Baskı

88 6 0
                                    

Sabah kalktığımda alarmımın çalmadığını fark ettim ve saate baktım.Çok erken kalkmıştım.Banyoya girip yüzümü yıkadım ve saçlarımı taradım tam banyonun kapısından çıkıcaktım ki içimden "madem erken kalktım neden saçımı yapmıyorum?"diye geçirerek geri döndüm ve dolaptan düzleştiriciyi çıkardım.Tam prize takıcaktım ki bir anda fişten elektrik çıktı ve düzleştiriciyi elimden fırlattım.Annemi çağıracaktım fakat daha uyanmamıştı.Kötü birşey olmaması için bu fikirden vazgeçerek mutfağa geçtim.Annem daha uyanmadığı için yemekte yoktu doğal olarak.Tam tost makinesini çalıştıracaktım ki banyoda yaşadığım o elektrik sorunu geldi aklıma ve elimdeki kabloyu tezgaha geri koydum.Buzdolabına yöneldim ve bir süt aldım.Dolaptan kaseyi ve kornfleks'i de aldıktan sonra sütü kaseye dökmeye başladım fakat sütün yarısı pijamamın üstüne döküldü ve "KAHRETSİN!" Diye bağırdım.Annem sesime uyanarak mutfağa geldi.

-Ne oluyor Amber?

Ona doğru dönerek:

-Ne oluyor gibi görünüyo?

Diyip tekrar kaseye sütü dökmeye başladım.

Annem:

-Bekle burda üzerine birşey getiriyim.

Diyip odama gitti.O sırada kornfleks'i dökmeye başladım.Birkaç dakika sonra annem elinde beyaz bir tişörtle geldi ve elime tutuşturdu.Hemen beyaz tişörtü giyip anneme kirli pijamamı verdim.Elime kaseyi alıp salona geçtim ve televizyonun karşısında duran sallan koltuğa oturdum.Elime kumandayı alıp televizyonu açtıktan sonra bacaklarımı bağdaş şekline getirip kornfleks'i yemeye başladım.Magazinde o kadar saçma şeyler vardı ki sıkılıp televizyonu kapattım.

Kornfleksim bitince tabağı mutfağa bıraktım ve odama geçtim.Odaya girmemle alarm çalmıştı.Telefonu elime alıp alarmı kapatıcakken Em'den gelen mesajları gördüm.Hızlı hızlı mesajlara bakarken içerden annemin "Hemen giyin" diyen sesini duydum tam olarak mesajlara bakmayı bitiremesemde telefonu yatağın üzerine fırlattım ve dolaptan en sevdiğim açık gri kazağımı aldım.Altına da siyah bir tayt giyerek masamın üzerinden kulaklığımı alıp çantama koydum ve ardından çantamı koluma taktım ve telefonumu yatağın üzerinden alarak girişe yöneldim.Siyah vans'larımı ayağıma geçirerek kapıdan çıktım.Servisin gelmesine birkaç dakika vardı bu yüzden asansöre bindim.Aşağı indiğimde güneşin doğuşunu izledim.Birkaç dakika sonra servis geldi ve hemen servise bindim.Em kafasını cama dayamış,kulaklığını takmış ve dışarıyı seğrediyordu.Yanına oturdum ve kolunu dürttüm.Kulaklığını çıkatıp bana baktı.

-Günaydın,naber?

-iyi senden.

-bende iyiyim de neden bu kadar dalgın görünüyosun?

-Çok uykum var dün akşam hiç uyuyamadım.

-Neden?

-Bilmiyorum uykum gelmedi.

-Peki

Diyip bende kulaklıklarımı çantamdan çıkarıp telefonuma bağlayıp kulaklarıma taktım.

Okula geldiğimizde ders programına baktık.Ders Biyolojiydi bu yüzden laboratuvar'a gittik 2 kişilik olan bir sıraya oturduk ve ardından zil çaldı.Emily'e doğru bakarak kollarımı açtım ve sarıldık.Birden kulağımda birşey hissettim ve bir ses "oooowwww küçük aşıklar" dedi ve gülüşerek uzaklaştı.Arkamı döndüm ve bunun Taylor ve tayfası olduğunu gördüm.Em'le birbirimize bakıp göz devirdik.

Taylor'un yanına kimseyi oturtmaması dikkatimi çekti.Tam Taylor'a bakarken içeriye dün çarptığım çocuk ve arkadaşları girdi,birden gözüm ona kaydı.Ona bakarken arkadan bir ses yükseldi."James! Gel yanıma otur" bu kesinlikle Taylor'ın sesiydi.Arkamı döndüğümde suratında kocaman bir gülümsemeyle çarptığım çocuğa bakıyorudu.Çocuğun arkadaşları oooo diye sesler çıkararak gülmeye başladılar fakat çocuğun yüzünde istemsiz bir surat vardı ve arkadaşlarına susun işareti yapıyordu.

Tatlı RüyamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin