Parlak yeşil, sarı ve içi oyulmuş turuncu ışıklardan oluşuyordu gün.
Saçlarına ve yüzüne düşüyordu çılgınlık.
Ayaklarını kanatmış kaya parçalarını izledi. Siyahlıklarında kristalize olmuş beyaz parıltılar vardı. Koyu kırmızı ile yıkanmış, varlıklarına keskin bir anlam yüklemişlerdi.
Bir şey nasıl küçük olabilir her şey bu kadar büyük ve sesliyken?
Nasıl bir şey ifade etmez, her şey çok şey ifade edip hiçbir şey anlatmazken?Çok üzüldü nefes alışlarına. Onlar bile paylaşmak için yanıp tutuşuyordu varlıklarını.
Artık yalnız kalamazdı.
Kayaların kırılmış uçlarının ayaklarında yarattığı ağrıyı dinledi.
Güzel bir kırmızı... Ve yitirdi aklını.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tayf
Spiritual"Kollarımı geriversem uçmayı dene diyecekler, Uçurumlar senin, kırlangıç fırtınam Yarınlar mavilik." Bir seherin ilhamıdır bana bunları yazdıran.Bir renk tayfı ki gözlerimin önüne serilen, büyülenmişçesine bakakalıyorum.Yazdım yazacağım.Çünkü hayat...