Through The Dark (l.s)

7.Bölüm-'He is perfect.'

A/N: Merhaba! Öncelikle size söylemek istediğim bazı şeyler var.

Birincisi bu kadar geç geldiği için özür dilerim. İnanın isteyerek olmadı. Yani biraz öyle oldu tabii de-neyse.

İkincisi ise bunun nedeni benim burada okulumun 2.döneminin son 3 günü. 3 gün boyunca da benim IOWA testim var. Bu sınav international bir testmiş ve arkadaşlara teşekkürler benim Dubaiye gittiğim sene bu sınavı koymuşlar. (Hoca Amerikan şeysileri şeeti dedi aslında ama herneyse.) Ve bu 3 gün içinde ben sadece bu sınavlar için okula gidiyorum. Sbs gibi ama daha kolay. Mesela bir gün İngilizcenin konuları. Grammar , Vocabulary filan fistan. O yüzden sbs’ye göre şükürler olsun ki daha kolay. Herneyse. O yüzden benim onlara çalışmam gerekiyor. Fakat 3 gün sonra İstanbuldayım söz daha fazla bölüm ekleyeceğim.

Sabrınız için şimdiden teşekkürler! Sizi çok seviyorum! İyi okumalar!

Not: Bu bölümde bazı yerlerde anlatmak istediğim şeyleri anlatamadım. O yüzden bazı yerlerde bir anlatım bozukluğu olabilir. Bu bölümde olaysız, sakin ve sadece bölüm eklemek için yazdığım bir bölümdü. Değerim bilin.

Aşık olduğu kişiyi kaybetmiş bir insandan , mutlu bir gülücük beklemeyin. Aşık olmamış bir insandan , öyleymiş gibi sizi anlamasını beklemeyin. Üzgün bir insandan , mutlu görünmesini beklemeyin. Mutlu bir insandan , üzgünsünüz diye üzülmesini beklemeyin. En önemlisiyse ölmüş bir insandan geri dönmesini beklemeyin.

Louis ve Harry her günlerini birlikte geçirmeye başlamışlardı. Çünkü sizinde bildiğiniz gibi kabuk bağlaması gereken bir yara vardı. O yarayı kapamak için ise  gereken , bir yara bandı ve eczaneden alacağınız sıradan bir ilaç işe yaramayacaktı. Louis’nin yarası daha çok Harry’le kapanacak türden bir yaraydı. Ki bu da işi kolaylaştırıyordu. Harry her gün onunla olabilirdi. Evet , biliyorum hala bir iş bulması gerekiyordu. Fakat bunun içinde uğraşıyordu. Zaman buldukça. Bazen Louis’de ona yardım ediyordu. Hatta tanıdığı bazı iş adamlarını arayabileceğini söylemişti fakat Harry’de gurur yapmış ve onun sayesinde bulacağı bir işi istememişti. Louis’de tabii ki buna karşılık Harry’e hakaret içeren birkaç kelime mırıldanıp , gözlerini devirmişti.

Geçen dört günün ardından Louis eskiye göre daha da iyiydi. Harry ise geçenlerde bir eczaneye gitmiş ve vücutta kalıcı izleri geçirecek bir ilaç sormuştu. Çünkü , biliyordu ki böyle bir kür var. Sadece , adını hatırlayamamıştı o kadar. Ya da nasıl yapılacağını. Fakat eczacı kadın ona böyle bir ilacın bulunmadığını söyleyince hafızasını yoklamıştı. Olması gerekiyordu. En sonunda vazgeçip, yaraların iyileşmesi hakkında bilgi almıştı.

Louis’nin vücudundaki yaraların kapanması için uzun ve sabırlı bir süreç vardı. Öncelikle ; ilk yapılaması gereken şey pansumandı. Veya farklı teknikler ile yara bölgesine doku aktarılabilirdi. Fakat , Louis’nin böyle bir şeye ihtiyacı yoktu. Annesi de pansuman yaparak birinci aşamaya tik konulmasını sağlıyordu.

Pansumandan sonra ise ne yaparsanız yapın işe yaramayacağını öğrenmişti Harry. Çünkü yaranın bir tamir süreci başlıyordu. Yani Louis’nin vücudunun eski haline gelmesi için bir veya iki yılı vardı. Yaraları teninin rengini almaya başlayacaktı , şuan olduğu gibi yaralar yüzünden sert olan vücudu yerini yumuşaklığı bırakmaya başlayacaktı. Fakat , iyi veya kötü bir şekilde yara bir iz bırakacaktı. Harry’de bunu duyduğu gibi nefret etmişti zaten. Yaralarını kapatacak hiçbir şey yoktu. Hiçbir şey.

Harry yine de bir cerrahi doktora gitmeye karar vermişti. Sonuçta bir uzmandan daha iyi kimse bilemezdi değil mi?

“Tanrı aşkına , ne yapıyorsun?!”