Bölüm 3: Hüzün

24 3 0
                                    


Kantinde sıra beklerken baktı, sanki herkes çok mutluydu;o ise ne yapacağını bilmez haldeydi. Hayatta kalmak, ideali olan eğitimini sürdürmek... Bunları yaparken olup bitenler içini yaksa da geçecek miydi hepsi? Memleketini özlemişti, arkadaşlarını, lise yıllarını, öğretmenlerini, sorumsuz günlerini... İnsan tek bir kararla, tek bir günde hayatının değişeceğini ümit eder fakat bu değişimin onu derinden sarsacağını bilemez. Çok istediği arzuladığı şeyler gün gelir insanın imtihanı olur. Nihan da tam olarak böyle günlerden geçiyordu. Bir adım atmıştı hayallerine geleceğine doğru fakat nereye gittiğini kendisi de bilmez halde savruluyordu artık. Duygularını değil mantığını kullanırsa insan her sorunu çözer diye düşünürdü. Belki de kendi kaderini çizmek için çabalarken takdiri ilahiyi unuttuğu için ağır gelmekteydi yaşadıkları. Tek başına çıktığı yolda şimdi neden yalnız kalmaktan korkar olmuştu?

Akıllı, güzel ve bilgili olduğunu önemseyen insanlar azalmıştı etrafında. Kibirli bakışları yere düşmekteydi artık. Ben bilirim diyememek, bilmediklerinin yüzüne vurulması çok ağırına gidiyordu. Kibrini terketmek istemiyordu, o zaman terkedeceği kişileri, yerleri belirlemeliydi. Evlilik sandığı gibi resmi bir kurum değildi. Ne sanmıştı ki zaten? Annesinin hüzünlü sesi, babasının her tartışmada yükselen sesi ve hakaretleri... Çocuklar kimde kalacak kavgaları, çocuk aklıyla pek acıklı anılardı hepsi de. Şimdi ise hayatın gerçeğinin bu olduğuna inanmaya başlamıştı. Oysa kavga edenin, tartışmalarda sesi en yüksek çıkanın, kendi nefsini yenmekte en geride olduğunu ona zaman öğretecekti. Şimdilik dünyayı ben ve diğerleri olarak ayırmak ve bütün suçu da karşı tarafta bulmakla meşguldü. Çok bunaldığında kendini kurban gibi hissediyor, ağlayıp isyan ediyordu. Kendisine mi, karşısındakine mi yoksa hayata mıydı isyanı?

Canı çok yanıyordu, onu çok sevecekleri, kırmayacakları bir yer var mıydı? İnsanların haksız eleştirilerine maruz kalmamak için kaçmak istiyordu, uzun bir süre saklanmak istiyordu insanlardan. Oysa bir dosta onun kadar ihtiyacı olan var mıydı? Dertleşmek istese de; kimsenin onu anlamayacağını düşünüyor ve kendini gene yalnız başına buluyordu. Maddi sıkıntılarını aşmıştı, Kaan ona iyi bakmaya her istediğini yapmaya gayret ediyordu. Ama Nihan'a yetmiyordu tüm bunlar. Daha çok ilgi, daha çok takdir edilmek istiyordu. Egosunu beslemesi gerekiyordu, kendini önemli hissetmeliydi, sıradan biri olmak istemiyordu. Bunu Kaan yapamıyorsa başkası yapardı. Sahip olduklarına karşı nankörlük ettiğinin farkında değildi. Kaan'ın sevgisinden emindi, belki de buna güvenerek haddini aşıyordu. Pek çok tartışmadan sonra kendini tek başına ağlarken buluyordu. Hayatı ona zorlaştıran şeyin kibri olduğunu bilmeden etrafındaki suçlamaya devam edecekti.

Hayat NehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin