Saklımdasın (MirBor)

Bölüm 50: Evli,Mutlu ve Umutlu

Beyler oturdukları koltuklarda homurdanırken ellerindeki kahveleri içiyorlardı. Kızların annelerinin onlara dik dik bakması ile başlarını yerden kaldıramıyorlardı bile. "Kızım sen bu adamla mı evleneceksin? Alkolikle?" Diye homurdandı Aysun. Emir başını kaldırıp şaşkınlıkla Hazalın annesine bakarken Hazal ise kaşlarını çatmış Emire bakıyordu. "Hayır efendim. Ben alkolik falan değilim. Bugün bekarlığa veda diye içtik arkadaşlarla." Diye kendini açıkladı Emir. "Seninkinin de Emirden farkı yok bakıyorum Miray." Diye mırıldandı Yeliz. Miray annesine şaşkınlıkla bakarken Boran Yelize üzgün kedi bakışlarından yolluyordu. "Hayır Yeliz teyzeciğim. Öyle bir şey söz konusu bile değil." Dedi gayet mahçup bir şekilde. Ayşen'in ise bakışları Asya ve Kubilay arasında gidip geliyordu. "Asya doğru söyle bana seninki de bu mu?" Diye sordu sert bir sesle. Asyanın gözleri iri iri açılırken hemen söze atladı. "Ne? Hayır tabiki de anneciğim. Benim ne işim olur bunla?" Diye mırıldandı.

"Asıl benim senle işim olmaz hırçın şey!"

"Hırçın şey? Sen kendine bak ayı! Seninle olacak kıza acıyorum."

"Ayı mı? Böyle laflar sana hiç yakışmıyor Asyacığım. Görüyorsunuz değil mi teyzeciğim kızınızı? Hiç terbiye yok."

Asya Kubilay onu annesine şikayet ederken gözlerinden alevler çıkarak Kubilaya bakıyordu. Onu şu an öldürmeliydi. İpek ortalığın karışacağını anlayıp hemen ayağa kalktı. "Haydi biz artık gidelim." Dedi ve anneleri ayağa kaldırdı. Miray tam Borana ilerleyecekken annesi sert bir sesle ona seslendi. "Miray hadi!"
Miray ve Boran birbirlerine üzgün bakışlar attıktan sonra Miray annesinin yanına ilerledi. Hazal hepsini tek tek uğurladıktan sonra tekrar salona dönüp beylerin yanına geldi ve ellerini beline koyup kaşlarını çatarak onlara baktı. "Ne halt yediğiniz sanıyorsunuz siz?!" Dedi sesi gayet sinirli çıkarken. Emir ayağa kalkıp sevimli bakışlar attı sevgilisine. "Hayatım biz sizi yalnız sanıyorduk bide sürpriz yapalım dedik." Dedi masum bir sesle. Hazal ise Emirin omzuna vurdu ve diğerlerine döndü. "Çıkın evimden." Dedi tehditkar tonda. Dediği an hepsi evi terk ederken Emir onları kıkırdayarak izledikten sonra Hazalı kolları arasına aldı. "Hadi sevgilim gel uyuyalım." Dedi yumuşacık bir sesle. Hazal ise ona alayla gülümsedi ve onu itti. "Sen bu gece koltukta uyuyacaksın sevgilim." Dedi alayla. Emir yüzündeki gülümseme silinirken masum masum Hazala baktı. "Bunu bana yapma." Diye mırıldandı. Hazal ise onu hiç kale almadan onun kollarından sıyrıldı ve merdivenlere ilerlemeye başladı. "Sakın odaya geleyim deme." Diye mırıldanıp yukarı çıktı. Emir ise onun arkasından baktıktan sonra derin nefes alıp verdi ve koltuğa uzandı. Belli ki geceyi burada geçirecekti.

Miray ve Asya gelin odasının önüne gelip kapıyı tıklatarak içeri girdiler. İçeri girdiklerinde Hazal aynada kendine bakıyordu. Miray ve Asya hayranlıkla Hazala bakıp onun yanına ilerlediler. "Çok güzel olmuşsun." Dedi Miray. "Ne güzel gelin olmuşsun." Dedi Asya. Hazal ise onlara dönüp içtenlikle gülümsedi. "Teşekkür ederim. Ben çok heyecanlıyım." Dedi elleri titrerken. Miray ise kahkaha atıp onun ellerini tuttu. "Sana sakin olmanı söylemeliyim bu ne kadar zorda olsa. Çünkü bebek için heyecan pek iyi değil." Dedi. Hazal ise başını onaylarcasına salladı. "Tamam tamam haklısınız. Heyecana gerek yok. " dedi ve derin nefes alıp verdi Hazal. O kadar heyecanlıydı ki genç kadın her an heyecandan düşüp bayılabilirdi. Sonunda hayalini kurduğu gün gelmişti işte. Emir ile evleniyorlardı.

Asya dönüp Hazala baktı. "Biz artık çıkalım. Birazdan gelirler seni almaya." Dedi gülümserken ve odadan çıktılar. Çıktıkları gibi odaya doğru gelen Emirleri görmüşlerdi. Miray Boranı görmesi ile hızla o tarafa ilerledi. Boran kırmızı elbisesi içinde süzülerek yanına gelen sevgilisini hayranlıkla izledi. "Çok güzel olmuşsun." Dedi hayranlıkla. Miray da ona gülümseyip kimse görmeden onun yanağına ufak bir öpücük kondurdu. "Sende çok yakışıklı olmuşsun." Diye mırıldandı. Emirin babası Şahin hızla öne çıkıp etrafa baktı. "Bu gelini gören,duyan yok mu yahu!" Dedi keyifle. Aysun da öne çıkıp Şahine baktı gülümsedi.

"Gelin yok. Çıkmam diyor. Ne yapacağız bu gelini çıkarmak için?"

"Ne yapsak ki? Biriniz bir yardım edin de şu gelini çıkaralım."

"Ederiz ederiz. Ne vereceksin onu söyleyin siz?"

"Pekala. Damadın babasından bir bilezik!"

"Damadın babasından bir bilezik geldi. Var mı arttıran?"

O sırada Emirin amcası öne çıkıp gülümsedi. "Damadın amcasından iki bilezik!" Dedi. Herkes onları keyifle izliyordu. Hazal da odanın içinde onların seslerini dinleyip gülümsüyordu. Ona kalsa şimdi hemen çıkardı ama annesi biraz geç çıkması için tembihlemişti. Adetlere uymak icap ederdi sonuçta.

"Olmaz. Var mı arttıran?"

"Damattan bir gerdanlık."

O sırada Asya kıkırdayıp öne atladı. "Gelinin kuzeninden.. bir yıl boyunca bulaşığını ben yıkayacağım!" Dedi. Herkes kahkaha atarken bu seferde Miray öne atladı. "Gelinin ve damatın arkadaşından ise bir yıl boyunca her ay bir gün başbaşa kalın diye Umuta ben bakacağım!" Diyip kıkırdadı. Hazal ise daha fazla dayanamayıp kapıyı açtı ve onlara baktı. "Heh sonunda gelinimiz çıktı." Dedi Şahin. Emir ise hayranlıkla karşısındaki güzelliği izliyordu. Büyülenmiş bir şekilde Hazalın yanına gidip kolunu uzattı genç adam. Hazal gülümseyerek onun koluna girdi. Emir ise Hazalın kulağına eğildi. "Büyüleyici görünüyorsun." Diye fısıldadı. Hazal heyecandan konuşamayıp sadece gülümserken birlikte düğün alanına doğru ilerlediler. Herkes onları alkışlarken nikah masasına oturdular. Nikah memuru geldiğinde Hazal artık gerçekten heyecandan kalp krizi geçireceğini düşünüyordu.

"Siz Hazal hanım Emir beyle evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"

"Evet!"

"Peki siz Emir bey Hazal hanım ile evlenmeyi kabul ediyor musunuz?"

"Evet!!"

Emir bağırırken herkes alkışlamaya başlamıştı bile. Nikah memuru onları karı koca ilan ettikten sonra Asya ve Miray bağırmaya başlamıştı. "Ayağına bas!"
Emir, Miray ve Asyanın dediğinden sonra Hazala dönüp masum bakışlar atmaya başlamıştı bile. Hazal ise onun ayağına bastığında acıyla yüzünü ekşitti. Birlikte ayağa kalktılar ve birbirlerine döndüler. Emir Hazalın alnına bir öpücük kondurduktan sonra onun yanağını okşadı. "Artık benim karımsın. Hazal Çetinkayasın. Sonsuza kadar birlikte olacağız." Dedi aşk dolu bir sesle. Hazal ise mutlulukla gözleri dolarken Emirin avuç içini öptü. "Evli, mutlu ve Umutluyuz." Dedi mutlulukla.

"Seni çok seviyorum."

"Bende seni çok seviyorum."

Şarkı çalmaya başladığında birlikte ortaya doğru ilerleyip dans etmeye başladılar. İkisi de birbirlerine kocaman bir aşkla bakıp dans ediyorlardı. Hazal hala heyecandan nasıl düşmediğini düşünürken gülümsedi. "Emir ben 12 yıl boyunca bu anı beklemişim sanki... Şu an o kadar mutluyum ki sana anlatamam kelimeler kifayetsiz kalır. Sonunda kavuştuk Emir. Evlendik. Yakında Umudumuz da aramıza katılacak biz hep mutlu olacağız bu saatten sonra değil mi?" Dedi mutlulukla. Emir ise gülümseyip onun alnına bir öpücük kondurdu ve alınlarını birleştirdi. "Hep mutlu olacağız Frezyam." Diye fısıldadı.

Miray etrafta ablasına bakınırken köşedeki konuşan annesi ve Emirin babasını görüp o tarafa ilerledi. "Anne?" Diye seslendi. Annesi dönüp ona telaşla baktı. "Efendim kızım?" Dedi. Miray, Şahine baktıktan sonra tekrar annesine döndü. "Ne yapıyorsun burada?" Diye sordu. "Lavaboyu soruyordum Şahin beye." Dedi Yeliz zoraki gülümserken. Miray ise başını olumlu anlamda salladı. "Ablam nerde biliyor musun?" Diye sordu. Annesi olumsuz anlamda kafasını salladığında Şahine dönüp elini uzattı Miray. "Miray bu arada ben hem Emirin hem de Hazalın arkadaşıyım." Diyip gülümsedi. Şahin ona bakıp içtenlik ile gülümsedi ve elini tuttu. "Şahin bende memnun oldum." Dedi. "Bende memnun oldum. Ben Asyaların yanına gidiyorum anne." Dedi Miray ve onların yanından uzaklaştı. Şahin ise Yelize dönüp yüzündeki tedirgin ifadeye baktı.

"O değil mi Yeliz?"

"E-Evet o."

Merhabaaaağ 😂 Umarım bölümü sevmişsinizdir 💞 Bu arada Themis6 nın yeni hikayesi Haziranda Ölmek Zoru şiddetle tavsiye ediyorum. 😍 Sizde BerSu'ya aşık olacaksınız 😍😍💙