6.Bölüm-"Can you love again? May be we can add to the list."

1.6K 128 21
                                    

A/N:

Selam mantılarım! (Yazar bugün mantı yedi. Hala aklı onda!) Evet! 6.Bölüme gelmişiz! Ne oldu öyle ya! :D Beni ne kadar mutlu ettiğinizi bir ben bir Allah bilir :D. Hiç gitmeyin varya , hatta bir ev tutalım hep birlikte orda yaşayalım! (Ne dediğimi bilmiyorum. Muhtemelen içki içmediğim (içki kullanmıyorum) halde kafayı buldum. Esrar filan da yok ama neyse ben acayip uzattım. :D

Beğenmeniz dileğiyle!!

“Peki , teşekkürler. Bende Jo. Tekrar gel.”

Harry , kadına sıkı sıkı sarıldı ve yanağına kuru bir öpücük bıraktı. Özet geçmek gerekirse. Louis , Harry’e sarılıp , öpüp ve o kelimeleri ağzından çıkardıktan sonra Harry’nin bedeni Louis’nin gülüşlerinde hissettiği gibi buz kütlesinin altında kalmıştı. Ah , o buz kütlesi yok mu. Neyse. Ondan otuz iki saniye sonra –evet saydım- Harry’de kollarını Louis’nin ince beline sarıp Hindistan cevizi kokan saçlarını burnunu daldırmış sanki bir esrarmışçasına içine çekebildiği kadar çekmişti. Kendini kaybetmeden de geri çekilmiş Louis’nin yaptığı gibi onu öpmüştü. Tabii ki yanaktan masum bir öpücüktü ama neleri  barındırdığını hepimiz biliyorduk zaten. Annesi ise olanları gözleri dolu bir şekilde izliyordu. Harry’e güvendiği kadar kimseye güvenemiyordu. Oğlunun Harry’nin yanında ne kadar huzurlu olduğunu biliyordu. Harry’de onunlayken huzurluydu ki.

 Aşk kendini asla bir defa göstermezdi. Her zaman birden fazla kez aşık olursunuz. Aşk , acısında merhametli olmasa da hayatınızda olacak kişiler de her zaman merhametlidir. Sadece bunun farkında olmalısınız.

Şimdi ise ; Johanna kızlara bakma bahanesi ise onları yalnız bırakmak istemişti. Louis ve Harry ise artık terapiye başlamaya karar vermişlerdi. Harry , büyük ve en az pamuk kadar yumuşak ellerinde bomboş bir kağıt tutuyordu.

“Başla bakalım ‘Bay Terapist’.”

“Başlayacak olan sensin Louise. Şimdi sana yapmamız gereken şeyleri söyleyeceğim. Ondan sonra da kesin olarak başlamış ve seni bu depresif ve tehlikeli hayatından kurtarmış olacağız.”

Louis kaşlarını çatmış Harry’e bakıyordu. ‘Depresif ve tehlikeli hayat.’ da ne demekti? Onun hayatı depresif olabilirdi ama asla tehlikeli değildi.

Ya da öyleydi. Her tarafını kaplayan çiziklere bakınca gözlerini devirme isteğiyle başa çıkmaya çalıştı.

“Öncelikle seni ‘mutlu’ edecek şeyleri bir kağıda yazacağız. Sonra ise bir liste bizi  bekliyor.”

“Ne listesiymiş o?”

“Terapimizde yapacağımız şeylerin listesi Louise.”

“Tanrı aşkına , o listeye öncelikle bana ‘Louise’ demeyi keseceğini yazar mısın?”

Harry koca bir kahkaha attı. Louis’yi sinir etmek gerçekten eğlenceliydi. Sinirlendiğinde bağırıyordu. Bağırdığında ise tiz olan sesi duyuluyordu. Bu da Harry’nin hoşuna gidiyordu.

“Eğer dediklerimi harfiyen yaparsan , söz bırakacağım Louise.”

“O zaman konuşacağına başla.”

Harry tekrar güldü. Louis’de onun gülüşüne gülmeye. Gülünce çok komik olduğunu düşündü. Gamzeleri saklandıkları yerden çıkıyorlardı , gözleri kısılıyor bazense kapanıyordu. Dudakları ağzından çıkan yüksek sesli kahkaha ile sonuna kadar açılıyordu. Kırmızı dudakları ise bu nedenle geriliyor ve kırmızı rengini pembeye bırakıyordu. Elleri her güldüğünde birbirlerine çarpmak için hazırdı.

Through The Dark (l.s)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin