Lütfen "FİNAL" yazısını gördüğünüz için bana sövmeyin.
İyi Okumalar...
[3 yıl sonra]
Steve ve Tony yetimhanede çocuk seçmeye çalışıyorlardı. Hepsi çok tatlı ve çok güzellerdi ama sadece bir tanesini seçmelilerdi. Tony, sarışın ve oldukça enerjikbir çocukla konuşurken Steve, gözüne bir tanesini kestirmişti. Diğerlerinin aksine oldukça mutsuz olan çocuk sürekli parmaklarıyla oynuyordu. Mavi-kırmızı bir tişört ve kot pantolon giymişti. Steve, çocuğa doğru ilerledi ve onun önünde dizlerinin üstüne çöktü.
"Merhaba ufaklık."
Çocuk yavaşça kafasını kaldırıp göz ucuyla sarışın adama baktı. Oldukça yapılı bir vücudu, yana taranmış kısa saçları ve hafif çıkmaya başlamış sakalları ile çok iyi birine benziyordu. Zorla ağzını açarak "Merhaba." diyebildi.
Steve, beyaz tenli çocuğun çenesinden tutup kafasını yavaşça kaldırdı.
"Adın ne bakalım senin?"
Küçük çocuk gözlerini gökyüzü mavisi irislerden kaçırdı. "Peter." dedi zorla. Bir çocuğa göre fazlasıyla yıpranmış ve bunalmıştı hayattan. Çocuk bir türlü gülmeyecekti anlaşılan.
"Eski aileni özlüyor musun?"
Çocuk, Steve yanlış bir şey söylemiş gibi ona baktı ve gözünden akan yaşa izin verdi. Steve onun bu kadar üzüleceğini düşünmeden sormuştu.
"Ç-çok özür dilerim, ufaklık. Seni üzmek istemezdim."
Küçük çocuk başlarda bu adamdan korkmuş olsa da ne kadar nazik olduğunu anlayınca ona sempati duymuştu. Oturduğu sandalyeden kalkarak karşısındaki adama sarıldı. Henüz gözyaşları durmamışken Steve'i de ağlatmıştı. Sarışın adamın kaslı kolları etrafını sararken kulağına fısıldananı dinledi.
"Yeni bir ailen olmasını ister misin, Peter?"
Çocuk birden heyecanlanmıştı. Bu sözü ilk defa duyuyordu. Daha önce gelen aileler asık suratlı olduğu için ona tiksintiyle bakmışlardı hep ama şimdi birinden bu sözü duyuyordu. Hiç tereddüt etmeden kafasını salladı. Steve, boyun boşluğunda ki kafanın sallandığını hissetti.
Çocuktan ayrılıp, "Hadi o zaman evimize gidelim, bir de seni eşimle tanıştırayım." dedi. Çocuğun ağzı kulaklarına vardığından bunu çok istediği belli oluyordu. İlk defa babasın olmuştu. İlk defa her gerçekten bir ailesi olacaktı. Steve'in ona elini uzattığını görünce hemen o eli tuttu.
"Baba, senin ismin ne?"
Steve, heyecanla küçük çocuğa baktı. Ona baba demişti. İşte gerçekten "Baba" olmuştu.
"Steve Rogers."
"Peki benim soy ismim de Rogers mı olacak?"
"Evet, Pete. Senin soyadın da Rogers olacak."
"Peki, baba bir soru daha sorabilir miyim?"
"Tabi, Pete. Soru sormak için izin almana gerek yok."
"Sen beni hiç bırakmayacaksın, değil mi?"
Steve, şaşkınca küçük çocuğa baktı.Bir insan bu kadar temiz kalpli olabilir miydi?
"Evet, Pete. Ben seni hiç bırakmayacağım."
-THE END-
Şimdi şu hiç beceremediğimi düşündüğüm teşekkür konuşmasını -veya yazmasını, her neyse işte- yapacağım.
Öncelikle kitap boyunca yanımda olan
@Dans_Eden_Porsuk ,
@_ZHIEND_ ,
@RealStony ve
@TheSecondSherlock 'a
ve
okuyan, yorum yapan, oy veren herkese teşekkür ederim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
A NEW START | STONY
FanfictionBirbirlerini seviyorlardı ve bundan bunca zamandır haberleri yoktu. Neden ikisi de söylemeye korkmuştu bu cümleyi? Altı üstü iki kelimeydi. Neden "Seni Seviyorum" demek bu kadar zordu? ----- Peter garipsemişti. Küçük çocuk babasının yüzüğü neden yer...