สิบหก

3.1K 262 32
                                    

"Stay strong because things will get better. It's might be stormy now, but it can't rain forever." ❄
《Güçlü ol, çünkü herşey iyileşecek. Şimdi fırtınalı olabilir ama sonsuza dek yağmur yağmaz.》

Medya: Sen nasıl bir doktorsun? Part-2 😂😍

*
สิบหก

Gözlerimi açtığımda tozlu bir odada buldum kendimi. Ellerim, ayaklarım bağlıydı. Ama ağzım bantlı değildi. Ne olmuştu en son? Resmen kaçırılmıştım. Peki ne zaman kurtarılacaktım? Büyük ihtimal 24 saat geçmeden bir şey yapmayacaklardı. Peki ya 24 saat gecmiş miydi?

Odayı incelemeye başlayıp etrafa bakındım. Tam karşımda eskimiş olduğunu belli eden eski ve tozlu bir masa, onun solunda bir kapı. Kapının yanında ki duvarda yani benim solumda ki duvarda tozlu bir cam vardı. Fazlasıyla tozluydu ve dışarıyı çok zor görüyordum.

Boğazımda ki garip tatla öksürdüm bir kaç kere. Odaya bir adam girdiğinde bakışlarımı ona kaydırdım. O korumalardan biriydi. Hastane de ki korumalardan.

"Günaydın Jennie." Dedi sırıtarak bana doğru gelirken. Hiç bir cevap vermezken yüzüne bakmaya devam ettim.

Bir anda çenemden sıkıca tuttuğunda canımın acısıyla inledim.

"Eğer uslu bir kız olursan, fazla zarar gelmez Jennie. Direk ölüm olur sonun." Dedi ve psikopatca sırıttı. Daha sonra devam etti.

"Ama eğer uslu bir kız olmazsan, seni çok acılı bir ölüm bekliyor olur."

Çenemi bırakıp doğruldu.

"Birazdan yemek getireceğiz. O yüzden rahat dur." Deyip hızlıca odadan çıktı.

Gözlerimi sinirle kapatıp kurtarıldığımı hayal ettim. Küçükken sürekli kaçırıldığımı ve daha sonra da yakışıklı biri tarafından kurturulduğumu hayal ederdim. Şuan yakışıklı birini değil, sadece beni kurtaracak birini bekliyordum.

Bir süre uyuyakaldığımı seslice açılan kapıyla anlamıştım. İçeri bir kadın girdiğinde şaşırsam da yüzümü sabit tutmaya çalıştım. Kadın bana bakıp önüme yemeği koydu. Ellerimi çözmeye başladığında ondan başka kimse olmadığını farkettim.

Kurtulmak için kesinlikle bir fırsattı.

Ayaklarımı da çözdüğünde bileklerimi ovdum. Kadın bana bakarak yere oturdu.

"Sen yiyene kadar beklememi söylediler."

Hiç bir şey demeyip tableti elime aldım. Ve yemeye başladım. Sonuçta açtım. Biraz yedikten sonra hiç dokunmadığım patates kızartmasına bakıp kaşlarımı çattım. Tableti yere koyup kadına elimle gösterdim.

"Şu patates kızartmasında bir şey mi var? Baksana." Dediğimde tablete eğildiğinde kafasına tekme attım. Neyse ki tam isabetti. Kadın bayıldığında derin bir nefes aldım. Şimdi ses çıkartarak dikkat çekmeliydim. Umarım içeri bir kişi gelirdi. Tableti elime alıp yere attım ve dökülmüş gibi bir görüntü oluşmuştu.

Adım seslerini duyunca hızlıca kadına eğildim ve yanağına vurmaya başladım.

"Hanım efendi ayılın!"

"Ne oluyor?"

İçeri giren 1 tane korumayla içime adrenalin dolarken heyecanlanmıştım.

"Bilmiyorum. Bayıldı birden."

Hızlıca kadına gelip eğildiğinde tableti bir elimle sıkıca kavradım. Ona farkettirmeden yavaşça arkasına geçtim ve kafasına vurdum. O da bayılırken şimdilik rahatlıkla nefes verdim. Hayat kurtaran ben, ne ara böyle câni olmuştum? Kesinlikle günlük hayatımı istiyordum! Hiç bir heyecan istemeyecektim artık.

Koridora çıktığımda kimsenin olmaması ile derin bir nefes aldım. Neden böyle bir salaklık yapmışlardı ki? Bu salaklık şuan benim işime geliyordu gerçi.

Sola doğru hızlıca koştuğumda karşıma yeni bir koridor çıktı. Oradan da koşacakken hemen yanımda ki odadan beni tehdit eden koruma çıkarken dizlerimin bağı çözülmek üzereydi.

Hızlıca koşmaya başladığımda pesimden koşmaya başladı. Şuan kalp krizinden ölebilirdim. Bu adrenalin kesinlikle bana fazlaydı.

Bir odaya girdiğimde bunun yatak odası olduğunu gördüm ve koşarak gardroba girdim. Eminim ki beni görmüştü. Ama şuan elimden sadece bu küçük gardroba saklanmak gelmişti.

Odanın kapısı açılırken nefesimi tuttum. Kesinlikle bayılacaktım.

"Kaçabilirsin ama saklanamazsın Küçük Jennie."

*
Min Yoongi

"Nerede olabilir? Nerede?!" Deyip masaya vurduğumda Baekhyun önünde ki duvara öylece bakmaya devam ediyordu. Korumalarımın hepsi arıyordu, ama polis desteğine kesinlikle ihtiyacımız vardı. Yapabileceklerim kısıtlıydı. Hatta yapabileceklerimden daha çok imkanlarım kısıtlıydı. Bir kaç saat sonra anında polis merkezine damlayacaktık. Bir an önce Jennie'yi bulmalıydık.

"Abi bilirsin genelde hep dağlık evlere götürürler."

"Evet Tae Kwon. Kore de ki bütün kamera sistemlerine bakalım istersen?!"

"Hayır, yani evet. Seul'de dağlık bütün yollara bakmalıyız." Diyen Tae Kwon'a kafa salladım. Eğer bulmak istiyorsak belki de cidden yapmalıydık.

"İlk önce hastane kayıtlarına bakalım." Dedi Baekhyun ruhsuzca. Daha sonra ise üstüne hırkasını giyip odadan çıktı. Bizde arkasından çıkarken hastane kayıtlarına bakmak için yola koyulduk.

Az kaldı Jennie, seni kurtaracağız. Sadece biraz daha dayan. Sadece biraz.

~°~°~

R E K L A M: (😂😂)
Kitap tavsiyem var;
MAFİA | KİM TAEHYUNG
Yazar Jumasj'ın profilinden ulaşabilirsiniz❤
Okuyup fikirlerinizi belirtebilirsiniz.

doctor ❆ yoonnieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin