16. Bölüm:
-"Sehun iddiayı kazandım, beni sevdiğini itiraf etti. Altındakini arabanı almaya geliyorum." deyip kahkaha attı. Ben ise ne yapacağımı bilemedim. Yüzüm bembeyaz olmuştu. Ne yani oyun muydu bu yaşadıklarımız?
-"Hye Mi? Dünyaya dön. Şaka yaptım. Ben de seni seviyorum." dedi Luhan gülerek.
-"Ne? Şaka mı? Az kalsın kalp krizi geçirecektim. Böyle şaka mı olur?" diye bağırdım. İştahım da kaçmıştı zaten. Masadan kalkıp lokantadan çıktım.
-"Hye Mi! Dur!" diye bağırarak arkamdan geliyordu. En sonunda kolumdan tuttuğu gibi beni kendine çekti.
-"Özür dilerim, sadece şaka yapmak istemiştim." dedi gözlerimin içine bakarak.
-"Ne kadar üzüldüm, gerçek sandım. Bir daha böyle konularda şaka yapma. Lütfen." dedim gözümden bir damla süzülürken. Luhan gözyaşlarımı sildi, sıcacık gülümsedi. İçimi ısıtmıştı bu gülüşü.
-"Sen de bir daha Kai ile görüşme?" dedi yüzündeki gülümseme silinip ciddi bir tavır alarak.
-"Ne?"
-"Duydun iste. Onunla görüşmeni istemiyorum. Hem baban da görüşmenizi istemiyor." dedi gözlerimin içine bakarak. Luhan'ı kendimden ittim ve konuşmaya başladım.
-"O benim arkadaşım."
+"Ama görüşmeni istemiyorum dedim."
-"Hiç konuşmadık sayıyorum bu konuyu Luhan." deyip yürüyerek uzaklaştım. Nasıl diyebilir bunu bana? En nefret ettiğim şey.. Bir an karşımda babam varmış gibi hissettim. Ertesi gün okula Chanyeol'la gittik. Luhan'ın inadına yapıyor gibi sürekli Kai'yle geziyordum. Luhan sinirleniyordu ama bir şey diyemiyordu. Bir ay su gibi akıp gitmişti bile. Her şey eski haline dönmüş gibiydi sanki. Luhan artık Kai'yle olan arkadaşlığıma bir şey demiyordu. Alışmıştı belki. Belki de fırtına öncesi sessizliği yaşıyorduk. Her zaman ki gibi annemin yanığıma kondurduğu öpücükle uyandım.
-"Kalk hadi, hazırlan. Geç kalmayın." dedi ve odadan çıktı. Yataktan kalkıp hızlıca aşağı indim. Annem kahvaltıya ramen yapmıştı.
-"Sen kahvaltıya ramen yapmazdın. Hayırdır? Bugün özel bir gün mü?" diye sordum gülerek. Ve çoktan çubuklarımı ramene daldırmıştım.
-"Akşam öğrenirsin." deyip gülümsedi.
-"Siz yine bir şeyler karıştırıyorsunuz ya, hadi hayırlısı." deyip tabağımdaki ramenleri afiyetle yedim.
-"İki dakikada koca bir tabak rameni nasıl bitirebildin? Evlenmeden şişman olacaksın. Bak sonra evde kalırsın." diye dalga geçti Chanyeol.
-"Konu ramen olunca yapamayacağım şey yok. Doyduysan hadi gidelim." dedim. Ramen ilk aşkım benim.
-"Gidelim o zaman." deyip annemle vedalaştık. Kısa bir araba yolculuğunun ardından okula varmıştık. Şakalaşarak arabadan indik. Sürekli şişmandın mı sen? Bakıyım, göbeğin mi çıkmış? Diye dalga geçiyordu. Bize doğru gelen Nana'yı görüp bağırmaya başladım.
-"Nana al şu gıcık sevgilini başımdan." dedim gülerek.
-"Hiçte bile gıcık değil. Gayet kibar ve romantik." dedi dil çıkararak.
-"Romantikmiş, kibarmış. Hah. Hiç güleceğim yoktu." deyip zorlukla sırıttım.
-"Hye Mi, sabah sabah milletin neden başını ağrıtıyorsun? Sus biraz." diye gülerek yanımıza geldi Kai.
-"O da bana kilo almışsın demeseydi. Her şeyi o başlattı." deyip surat astım.
-"Evet, aslında biraz fazlan var." dedi Kai ciddi görünmeye çalışarak.