Bölüm 47: Cinsiyet

909 79 330
                                    

Boran ve Kubilay birlikte hastaneden çıktıktan sonra arabaya bindiler ve Boran arabayı sürmeye başladı. "Bu arada sen o saç telini nasıl aldın?" Dedi keyifle Boran. Kubilay ise kaşlarını çatıp Borana baktı. "Gizlice odaya girdim. Birde ne göreyim adam yatakta uyuyor. Gerçi çok zor olmadı. Sessiz sessiz hareket edip tarağı buldum ve taraktan aldım. Bir ara adam uyanacak gibi oldu ama ucuz yırttım." Dedi Kubilay derin nefes alıp verirken. Boran ise gülümsedi. "Tüh. Sıkıcı olmuş. Eğlenceli bir şeyler bekliyordum ben oysa ki." Diyip göz devirdi. Kubilay ise sinirle homurdanmakla yetindi. Boran ise bu 1 haftanın çabucak geçmesini ve sonuçları hemen öğrenmeyi istiyordu.

3 gün sonra...

"Emir hadi!" Diye bağırdı Hazal ayakkabılarını giyerken. Ayakkabılarını giydikten sonra da elini karnına koyup hafif hafif belli olmaya başlayan karnını okşadı genç kadın. Emir hızla merdivenleri inerken onun sesiyle başını kaldırıp ona baktı. "Hadi gidelim." Dedi Emir ve o ayakkabılarını giyince evden çıktılar. "Nerede kaldın Emir? Kontrole geç kalacağız bak hem daha gidip nikah günü alacağız." Diye mırıldandı Hazal. Emir ise gülümseyip ona baktı. "Merak etme geç kalmayız Frezyam. " dedi ve birlikte arabaya bindiler. Hastanenin önüne gelip indiklerinde Hazal heyecandan bacaklarının titrediğini hissedebiliyordu. Emir yanına geldiğinde hızla onun koluna girdi. 12.haftasına girmişti. Bebeğinin kalp atışlarını duyabilecekti hem cinsiyetini öğrenme şansları bile vardı. O heyecanlanmayacaktı da kim heyecanlanacaktı? Hastaneye girip sıraları geldiğinde doktorun odasına girdiler. "Buyrun hemen sizi böyle alalım." Dedi Doktor. Hazal karşısındaki genç kadına tebessüm ettikten sonra uzandı. Doktor hemen onun yanına ultrasonun karşısına oturdu. Emir de Hazalın başucuna gelip elini tuttu sıkıca ve gülümsedi.

Hazal doktor karnına o soğuk şeyi sürdüğünde ürpermeden edemedi. Aleti karnında gezdirmeye başladığında dikkatle doktora bakıyordu Hazal. "Bebeğim nasıl? Ben kısa bir zaman önce trafik kazası yaptım. Bebeğim iyi değil mi?" Diye sordu Hazal endişeyle. Eğer bebeğinin bir şeyi varsa bu vicdan azabıyla yaşayamazdı genç kadın. Doktor bir süre cevap vermeyip ultrasona bakınca Hazal şimdi doktora patlayacağını hissediyordu ama Emir her elini okşadığında yumuşuyordu genç kadın. "Bebeğiniz gayet iyi ama yeni kaza yapmışsınız çok dikkatli olmanız ve dinlenmeniz gerekiyor." Dedi doktor. Doktorun dediği ile Hazal da Emir de rahat bir nefes alıp verdikten sonra Hazal heyecanla doktora döndü. "Kalp atışlarını duyabiliriz değil mi?" Diye sordu Hazal. "Elbette." Diye mırıldandı doktor. Kısa bir sessizlikten sonra odayı dolduran kalp sesleri ile Hazal şu an dünyanın en mutlu insanı olduğunu hissediyordu. O kadar garip bir histi ki... Dolan gözleri ile Emire dönüp baktı genç kadın ve gülümsedi. Emirin de gözleri dolmuş gülümsüyordu. İzin verseler Hazal ömür boyu bebeklerinin kalp atışlarını dinleyebilirdi. Bu o kadar mucizevi bir şeydi ki... Gülümseyip tekrar Emire baktı genç kadın. "Bebeğimiz..." diye fısıldadı mutlulukla. Emir onun elini öptükten sonra tekrar doktora döndü Hazal.

"Cinsiyetini öğrenebilir miyiz?"

"Deneyelim şansımızı. Bir tahmininiz var mı?"

"Erkek."

"Kız."

"Ben hissediyorum kesinlikle erkek olacak."

"Ben eminim kızımız olacak."

Doktor ise onlara gülümsemekle yetinip aleti tekrar Hazalın karnında oynatmaya başladı ve ultrasona baktı. Emir ve Hazal ise heyecanla doktorun ağzından çıkacakları bekliyordu. Hazal hissediyordu oğulları olacaktı ama kızları da olsa üzülmezdi genç kadın. "Evet. Cinsiyetini gösterdi." Dedi doktor. Hazal ise o an kalp krizinde gideceğini düşünüyordu. "Erkek." Dedi doktor. Hazal ise mutlulukla gülümsedi ve parlayan gözlerle Emire baktı. "Umudumuz geliyor." Dedi sevgi dolu bir sesle. Emir de ona kocaman gülümseyip alnından öptü. Muayene bittikten sonra doktorun odasından çıktılar.

Saklımdasın (MirBor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin