Yalnız Gelincik

115 21 4
                                        


Yalnız gelincik...

Dupduru bir sabahın iğde kokan ayazında denize selam dururdu,

her gün bıkmadan usanmadan...

Yalnızlığının sebebi dönmemişken ufuktan...

Masmaviydi baktığı deniz ile göğün birleştiği yer...

Bazı gün grileşir bazı gün berraklaşır...

Ruhu gibi dalgalandığı da olurdu...

Beklemekten bıkmadı hiç ama gelmedikçe karamsar hava sarardı yüreğini...

Zaman çok uzun değildi belki ama saniyeleri sayınca insana asır gibi geliyordu...

Daha beklemesi gereken bilinmez vakit olunca ruhu sıkışıyordu, biri kalbini sıkıyordu sanki...

Gelmez diyenleri öldürmek istiyor düşüncelerinin günahı olmadığı için huzurla katil oluyordu...

Gelmez miydi gerçekten, tazecik gelinciğini yalnız bırakır mıydı...

Düşünmesi bile nefesini hızlandırıyor korkudan elleri titriyordu...

Gelirim demişti giderken, o gemiye binerken ellerini öpmüş 'geleceğim gelinciğim mutlaka geleceğim' demişti...

Gelirdi, güveniyordu, tanıyordu onu hiç yalan söylemezdi...

Dağın eteğine doğru çıktı bugün daha uzağı görebilmek umuduyla, bahar havası sarmış etrafta gelincik ve papatya tarlası...

Gelincik...

Gelini...

Gelmesini beklediği ruhu...

Boynu bükük kan kırmızı çiçeklerin ne kadar kendi gibi olduğunu düşündü...

Ufuk yine mavi,

gökyüzü yine berrak,

deniz yine durgun,

Gelincik gelmeyene yine vurgun....

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



SON SATIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin