MULTİMEDİA: YİĞİT
Bugünün yarınına biriktirdiğim umutlar bir anda yüzüme gülebiliyormuş.
O gece Yiğit'in bana ''sevgilim ol'' demesinden sonra Cenk'i görmem beni biraz şaşırtsa da bozuntuya vermemeyi başarmış ve Yiğit'in teklifini kabul etmiştim,güzel bir sarılma ve kısa bir öpücüğün ardından Yiğitten beni evde bırakmasını rica ettim,fazla oyalanmadan arabaya binip evin yolunu tuttum ve bu esnada Cenkle göz göze gelmemeyi başardım ,arabayı derin bir sessizlik kaplarken sessizliği bozan Yiğit oldu.
-Bana bu şansı verdiğin için çok teşekkür ederim kelebek,seni mutlu etmek için elimden ne geliyorsa yapacağım,yeter ki sen yanımda ol.
Arabanın içindeki karanlığı yok sayarak cama bakmayı bırakıp yavaş hareketlerle ona döndüm ve tebessüm ettim,vitesi tutan elini alıp iki elimle kavradım ve güven verircesine sıktım,gözlerinin parladığına yemin edebilirdim,sol elimi eline alıp minik bir öpücük bıraktı,sonra elimi geri bırakıp vitesi tutmaya devam etti,kısa bir süre sonra eve gelmiştik,arabadan inerken sarılıp bir öpücük bıraktım sakallarına,arabadan inip hızla evin yolunu tuttum,kapıyı sessizce birkaç defa tıklattıktan sonra annem sessiz bir şekilde kapıyı açtı ,soran gözlerle bana bakarken beden dilim yorgunluğumu haykırıyordu,mutfağa geçip bir sigara yaktım annemde hemen sandalye de yerini aldı,bir şeyleri anlatmamı beklerken dumanın beynimi uyuşturmasını bekledim,birkaç dakika sonra annemin karşısında yerimi aldım,derin bir nefes verip anlatmaya başladım.
-Gittiğim spor salonunun sahibinin oğlu beni sevdiğini söyledi ve bunu çok güzel bir şekilde ayarladı,havai fişekler,ağaçlar içinden çıkan insanlar ,kısacası muazzamdı.
-Sen ne dedin peki?
-Kabul ettim,mecburdum.
-Güzel kızım,hiçbir şeye mecbur değilsin,biz senin hep yanındayız,eğer ona karşı bir şey hissetmiyorsan bırak gitsin.
Gözlerimin dolduğunu hissettim,boğazımdaki hıçkırığı geri gönderip anneme tebessüm ettim,muhtemelen makyajım dağılmıştı ve korkunç görünüyordum ama annem bana sanki dünyanın en önemli hazinesiymişim gibi bakıyordu,kendimi şanslı hissediyordum. Uzanıp ellerini tuttum.
-Merak etme anneciğim mecburum ama kendime bu iyiliği yapmak zorundayım ,hayatımın sonuna kadar Cenk'i düşünemem değil mi,onu unutmak zorundayım ve bu yüzden de Yiğit'e şans vermek zorundayım.
-Adı Yiğit mi?
-Evet
Annem yorgun görünüyordu ve masadan kalkarken söylediği sözler beni olduğum yere çiviledi.
-Umarım ismi gibi Yiğittir ,zira senin burada birisi yüzünden üzüldüğünü bir daha görürsem tası tarağı toplar bu şehirden gideriz kızım,aklını başına topla,kendine güzel bir yol çiz ve o yolu hiçkimse için bozma,ben yatıyorum,sende makyajını sil üstünü değiştir ,yat uyu,sabah duş alırsın.
Annem gittikten kısa bir süre sonra bende sigaramı küllüğe bastım ve ağır hareketlerle yerimden kalkıp odamın yolunu tuttum,üzerimdekilere özgürlüğünü verip, aynanın karşısına geçtim ve makyajımı silmeye başladım, bir şeyleri düşünmemek için üstün bir çaba sarf ediyodum ve buda beni fazlasıyla yoruyordu, iç çamaşırım ile yatağa yüz üstü attım kendimi ve derin bir uykuya daldım.
Sabah perdeye vuran güneş ordan yüzüme yansıyordu,üzerimden tır geçmiş gibi hissetmem bir yana ,başımın ağrısı da üstüne dert oluyordu,telefonumun sesiyle gözlerimi yeni bir güne açarken arayana sövüyordum bir yandan. Gözlerimi zorda olsa açıp telefona baktığımda Enes'in aramasını görmemle bir yerimden zıpladım ve hemen açtım.Ne dediğini doğru düzgün anlamaya çalışırken telefon kapandı ve tekrar aradığımda telefonu kapanmıştı,telefonu bir kenara atıp banyoya girdim,dün gece olanları düşünmemek için acele ettim,duştan çıkıp dolabıma yöneldim,üzerime gelişigüzel pembe pijamalarımı geçirdikten sonra aşağı indim,annem mükemmel bir kahvaltı hazırlayıp birde not bırakıp işe gitmişti,sanırım biraz geç kalmıştım,nota bakmadan önce kahvaltı mı yapıp ilaç içtim,hemen arkasından küllüğü alıp odama geçtim ve nikotin ihtiyacımı karşılamayı hayal ederken gördüğüm manzara karşısında şok geçirdim.
Yiğit yastığıma sarılmış uyuyordu,sessizce odadan çıkıp annemin yazdığı nota baktım,teyzem ufak bir kaza geçirmiş ciddi bir şey yokmuş ve haftasonunu orda geçireceklermiş,bu demek oluyor ki iki gün evde yanlızdım,ufak bir sevinç çığlığı atıp odama koştum,Yiğit hala yatağımda yatıyordu,sessizce odama geçip sigaramı yaktım ,Yiğit'i uyurken izlemeye başladım,çok masum uyuyordu ve insanda öpme hissi uyandırıyordu,daha fazla kendimi tutamayıp sigaramı söndürdüm ve yavaşça yanına uzandım,yeni uzamış sakallarında elimi gezdirdim,mükemmel kokuyordu,dudaklarına yavaşça bir öpücük bıraktım ve kendimi bir anda Yiğit'in altında buldum,demek ki birileri uyumuyormuş.
-Hmm,neden beni uyutmuyorsun kelebek?-Ya bu yaptığına inanamıyorum,hani uyuyordun?
-Kokun aklımı başımdan almışken uyumakta nedir ?
Ne söyleyeceğimi bilemez bir halde şaşkın şaşkın bakarken bakışlarını önce gözlerime sonra burnuma oradan da dudaklarıma indirdi,kokusu beni yoldan çıkarmaya zorlarken kendimi zor tutuyordum,ufak bir kaçamağın kimseye zarar vermeyeceğini düşünüp dudaklarına uzandım,biraz özlem,biraz şehvet duygusu beni yoldan çıkarırken usulca tişörtümü çıkardı,ellerim sırtında gezintiye çıkarken bir an durma gereği hissettim,çünkü devam edersek dönüşü olmayacak bir yola girecektik.Fakat Yiğit dudaklarıyla vücudumu talan ederken iyice zorlanıyordum,elini kalçama getirdiğinde boğuk bir inleme firar etti dudaklarımdan,nefes nefes bir şekilde omuzlarından ittim,gözlerindeki hayal kırıklığı içimin parçalanmasına sebep olsa da görmezden gelip hızla altından kalktım,odanın diğer ucuna fırlatılan tişörtümü alıp giyindim,ben tişörtümü giyerken bir an olsun gözlerini vücudumdan ayırmadı,rahatsız olduğumu belli edercesine yerimde kıpırdamaya başladım,bakışlarını vücudumdan (güçlükle) çekip gözlerime sabitledi,boğazını temizleyip elini uzattı bana ,gelmemi istiyordu,ona ait olmamı,vücuduma mührünü basmayı istiyordu,karasızlığımı görmüş olacak ki konuşmaya başladı:
-Beni ne hale getirdiğine bir bak,seni görünce deli gibi çarpan kalbimin sesini duy,kaç zamandır peşindeyim bunu gayet iyi görüyorsun,peki neden benden kaçıyorsun kelebek,neyden korkuyorsun?,haydi gel ver elini bana,ömrünü ömrüme,tenini tenime bağlayayım,biliyorum her şey çok hızlı gelişti,bu yüzden tedirginsin ama lütfen artık yapma Işıl ,bize bir şans ver.
Kararsızlığım zirveyi bulurken telefonumun çalmasıyla kendime geldim.
Arayan numarayı görünce nutkum tutuldu,cidden bu kadarı fazlaydı..
EVET PEK KISA VE İÇİME SİNMEYEN BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM,BU ARALAR BENİ MAZUR GÖRÜN LÜTFEN ,SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM..

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAVAŞMA SEVİŞ!
Literatura KobiecaHayatının nereye sürüklendiğini bilmeden o rüzgara kapılıp giden ince bir yaprak,şehvet ve tutkunun onu yeniden hayata döndürebilecek mi?