Klaus’la yaptığımızın itiraf saatinin üstünden 2 gün geçmişti.O günden beri onu görmedim.Merak ediyordum.Her yakınlaşmamızdan sonra ortadan kayboluyordu hep.Buna alışmıştı.Belli ki kendiyle halledemediği sorunları vardı.Sürekli kendimi ona yaptıklarından dolayı sebep arıyor olarak buluyordum.
Sabahın körüydü.Zil çalmıştı.Demek ki ortaya çıkma vakti gelmişti yada ben başımı bilmeden derde sokmuştum o da beni kurtarmaya gelmişti.Kapıyı açtım ve karşımda kesinlikle Klaus durmuyordu.
“Matt” diye bağırdım sevinçle.Ona sarıldım.Kesinlikle bu sıralar beklediğim kişi oydu.
“Merhaba Care.” Ona baktım.
“Seni ne attığı buraya.” Dedim gülümsemeyle.
“Güzel bir kızın doğumgünü.” Dedi gülerek.Evet.Bugün benim doğum günümdü.Ben unutmuşum ama unutmamıştı.
“Care daha fazla beni kapıda bekletmeyi düşünmüyorsun demi.” Birden daldığım düşüncelerimden uyanarak.
“İçeri gel Matt.” İşte bugün benim günümdü.En iyi arkadaşım yanımdaydı.
“Hey Care seni buraya sürükleyen neydi.” Dedi aniden.Düşündüm ben buraya neden taşınmıştım.Aslında bilmiyordum.Ona verecek cevabım yoktu.Bakışlarımdan vereceğim cevabı anlamıştı.Bunu seviyordum.Beni bakışlarımdan ne anlattığımı bilecek kadar iyi tanıması.
“Peki biz doğum günlerinde ne yaparız Care?” dedi kocaman gülümsemeyle.
“Karaoke.” Diye bağırdım.Matt benim üniversitede en iyi arkadaşımdı.Hatta tek arkadaşımdı.
Bütün günü gezip dolaşarak geçirdikten sonra nihayet karaoke vakti gelmişti.Daha önce gitmediğim bir karaoke bara girmiştik.İkimizde nasıl bir yer olduğunu bilmiyorduk ama kesinlikle denemeye değerdi.
Birkaç saat sonra ikimizde çok sarhoştuk.Kesinlikle ikimizin de sarhoş olma seviyesi vardı ve şu anda o seviye sarıdan kırmızıya geçmişti.Matt’le her doğum günlerimizde aşırı sarhoş olup karaoke yapardık.Geleneksel hale gelmişti.
Karaoke sırası Mattdeydi.Tüm sarhoşluğuyla sahneye çıkıp “Bu şarkı sana gelsin Care” diye bağırdı.Kesinlikle çok eğleniyorduk.Aslında bardaki herkes çok eğleniyor görünüyordu.Beni duygu yoğunluğunda boğulmak üzere olduğum bir anda kurtardığı için Matt’e teşekkür edeceğim.Tabi ki sonra.
Matt bana bakarak “Hey good girl (Hey iyi kız ) Get out while you can (Yapabilirken harekete geç ) I know you think you got a good man (Biliyorum iyi bir adam olduğunu düşünüyorsun) “
Oturduğum yerden ona eşlik ediyordum.Aslında tüm bar ona eşlik ediyordu.Matt’in sesinin bu kadar iyi olduğunu fark etmemiştim.Gerçekten çok sarhoş olmalıyım.
Matt sahneden indikten sonra sıra bendeydi.Bu şarkıyı adayacağım kimse yoktu.Aslında vardı ama kim bilir nerdeydi.
Tam ben şarkıyı söylemeye başladım ve yine aynı şey oldu.Klaus bardan içeri girmiş bana bakıyordu.Umrumda değildi.Bakışlarımı Matt’den ona çevirmiştim ve ona bakarak şarkı söylemeye devam etti.
“You push all my buttons down (bütün sinirlerimi kaldırıyorsun) I know life would suck without you(biliyorum hayat sensiz çekilmezdi ) At the same time, I wanna hug you (aynı zamanda, sana sarılmak istiyorum ) I wanna wrap my hands around your neck (ellerimi boynunun etrafına sarmak istiyorum) You're an asshole but I love you (sen bir g*tsün ama seni seviyorum)” Ona söylemek istediğim her şeyi şarkıyla iletmiştim.Ona duygularımı söylebilecek kadar çok sarhoştum.Gercekte olsa bunu asla söyleyemezdim.
Şarkıyı bitirdiğinde herkes beni alkışlara boğdu.”Bu şarkı hayatımın içine eden adam için.” dedim.Tüm egomla sahneden inerken Matt’in yanına gitmek yerine Klaus’un yanına gittim.
“Büyük vampirimiz benim üzerimden ruhunu temizlemeye gelmiş anlaşılan.” Dedim tüm sarhoşluğumla.
“Aslında Caroline doğum günü hediyeni vermeye geldim.”
“Yani sonra tekrar ortadan kaybolacaksın.” Dedim kaşlarımı kaldırarak.Sadece baktı.ucunda gümüşten vampir dişi olan bilekliği bileğime taktı.Bilekliği incelemeye koyuldum.Kesinlikle harikaydı.
“Hayatının içine eden ben miyim Caroline.”
“Elbette burada senden başka hayatımın içine eden birini göremiyorum” dedim.Sarhoşluğumun etkisiyle sağa sola yalpalanıyordum.
“Yani şarkıda söylediğin gibi beni seviyorsun.” Gülümseyerek.
“Şarkıda ki şu kısmı unutmuş gibisin You're an asshole”
“Hatırlıyorum Caroline ondan sonra söylediğini de hatırlıyorum but I love you.” Yine gözleriyle yaptığı o büyülü şeyi yapıyordu.
“Gözlerinle yaptığın şeyden vazgeç o bakışlardan etkilenmeyecek kadar zekiyim.”
Matt’ baktım.O çoktan avına kız düşürmüştü.
“Biliyorum Caroline bu yüzden……” cümlesini tamamlamamıştı.
“Evet Klaus bu yüzden ?”
“Caroline ben bu hikayedeki kötü adamım ama herşeye rağmen seni seviyorum.” Dedi aniden.Bunu ilk defa söylüyordu.Belli ki kendiyle hesaplaşması son bulmuş ve beni sevdiğine karar vermişti.Peki ben ona bunu söylebilecek kadar cesur muydum?Elbette hayır.Sadece ona baktım.
“Böyle insani duygular barındırman güzel ama bugün sevmesen mesela, bir sakıncası olur mu?Bugün benim doğum günümde ” Ne demiştim ben böyle.Bir daha asla bu kadar sarhoş olmamalıydım.Deli gibi aşık olduğum adama seni seviyorum deme cesaretine sahip değildim.Aslında yine gitmesinden korkuyordum.Kendimden nefret ediyordum.Seni seviyorum diyen adam bugün sevmesen olur denir miydi.Etrafıma baktığımda Klaus çoktan ortadan kaybolmuştu.Aferin Caroline bugün de hayatının içine sıçtın.Bundan sonraki hayatımda asla bu kadar sarhoş olmayacaktım..
ARKADASLAR HİKAYENİN GİDİSATI SİZİ SIKTIYSA FİNAL YAPABİLİRİM