ยี่สิบห้า

2.8K 355 169
                                    

"Don't say maybe  if you want  to say no."❄
《Eğer "hayır" demek istiyorsan "belki" deme.》

Ya medyada ki video çok güzel izleyin xjsbwnxksjfjcshs

**
ยี่สิบห้า

Kalp krizi nedir? Sadece bir anda gelen hastalık mı? Yoksa benim şuan yaşadığım şey mi? Muhtemelen benim şuan yaşadığım şeydi. Ya da sadece bana göre öyleydi.

Min Yoongi az önce beni dudaklarımdan öpmüştü, az önce dediğim sanırım yarım saat önceydi. Hala etkisinden çıkamamıştım, bir öpücük insanı nasıl böyle yapabilirdi? Öpücük müydü beni böyle yapan, yoksa Min Yoongi etkisi mi? Cevap belli. Kesinlikle Min Yoongi etkisi.

"Jennie? Jennie!"

Baekhyun'un arka koltuktan bana bağırması üzerine sıçradım. Anlaşılan evin önüne gelmiştik. İkisi de bana bakarken konuştum.

"Pardon, dalmışım. Hadi gidelim Baekhyun. İyi geceler Yoongi, bizi bıraktığım için sağol." Dedim yüzüne bakamazken. Kapımı açmış inerken Yoongi kolumu tutunca refleks olarak ona döndüm. Baekhyun'a dönüp konuştu.

"Baekhyun sen biraz iner misin? Biz konuşalım."

Baekhyun şok içinde Yoongi'ye baktı.

"İlk defa benimle bu kadar iyi konuştun."

Yoongi dişlerinin arasından konuştu.

"Ağzımı bozmamı istemiyorsan hemen in."

Baekhyun kafasını sallayıp bana bakıp sırıtarak arabadan indi. Ve binanın önüne oturdu. Yoongi'ye döndüm ve ilk onun konuşmasını bekledim.

"Şey diyecektim ben, şey..." derken adeta solucan gibi kıvranıyordu.

"Evet?"

Sanırım biraz heyecanlı söylemiştim bunu, çünkü şu 'şey diyecektim,' cümlesi bile o öpüşmeden sonra beni heyecanlandırıyordu. Belki de evlenme teklifi ederdi ve evlenirdik.

Çıkma teklifini almadan, evliliği düşünmem ayrı bir ironiydi.

"Yarın bir kargo gelecek o senin." Dediğinde bir süre suratına bakarak gözümü kırpıştırdım.

"Ne?" Dediğimde sırıttı. Bilerek mi yapıyordu o?

"Duydun işte. Saat 7 gibi gelir." Dediğinde hala ona bakıp gözlerimi kırpıştırıyordum, beklediğim şeyi duymamamdan mı bilmiyorum ama, acayip şokta olduğum kesindi. Önüme dönüp konuştum.

"İyi geceler, umarım iyi uyursun Yoongi-sshi." Deyip arabadan indim ve sert bir şekilde kapıyı kapattım. Tam yürüyecekken çantamı unuttuğumu farkettiğimde sinirle gözlerimi kapattım.

Arabayı açtım ve çantamı aldım. Bana gülerek bakan Yoongi'ye dil çıkarıp kapıyı hızla kapattım yine. Kapının kırılması benim elimde olabilirdi. Topuklularımı vurarak ilerlerken Yoongi'nin arkadan bağırtısını duydum.

"Yavaş yürü, yavaş! Topukluların kırılacak!"

İnanmaz bir şekilde ona baktığımda hala rahat ifadesiyle olması sinirlerimi oynatıyordu. Biz öpüşmüştük, öpüşmüş! Nedir bu rahatlık?

Önüme dönüp bize bakan Baekhyun'un kolunu tutup konuştum.

"Yürü Baek, biraz daha burada kalırsam, beni sinir ve ruh hastalıkları bölümüne yatıracaksınız."

doctor ❆ yoonnieHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin