0.0 / " Kara Kutu hata yapmayı kabul etmez."

369 77 76
                                    

Bu benim ikinci hikayem. Kurguyu birkaç aydır kafamda şekillendirip size sunduğum için çok heyecanlıyım. Umarım beni yalnız bırakmazsınız. Hikayeye başlama tarihinizi not düşün. O güzel mi güzel yorumlarınızı eksik etmeyin. Okuyan gözlerinizden öperim...

17 Temmuz 2017

Mahfer-

Aşağıdan gelen ses kalkmam için büyük bir etkendi. Çok büyük bir etken ama gözlerim açılmakta direniyor , gelecek olandan korkuyordu.

Yaşanacak anlardan korkuyordum.

"Gece in lan aşağıya ! Hala yatıyor musun sen ?" gece eve gelmemişti ve bende beklememiştim. Çoğunlukla gelmezdi zaten ama sabahları ayrı çekilmez oluyordu.

Bedenime sardığım kollarımı çözüp odamın soğuk duvarlarına baktım. Soğuk ve yalnız.

Aşağıdan çağıran biyolojik olarak babamdı ama sadece bununla sınırlıydı. Bir babalığını görememiştim şimdiye kadar.

Elleri yüzümden düşmezdi ama hiç okşamadı. Amacı da sevmek olmadı zaten. O ruhumda yaralar açan sonra o yaralar daha kuruyamadan kanatan adamdı.

Dedim ya babamdı. Ne baba ama !

"Lan ben kime diyorum. İnsene aşağıya gerizekalı , yoksa ben gelip indireceğim " odama gelmesi istediğim son şeydi çünkü olay daha da büyüyordu.

Titreyerek yataktan kalktım. Havalar soğuktu ve alkole yatırdığı paralar yüzünden ısınamıyorduk. Daha fazla bu yerde nasıl yaşayacağımı bilmiyordum ama dayanmaya çalışıyordum.

Titreyerek merdivenleri inip babama bakmaya başladım. Az önce esip gürleyen adamın şimdi sesi çıkmıyordu. Bu daha da korkutuyordu. Fırtına öncesi sessizlik.

Evin mutfağına geçtiğimde aradığımı bulmuştum. Bunun en büyük kanıtıda yanağıma inen tokattı. Bu tokat sadece bedenimde değil ruhumda da bir deprem etkisi yarattı. Tabi ki ilk defa olan bir şey değildi ama ben hep aynı hasarı hatta daha fazlasını görüyordum.

Dişime denk gelen yanak etim çizilmişti ve ağzımdaki kan tadı çok bunaltıcıydı. Midem bulanıyordu.

"İki saattir kimi çağırıyorum ben. Duymuyor musun ***spu ? Seninle mi uğraşacağım lan sabah sabah !"

Allah aşkına ne zaman benimle uğraştın ki. Tabi bunu sesli bir şekilde söyleyemiyordum. Çünkü ölmek istemiyordum.

"Daha fazla sabrımı taşırmadan bana bira getir. Nerede bu zıkkımlar bulamıyorum bir türlü "

Sabaha kadar eve gelmiyordu ve yaptığı tek şey kadınlara para döküp içmekti. Buna rağmen hala her yerde deli gibi bira arıyordu. Evin bir kenarında fazla alkolden ölmesi durumunda şanslı olur muydum bilmiyordum.

Ona evdeki tek birayıda içtiğini söylemek istedim. Geride hiç bırakmayacak kadar alkol aldığını. Hepsini unutacak kadar... ama nasıl söylerim bilemedim. Yüzüme inen bir tokatı daha kaldırabilir miydim ? Gerçi bedenim alışkındı. Artık acıya dayanıklı hale gelmişti. Benim korktuğum ruhumdu.

"Salak, öyle dikilme bana bira getir diyorum. Allahın cezası nerede bu zıkkım şeyler ? "

"B-bira , s-son birayı da bir gün önce bitirdin " söylemiştim işte. Bir şey yapmayacaktı. Tekrar vurmayacaktı. Vurmamalıydı.

Vurdu.

Hem de ilk vuruşunu aradım. Artık ayakta durmakta zorlanıyordum. Mide bulantım artmıştı ve başım dönüyordu.

Gecedeki Son NefesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin