A NEW START | STONY

-4-

Bu bölüm bir önceki bölüme yorumlarını eksik etmeyen @RealStony 'e ithaf edilmiştir.

İyi Okumalar...

Steve bir kaç gündür Tony'i görmediği için endişelenmeye başlamıştı. Biraz daha dayanamayıp masanın üstünden telefonun aldı ama ne yapmalıydı. Telefonda mı arasaydı yoksa mesaj mı atmalıydı? Sonra karar verip ilk mesajını attı.

Steve: Naber, nasılsın? Daha iyi oldun mu?

Tony: Daha iyiyim. Sen?

Steve: Hayatın aynı monotonluğu işte.

Steve: Pepper'ı unutabildin mi?

Tony: Evet, unutmuştum. Sayende yeniden hatırladım.

Steve: Özür dilerim.

Tony: Sorun değil.

Tony: Partiye gelecek misin?

Steve: Ne partisi?

Tony: Sana söylemediler mi?

Tony: Bizim takım Avengers kulesinde bir parti vereceklermiş. Herkesin gelmesini istediler.

Steve: Ne zaman?

Tony: Yarın. Saat 10'da.

Steve: Bilmiyorum. Boş olup olmadığıma bakmalıyım.

Tony: Gelmeye çalış. Sensiz bir takım olmaz.

Steve: Tony sana bu aralar bir şey mi oldu. Yaşadığın olaylar seni daha da yumuşatmış gibi görünüyor.

Tony: Pepper'ın ölümünden bahsediyorsan onunla bir alakası yok. Aslında sana söyleyecektim ama zamanın gelmesini bekliyordum.

Steve: Neyi söyleyecektin? Tony benden önce başkasına anlattığını söyleme sakın.

Tony: Hayır, daha kimseye söylemedim.

Steve: O zaman ben bir ilk olacağım.

Tony: Sana söyleyeceğimi nereden çıkardın ki?

Steve: Tanrı aşkına, Tony! Ne kaybedersin ki?

Tony, kafasını kaldırıp derin bir iç çekti ve içinden "Her şeyimi." dedi. Sonra yeniden yazmaya başladı.

Tony: Tamam, tamam. Söylüyorum.

Steve: Bir zahmet.

Tony: Ben aşık oldum, Yüzbaşı.

Steve, 10-15 saniye boyuca telefonuna baktı. Cümleyi bir kaç kere okudu. Ağzının hafif açık kaldığını fark etmemişti. O an hiç bir şey umurunda değildi. Bu sefer gözlerine engel olmayacaktı. Bir çift yaşın gözlerinden yanaklarına akmasına izin verdi.

Tony: Steve...

Steve: Çok sevindim, Tony. Bu çok güzel bir haber.

Tony: O zaman partide görüşürüz.

Steve: Tony, bekle!

Tony: Ne oldu?

Steve: Beni o şanslı kişiyle tanıştırmanı istiyorum.

Tony: Tamam. Görüşürüz.

Steve: Görüşürüz.

***

Steve salonun ortasında bir sağa bir sola gidiyordu. Yere bakakalmış, Tony'nin kime aşık olmuş olabileceğini düşünüyordu. Onu tanıyor muydu? Nasıl bir insandı? Tony'e lâyık olabilecek kadar iyi biri olmak zorundaydı. Aklında ki soruların cevapları ne olursa olsun o kızı engellemek zorundaydı. Onun Tony'sine kimse dokunamazdı.

Pepper öldükten sonra eline geçen ve bir daha asla elde edemeyeceğini bildiği bu fırsatı kaybedemezdi. Fırsatı değerlendirmek zorundaydı ama eğer Tony ona istediği cevabı vermeseydi, onu reddetseydi ne olacaktı? Steve işte o zaman yıkılırdı.

***

Şimdi ne yapacaktı, Tony? Tam anlamıyla boku yemişti şimdi. Ona söylemekten korkuyordu. Hayatında hiç bu kadar korkmamıştı ama  Pepper öldükten sonra Tony'nin gözleri açılmıştı. Artık anlayabiliyordu, Pepper onun gerçek aşkı değilidi. Hiç olmamıştı da zaten.

Steve'e hayatında hiç olmadığı kadar aşıktı. Onun sevmiyordu. Sadece aşıktı. Çünkü biliyordu ki aşık olmak sevmekten çok daha kıymetliydi.

Eğer Steve'e ona aşık olduğunu söyleseydi ne olacaktı? Steve de onu sevecek miydi yoksa ondan daha da mı uzaklaşacaktı? Bir kere daha iç çekti, Tony. Şu sıralar normalden çok daha fazla iç çekiyordu ama derin nefes almak yerine Steve'e ne söyleyeceğini düşünmeliydi. Bu parti hayatında ki en zor parti olacaktı.

Lütfen kurgunun nasıl ilerlediği ile ilgili düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim.