A/N: Merhaba! Ara verdiğimi söyledim çünkü şu an okuyacağınz depresif bölümü yazmak istemiyordum! Ama Mualla beni bırakıp bir günlüğüne tatile gitti! -Hayır ağlamıyorum :D- Bende sıkıldım ve yazayım dedim. Duyguları tam aktaramadığımı düşünüyorum çünkü aklım bir karış hava da! Üzgünüm :/.
Artı olarak Multi'de ki MÜKEMMEL şarkıyı dinleyin! Pişman olmayacağınıza eminim. Sözlere bakın :3. Bölümle pek bir alakası yok ama çok seviyorum o şarkıyı! :D Neyse, dinleyin işte.
Sizi seviyorum! İyi okumalar!
Harry günlerdir yaşadığı umutsuzluğu, üzgünlüğü bir kenara bırakıp Louis'e şu 'Yeni Ev.' olayını anlatmayı düşünüyordu. Bu evde yaşayamıyordu. Bu ev Niall ve Louis'in hikayesinde ki evdi. Harry ve Louis'in değil.
Fakar bir yandan da çekinmiyor değildi. Niall... Louis için önemliydi. Ya Harry taşınmak istediği için ona bağırıp, çağırırsa? Hatta ayrılma ihtimalleri bile olabilirdi! Tanrı aşkına... Harry'nin nesi vardı?
“Louis?
“Efendim sevgilim?”
“Ben taşınmak istiyorum.”
Aniden doğrulup Harry'nin göğsünden kalkmış ve soran gözlerle aşık olduğu adama bakmıştı. Onu bırakıp gidecek miydi yani Harry?
“Beni neden bırakıyorsun?”
Gözleri yaşlarla dolmuş ağlamamak için direnen Louis'e baktı Harry. Ah, hayır. Onu bırakacağını düşünmüştü!
“Hayatım seni bırakmıyorum. Böyle bir aptallığı yapmam. Ben sadece diyorum ki. Birlikte taşınalım. Bu evden.”
“Neden buradan taşınmak istiyorsun ki?”
Derin nefesler alıp, terler dökmeye başlamıştı Harry. Louis ona bu kadar masum bakarken 'Niall ile çektiğiniz kasetleri izledim ve bu evin SİZİN olduğunu öğrendim! Hadi taşınıp yeni evimizin mutfağında seks yapalım! Üstte olmana izin veririm!' diyemezdi. -Gerçi zaten bu kelimeleri kullanmayacaktı ya neyse.-
“Ben... kasetlerinizden bir kaçını izledim... ve bu ev sizinmiş.”
Louis duyduğu şeyle bir an nefesini tutmuş Harry'e bakıyordu. Tanrım. Kıskançlık onu nasıl birine dönüştürmüştü de o kasetleri izlemişti?
“Ne yaptım dedin?!”
“Louis, ben-”
“Siktiğimin kıskançlığıyla kafayı mı yedin sen, Tanrı aşkına?! Bu evden taşınmayacağım! Sana her zaman 'Benim özelim senin özelin' dediğimin farkındayım ama bu Niall ve benim özelim! Sen bunun dışındasın Harry! Niall dendiği yerde sen yoksun, anlıyor musun?!”
Böyle bir tepkiyi beklememişti. Bu kelimelerin Louis'in ağzından çıkacağını asla, hiçbir şekilde düşünmemişti. Gözlerinden akan yaşlar da bunu kanıtlıyordu. Yaptığı şeyin yanlış olduğunun farkındaydı fakat Louis ona kendini değersiz hissettirecek o kadar çok kelime söylemişti ki o an konunun ne olduğunu bile unutmuş sayılırdı.
“Louis, ben özür dile-”
“Sakın özür dileme! Niall ile olan kasetlerimi izliyorsun, yetmiyor birde o aptal kıskançlığınla sırf burada birlikte yaşadık diye, bu ev bizim diye taşınmak istiyorsun! Ne tür bir manyakla birlikteyim ben?!”
Keyifsiz kahkahası salonda yankılanmış, Harry'nin kulaklarını elleriyle kapatıp daha çok ağlamasına sebep olmuştu. Louis'in bu halini sevmemişti. Sanki, Harry'den nefret ediyor gibi tıslayarak konuşuyor, bağırıyordu. Harry, onun pişman olduğunu da sanmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Through The Dark (l.s)
FanficÖlen bir sevgili. Onun acısıyla yaşamaya çalışan Louis Tomlinson. Hayat dolu ve her zaman bardağın dolu tarafından bakan Harry Styles. Niall Horan homofobik biri tarafından öldürülür. Fakat bunu bilen hiç kimse yoktur. Louis Tomlinson sevgilisini m...