12. BÖLÜM:
+”Ne? Ne saçmalıyorsun sen?” diye sordu Luhan sinirle.
-“Yaklaşık iki hafta önce söylemiştim. Siz çıkmaya yeni başladığınız sırada.” Dedi.
+”Ne yani en başından beri Hye Mi onunla iddia için çıktığımı biliyor muydu?” diye sordu Luhan. Aslında bu soruyu kendisine sormuştu. Şimdi anlıyordu “Beni seviyor musun?” diye lafı niye değiştirdiğini. Babasıgilin yanında nişanlamak istediğini… Ne yani Hye Mi kendisinden intikam mı almak istemişti?
-“Evet, çok önce söylemiştim. Neden hala senle çıktığını hep merak etmişimdir.” Diye söyledi Suzy.
-“Kahretsin!” diye bağırıp evden çıktı Luhan. Ne yaptığını bilmiyordu. Sadece Hye Mi’nin yanına gitmek istiyordu. Gidip tekrar tekrar özür dilemek ve yeniden başlamak istiyordu her şeye… Koşa koşa Hye Mi’nin evine gitti ve zili çaldı. Hye Mi kapıyı açtığında fırsat vermeden direk konuşmaya başladı.
-“Hye Mi! İlk başta seninle iddia için çıktığımı bildiğini biliyorum.” Diye konuşmaya başladı.
- “Ne?” diye şaşkınca Luhana baktı Hye Mi?
-“Lütfen kesme ve beni dinle. Ben sana deliler gibi âşık oldum. Sensiz yapamam. Her şeye yeniden başlayalım. Lütfen bana bir şans daha ver. Yalvarırım beni böyle terk etme. Böyle bitmesin.” Diye yalvarmaya başladı. Hye Mi ne diyeceğini bilmeden sessizce Luhan’a bakıyordu.
-“Sen Luhan’dan mı ayrıldın?” diye bağırdı arkadan biri. Hye Mi sesin geldiği yöne bakınca babasını gördü.
-“Baba! Hiçbir şey bilmiyorsun?” diye konuşmaya başladı. Ama babası onu susturdu.
-“Duydum her şeyi. Başta iddia için çıktığını kendi itiraf etti ve seni gerçekten sevdiğini söyledi. Belki de ona bir şans vermelisin.” Diye konuştu babası. Sırf ortaklık pekişsin diye söylüyordu bunları.
-“Baba sırf ortaklık olduğu için böyle söylüyorsun değil mi?” diye sordu. Babası bir kez olsun paranın değil de kızının yanında olsaydı keşke.
Bay Park Luhan'a dönüp:
-"Sen şimdi git, ben onu ikna edeceğim." dedi.
-"Teşekkürler." deyip Luhan evden uzaklaştı. Bay Park içeri girince tam konuşmaya başlayacakken Chanyeol'u gördü.
-"İstersen senin odanda konuşalım." deyip Hye Mi'nin odasına doğru yürümeye başladı. Tabi ki bu Hye Mi'nin değil kendi isteğiydi. Hye Mi odaya girdikten sonra sessizce kapıyı kapattı.
-"Onunla barışmalısın! Hem sende onu seviyorsun." dedi Bay Park.
+"Sevmiyorum."
-"Tamam, o zaman. Şöyle yapalım. Sen Luhan'la barış, sonra da eve dönün."
+”Dönün derken?” diye imalı imalı baktı babasına Hye Mi.
-"Sen ve içerdeki." diye devam ediyordu ki Hye Mi sözünü kesti.
+"İçerdeki derken?" diye sordu.
-"Sen ve Chanyeol."
+”Neden?” diye sordu Hye Mi.
-"Chanyeol'un hiç parası yok. Üstelik babası miras olarak yüklü bir borç bıraktı. En fazla iki ay idare edebilirsiniz. Sonra üniversite masraflarınız olacak. Nasıl karşılayacaksın Chanyeol’un üniversite masraflarını? Ya da kendi masraflarını? İyi düşün, Luhan'la barış sonra da eve dönün. Birlikte. Ayrıca Chayeol'un bütün borçları silinsin." dedi Bay Park. Sanki kızıyla değil de karşı firmadan biriyle toplantı yapıyor gibiydi sözleri. Hye biraz düşündü. Aslında babası haklıydı. Seneye üniversite masraflarını nasıl karşılayacaktı? Ya da Amerika'da kaçtıkları adamlar izlerini bulurlarsa ne yapacaktı?