Hava kararmamış. Gece olmamış ama güneş batmış. İşte bu saat. Yağmurla kararan günler. En güzeli işte.
Sessiz. Yere çarpan su damlaları requem edasıyla tınıya tınıya ulaşıyor bedenime. Günün rengi soğuk, ulaşılmaz ve mavi. Buz gibi bir yalnızlık. O ölümden önce, hayattan sonraki hissizleşmiş soğuk gibi. Nefeslerime kolayca yerleşiyor, gözlerim kuruyor ve daha az görüyor artık. Binlerce düşüncenin arasında sessizliği sesle sağlayabilmek garip ve biraz ürkütücü, ama öyle güzel ki. Saatler katlana katlana bitti. Sisli mavi karakterini siyahın ısrarına kaptırdı. Ben de oturuyorum. Sesli bir sessizlikle.
Geceyi görebilmek istiyorum bazen. Kim böyle güzel bir şeyi görmek istemez ki? Duymak istiyorum. İçinde var olup ondan uzak olmam kendime yaptığım en acı şey. Onu gördükçe var olacak kadar naif, bildikçe yaşayacak kadar asil.
Güzel karanlığım, yaklaş. Seni an an özlüyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tayf
Spiritual"Kollarımı geriversem uçmayı dene diyecekler, Uçurumlar senin, kırlangıç fırtınam Yarınlar mavilik." Bir seherin ilhamıdır bana bunları yazdıran.Bir renk tayfı ki gözlerimin önüne serilen, büyülenmişçesine bakakalıyorum.Yazdım yazacağım.Çünkü hayat...