doctor ❆ yoonnie

สิบสาม

"I pind pieces of you in every song ı listen to."❄
《Dinlediğim her şarkıda senden bir parça buluyorum.》

สิบสาม

"Şimdi bakın, kızın evi burada." Dedi ve beyaz tahtada 'Kızın evi' yazan noktayı gösterdi Baekhyun.

Şuan tahtada Baekhyun'un  yeni sevgilisiyle buluşma planını yapıyorduk. Baekhyun'ların evinde ben, Ji Woo, Jungmyeon ve Tae Kwon olmak üzere toplanmıştık. Jung Woo da gelecekti ama acil bir işi çıktığı için gelememişti.

Yoongi mi? Beyfendi'nin şirkette çok işi varmış. Umrumda değildi! Zaten yüzünü görmek istemiyordum. Gelmemesi çok daha iyi olmuştu benim için. En azından şuan kendimi diken üstünde hissetmiyordum.

"Ben kendi evimden çıkacağım-"

"Hadi canım?" Dediğimde Baekhyun bana ters ters baktı. Yine devlet meselesi çözüyormuş gibiydi.

"Kesin sesinizi. Bu önemli bir mesele. Her neyse, daha sonra şu sokaklardan geçiyorum arabayla-"

"Affedersin ama kimin arabası?" Dedi Tae Kwon.

"Buluruz bir araba be.." dedikten sonra bir süre duraksadı. Sonra hemen bağırdı.

"Planımı bozmayın benim! Şuan önemli bir meseledeyiz. Sonra, şu 2 caddeden geçip, kızın evine ulaşacağım. Daha sonra onu alıp 3 sokak ötedeki Purple Cafe'ye götüreceğim. Nasıl plan?" 

"Harika." Dedi Jungmyeon esnerken.

"Muazzam bir uyum." Dedi Ji Woo bıkkın bir şekilde bakarken. Baekhyun hepimize garip bir şekilde bakıp mırıldandı.

"Dur ya ben tekrardan anlatayım, siz anlamadınız heralde."

"Yok,yok! Çok iyi anladık! Harika anladık! Muazzam anladık! Hiç o güzel ağzını yormana gerek yok Baekhyun'cum." Tae Kwon'a hepimiz hak verircesine kafa salladık.

Baekhyun kaşlarını çatıp kollarını göğsünde bağladı.

"Tae Kwon? Bana mı yürüyorsun lan sen?"

*

Elimde ki hemşirenin verdiği dosyaları imzalayıp ona geri verdim. Birden alarmım çalmaya başladığında koşarak acile gitmeye başladım.

Acile geldiğimde Jung Woo'nun da beklediğini görünce koşarak yanına gittim.

"Ne olmuş Jung Woo?"

"Silahla vurulma olayı. 2 kişiler. Birbirleriyle bir bağlantıları yok. Kadın oradan geçen talihsiz bir kişiymiş sadece. Ben bayan olanı alacağım. Adamın durumunun kötü olduğunu söylediler. 0 negatif kana ihtiyaç varmış. Hemşireye söyledim. Eğer hemen bulunmazsa hasta için de, bizim için de kötü olacak."

"Bizim için?" Dediğimde 2 tane ambulansın gelmesiyle Jung Woo konuşamadı. Ambulansın ardından gelen bir sürü siyah arabayla kaşlarımı çattım. Koşarak erkek hastanın yanına ilerledim ve durumunu sordum.

Hızla hastayı götürürken yanıma korumaya benzer biri geldiğinde ona döndüm. Hala koşuşturuyorduk.

"Eğer onu kurtaramazsan doktor, başın büyük dertte bilesin."