İyi Okumalar...
[1 Ay Sonra]
Tony, aynada kendine son bir kez bakıp ceketinin yakasını düzeltti. Saatine baktı, hâlâ vakti vardı. Telefonunu cebine koyarken kapının açılma sesini duyunca omzunun üstünden arkasına baktı. Steve'in geldiğini görünce önüne döndü, görmediği mesajları okumaya devam etti.
3. masajı okurken gözünün önüne sarı saçlar girdi ve yanaklarındaki dudakları hissetti. Steve, kafasını çektiğinde ellerini kahve kokulu saçlara daldırmıştı.
"Tony, sen kimin düğününe gidiyorum demiştin?" dedi merakla.
"Leto diye yakın bir arkadaşımın düğününe. Gerçekten, Bucky'nin düğününe de gelmek isterdim ama Leto, beni şahidi olarak seçmiş elimde değil. Hem şahidi olarak seçmeseydi de Bucky'nin düğünü yerine Leto'nun kine gitmeyi tercih ederim." Bu isim Steve'e hâlâ tanıdık geliyordu. Tony yavaşça arkasına dönüp Steve'in dudaklarıyla birleşti.
Tony ondan ayrılınca Steve konuştu. "Keşke düğünden sonra da burada kalsaydın."
"Biliyorsun, işlerim var. Ben de kalmak isterdim."
Tony, Steve'in yanından geçip odadan çıktı. Steve de onu takip etti. Evden çıktıklarında Tony, arabasına; Steve, motoruna bindiler.
***
Tony masada ki yerine giderken Steve'i de orada gördü. Onun sağına oturdu ve kafasına ona çevirdi gerçekten oydu.
"Steve." Steve, kendi ismini duyunca sesin kaynağına doğru döndü.
"Tony, bu Bucky'nin düğünü. Sen beni mi takip ettin?"
"Hayır, işsiz miyim ben neden seni takip edeyim?"
Onlar konuşurken gelin ve damat yerlerine oturdular.
"Bucky?"
Bucky ve Leto bu sözü duyunca Tony'e döndüler.
"Tony. Görüşmeyeli uzun zaman oldu, he?" Leto hariç hepsi ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.
"Bir dakika," diye araya girdi Steve. "Bucky, senin evlenecek olduğun kız, Tony'nin yakını olduğu için onun şahidi olmasını istedi. Değil mi, Lita?
"Leto" diye düzeltti, Tony. Hazır ağzını açmışken konuşmaya devam etti. "Bucky'de şahidi olarak seni seçince biz ikimiz şahitler olduk."
Leto, hafifçe sırıttı. Olayların çözülmesine mutlu olmuştu.
"Sen de bana şahidin olarak kimi getireceğini söylemedin. Öyle değil mi, Leto?" diyerek sessizliği bozan Bucky oldu.
"Senin Tony'i tanıdığını nereden bileyim ben?"
Hepsi birbirlerine bildiklerine anlattıklarında parçalar yerine oturmuştu ama Tony en yakınlarından birinin hiç sevmediği bir adamla evlenmesine tahammül edemiyordu. Evetler söylendikten sonra Bucky, Leto'yu kucağına alıp salondan koşarak çıktı.
***
Steve: Bu akşam bana gelebilir misin?
Tony: Gerçekten mi? Şaka yapıyorsun herhalde. Daha bugün senin evinden ayrıldım.
Steve: Olsun. Bir kaç saat oldu diye insan sevdiğini özleyemez mi?
Tony: Hayır, bu akşam meşgulüm.
Steve: Ne üzücü, ben de biraz Lost veya Breaking Bad maratonu yaparız diye düşünmüştüm. Belki monopoli, kahve ve Game of Thrones üçlüsünü yeniden bir araya getirirdik.
Tony: Dikkatimi çekmeyi nasıl bu kadar iyi beceriyorsun?
Steve: Becerebildiğim tek şey o değil.
Tony: Steve!
Steve: Ne var? Bu bir gerçek.
Tony: Bir de sana "Ahlak Bekçisi" derdik.
Steve: *gülerken gözünden yaş akan emoji* Yani sonuçta gelmeyeceksin?
Tony: Şimdi hatırladım da işlerim biraz ertelenebilir.
***
Steve kapı zilinin çaldığını duyunca yataktan fırlayıp merdivenlerden indi ve evin kapısını yavaşça açtı. Tabi ki de Tony gelmişti. Kapıda ki adamı kucağına alıp dudaklarını örttü. Tony, ne olduğunu anlamamıştı. Steve onu merdivenlerden çıkarıp odasına götürürken kendini sarı saçların arasına bırakmıştı. Steve onu yatağa fırlattı ve emekleme pozisyonunda Tony'nin üstünde durdu.
Dikkat! Bölümün bu (eğik yazılı) kısmı sert bir dile sahiptir. Cinsel bölümlerden hoşlanmayanların atlaması tavsiye edilir. Atlayan kişiler hikayede eksiklik yaşamayacaklardır.
Steve, kendini Tony'nin üzerine bıraktı. Steve Tony'i boynundan öpmeye devam ederken aynı zamanda kendi tişörtünü de çıkarttı. Tony'nin üzerindeki büyük beden yüzünden nefesi kesiliyordu. Yine de boynunda hissettiği dudaklardan büyük bir haz veriyordu. Steve yavaşça Tony'nin üzerinden kalkarak henüz kafasını boynundan çıkartmamışken öptüğü adamın da tişörtün çıkarttı ve yeniden onun üstüne yattı. Nefes almak için kafasın kaldırdığında kendi önce kendisinin sonra da esmer adamın pantolonunu çıkarttı. Şimdi ikisi de boxer haricinde çıplaktı. Tony bacaklarını iki yana açıp Steve'in kendi girişine sürtmesine izin verdi. Steve yavaşça diliyle Ton'nin bedeninde dolaşırken onun meme uçlarına gitti ve emmeye başladı aynı zamanda kendi erkekliğini de avuçladı. İki meme ucunu da tattıktan sonra biraz daha aşağı indi ve hedefine ulaşmasını engelleyen boxerı da çıkarttı. Tony'nin erkekliğine ulaşıp onu ağzına alırken kendi boxerını da çıkarttı. Kafasıyla bir kaç kere aşağı-yukarı hareketi yaptıktan sonra doğrulup parmaklarını yalamaya başladı ve iki parmağını birden Tony'nin girişine ittirdi. Orayı genişlettikten sonra kendi erkekliğini tutup Tony'nin girişine doğrulttu. Hemen kendini onun içine itti, oda Tony'nin inlemeleriyle dolarken Steve onu susturmak istercesine dudaklarını kendininkilerle kapattı. Tony içinde hissettiği acıdan daha önce hiç almadığı kadar haz alırken bacaklarını ve kollarını beyaz ve kaslı vücuda doladı. Steve hızlandıkça Tony, tırnaklarını kaslı bedene daha da çok saplıyordu ve Steve boşalmaya hazır hale gelince Tony'nin üzerinden kalktı. Onun boşta olan erkekliğini okşarken ikisi de kıpkırmızı olmuş bağırıyorlardı. Steve bir anda zorla Tony'nin içine boşaldı ve bir kaç saniye sonra onun yanına yığıldı.
Tony eve geldiğinden beri ilk defa konuştu. "Hoş bulduk."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
A NEW START | STONY
FanfictionBirbirlerini seviyorlardı ve bundan bunca zamandır haberleri yoktu. Neden ikisi de söylemeye korkmuştu bu cümleyi? Altı üstü iki kelimeydi. Neden "Seni Seviyorum" demek bu kadar zordu? ----- Peter garipsemişti. Küçük çocuk babasının yüzüğü neden yer...