26

10K 449 190
                                    



Bölüm Şarkısı : Sezen Aksu- Çocuklar Gibi



Tüylü bir şeyin burnuma değmesiyle elimi burnuma atarak gözlerimi araladım. Gri kedi küçük patileriyle İlker'le başucumuzda dolanırken gülerek onu kucağıma çektim. İlker homurdanarak karnıma sardığı koluyla beni kendine çekip başını boyun girintime bıraktı. Onu uyandırmaktan korktuğum içi hareketsiz bir şekilde bir süre durduktan sonra Safinaz'ın pembe burnunu bana doğru yaklaştırmasıyla gülmeye başladım. Beni koklaması için hareketsiz dursam da huylandığım için kıkırdamaya devam ettim.

İlker birden başını kaldırıp çatık kaşlarıyla etrafına bakarken başımı ona doğru hafifçe çevirip 'Günaydın,' diyerek gülümsedim. Gözleri gözlerimi bulduğunda bir süre boş bakışlarını yüzümde tuttu. Safinaz kucağımdan atladığında İlker'e doğru dönüp elimi sakallarına bıraktım. 'İyi misin sen?' diye sorduğumda çatık kaşları yavaşça düzeldi ve dudakları sola doğru kıvrıldı. Başını evet anlamında sallayıp beni göğsüne çekerek başını yastığa doğru bıraktı. Başımın üstüne sesli bir öpücük bıraktıktan sonra nefesini üfleyerek 'Günaydın kelebek,' dedi çatallı bir sesle.

Kolumu ona sarıp göğsüne bir öpücük bıraktıktan sonra 'Kabus mu gördün?' diye sordum çatık kaşlarla uyandığı için.

Sorumu sessizlikle yanıtladığında daha sıkı sarıldım. Karnımda duran elimi avcuna kaydırdıktan sonra baş parmağı ile elimin üstünü okşamaya başladı. Saçlarımı bir kez daha koklayarak öptükten sonra 'Kabus değildi,' diye mırıldandı. 'Annemi gördüm.'

Dudaklarıma anlayışlı, buruk bir gülümseme yerleşti. Nasıl gördüğünü merak etsem de sormadım, özel olduğunu bildiğim için sormak istemedim.

Safinaz'ın dışarı çıkmak için salon kapısını tırmalamaya başlamasıyla kalkacağım sırada İlker hayret dolu bir sesle 'Annem bana ilk kez gülümsüyordu,' dedi ve hareket edemedim. Başımı göğsünden kaldırıp ona baktığımda yine çatık kaşlarıyla tavanı izlediğini gördüm. Diyecek bir şey bulamadığımdan onu izlemeye devam ediyordum. Başını bana doğru çevirip gözlerimizi kenetledikten sonra 'Bu uzun zaman sonra ilk defa oluyor,' diye mırıldandı. Gözlerindeki hasret tohumları yüreğime bir ağırlık bırakırken annesine hasretini bana sarılarak bastırmaya çalıştı.

Sesli bir yutkunuşun ardından 'Çok uzun zaman olmuştu,' diye mırıldandığında boğazım düğümlendi. Sesindeki kırgınlık, şaşkınlık, özlem ve hüzün birbirine karıştığı için ona sarılmak dışında bir şey yapamadım, dilim bağlanmış gibi hissettim. Derin bir nefes alıp hafifçe öksürdükten sonra bir şey diyecek gibi oldu ancak Safinaz'ın üzerimize atlamasıyla demedi. Üzerindeki burukluğu atmak için gülümsemeye çabalayarak kucağına çekti. Sırtımı yataktan ayırıp ayaklarımı yere sarkıttığımda Safinaz'ın hareketli halleri İlker'i gerçekten güldürdü ve içime bir ferahlık doldu.

Gülümseyerek ayağa kalkıp kapıya doğru yürürken Safinaz benden önce kapıya vardı. Kuyruğunu hızla sallarken bütün gece bizimle odada kaldığı için tuvalete gidemediğini düşünüp aceleyle kapıyı araladım. Koridorda koşuşuna gülerek bakarken İlker'in arkamdan sarılmasıyla sırtımı göğsüne yasladım.

Yüzünü boynuma yaslayıp 'Senin bu kokun var ya,' deyip derin bir nefes aldığında kıkırdamaya başladım. Elini ağzıma kapatıp yanağımı sesli bir şekilde öperken Nefes mutfak kapısının orada gülerek 'Günaydın kumrular,' dedi.

Bir Susam Deniz (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin