çok iyi bir arkadaş edinmiştim. Benle aynı yaşta olan Ji Woo. Ona çok değer veriyordum. O benim ne arkadaşım, ne de en yakın arkadaşımdı. O benim ailemdi.

Ji Woo da benimle aynı yaşta olan mimar bir kızdı. Ondan bir yaş büyük flörtleştiği biri vardı.

Kapının önündeki arabama binip yola çıktım. Hastaneye geldiğimde yakın arkadaşım olan Baekhyun'un yanına doğru yol alıp yanında durdum. Beni gördüğünde bana dönüp konuştu.

"Woo! Bizim profesör olma yolunda adım adım ilerleyen minik Jennie'miz burada."

"Yah! Utandırma."

"Hastanede herkes seni konuşuyor. Dün girdiğin ameliyat sayesinde bizim manyak profesörün gözüne bile girdin. Çok zor bir ameliyatı başardığının farkında mısın? Ah! Kesinlikle çok havalısın." Dediğinde saçlarımı savurup konuştum.

doctor ❆ yoonnieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin