doctor ❆ yoonnie

ยี่สิบหนึ่ง

"I never lose, I either win or learn."❄
《Asla kaybetmem. Ya kazanırım, ya da öğrenirim.》

*
ยี่สิบหนึ่ง

"Alabilirsiniz."

Doldurduğum hastane dosyasını hemşireye geri verip danışmandan ayrıldım. Bugün yanında çalışacağım Kim Taehyung'un odasına giderken, önüme çıkan konuşan ikili gayet dikkatimi çekmişti.

Ne konuştuklarını dinlemek için onlardan biraz uzakta durdum. Gayet de iyi duyuyordum. Bir saniye? Baekhyun, benden mi bahsediyordu?

"Yani canım kardeşim anlayacağın Jennie'ye heyecan iyi gelmiyor. Sen o mesajı attıktan sonra bir baktım kız tepiniyo-"

"Baekhyun?" Dediğimde korkuyla yavaşca bana döndü Baekhyun. Kaşlarımı çatarak kollarımı göğsümde bağladım. Bu sırada Yoongi araya girmiş ve hiç duymak istemeyeceğim şeylerden birini söylemişti.

"Demek ben öyle bir mesaj atınca heyecanlandın?"

Yoongi'ye öylece baktıktan sonra Baekhyun'un koşarak asansöre gittiğini gördüm. Sinirle kaşlarımı çatıp peşinden koşmaya başladım. Asansöre bindiğinde son anda kapılar kapanmadan içeri atladığımda Baekhyun bana korkarak baktı.

"Spider Man izleyip gaza mı geldin? Bu ne hız?"

"Hayır izlemedim." Bir yandan kollarım belimde ona bakıyordum.

"Peki ya şimsek mcqueen?"

"Saçmalama Baekhyun! Konuyu dağıtma. Neden Yoongi'ye anlattın be?!"

"Ya en iyi arkadaşım benim, bence bilmeye hakkı vardı. Artık birbirinize aşık olduğunuzu itiraf etmelisiniz."

"Ve sende bunun için böyle bir çözüm yolu mu buldun?"

"Evet! Çok zeki olduğumu düşünüyorsun değil mi?" Diye heyecanla konuşan Baekhyun'a sinsice sırıttım.

"Hayır. Seni birazdan nasıl bistüriyle keseceğimi düşünüyorum."

"Bisturi küçüktür kardeşim yapma. En iyisi ekmek bıçağı." Duraksadı ve tekrar konuştu. "Dur lan! Resmen kendi ölüm kaderimi kendim yazıyorum, yapma Baekhyun, yapma..."

Sinirle saçını yapıştığımda ağzından çok büyük küfürler çıkmaya başladı. O sırada açılan asansör kapısıyla anında eski halimize döndük. Taehyung içeri girdiğinde Baekhyun'a bakıp kıkırdadı.

"Biri seni tavuk gibi yolmuş anlaşılan."

"Bende kendimi bugün tavuk gibi hissediyordum ne kadar güzel." Dedi Baekhyun gözlerini devirirken. Bir yandan aynada saçlarını düzeltiyordu.

"Jung Hoseok birazdan gelecek. O yüzden seninle odama gidelim Jennie, ve yapılacak işleri halledelim. Ondan sonra geldiğinde gideriz. Ha, bugün seninle çalışıyordum değil mi? Umarım yanlış kişiye söylememişimdir."

Gülüp konuştum.

"Evet, doğru kişiye söyledin."