Bölüm 7: Hayat Nehri

14 4 0
                                    


Uykusuz bir gece sonrasında başağrısıyla uyandı. Kendi hayatındaki düzensizliği düşündü, çocukluğundan beri zaman kavramı onun için anlaşılamaz birşeydi. Dakik insanlara şaşırıyordu. Hep son anda yetişen veya geç kalan olmaktan ve azar yemekten bıkmıştı. Ama düzeltemiyordu bu kaybolmuş zaman algısını. Bir derste öğrenmişti, insanın ve tabi ki pek çok canlının biyolojik bir ritmi vardı. Biyolojik saatine göre mi yaşıyordu acaba? Neden bu zamansızlık hissi içinde diğer insanlarla ortak bir zamanda buluşamıyordu. Birkaç keresinde eve geç kaldığı için dayak da yemişti. Gene de o zaman sınırlamaları içinde yaşayabilecek bir insan değildi.Yavaş olduğunu düşünenler olabilir ama gereğinden fazla hızlı hareket eder, ağırdan alınan her işi sıkıcı bulurdu. Aynı anda birden fazla işle meşgul olurdu sıkılmamak için. Belki de kendini fazlaca meşgul ettiğinden hiçbir zaman tek bir konuya, yetişilmesi gereken tek bir yere odaklanamayacaktı. Her konuda fikir yürütüp herşeyi başarmaya çalışınca belki de yapması gerekenleri ihmal ediyor; hiçbir konuda uzman olmayıp her konuda amatör kalmak konusunda ilerliyordu. Bu durum elbette sonsuza kadar sürmeyecekti. Yükü ağırlaşacak, yorulacak ve heybesindeki gereksiz şeyleri atması gerekecekti. Hedefine daha rahat gidebilecekti  yükü hafifleyince.

İnsan herşeyi başarabileceğine inandığı anda çok güçlüdür. Fakat yükü ağır gelip de hafifletmek istediğinde, taşıdıklarını bırakması gerekir ve neyi bırakacağına karar vermelidir. Heybesine düşünmeden doldurduklarını boşaltmak sandığı kadar kolay olmayabilir. Hem aile, hem kariyer, hem de para hırsı... Bunları aynı anda sırtlanan insanlar gördü, yükleri ağırdı, hep mutsuz hep yorgunlardı sanki, sanki boğuluyorlardı. Nihan onlara yardım edebileceğini umuyordu. Bazen de herkesin kendi yolunu bulmak için yanlışlara sapmasını doğal karşılıyordu. 

İman etmek kurtuluştu Nihan için ve anladı: ilahi plan içerisinde akıp giden bir nehirde su damlasıydı. Nereye gideceğini bilmeyen ama kendinden emin bir su damlası. Diğer damlalarla elele tutuşmadan hiçbir yere gidemeyeceğini henüz bilmeyen... Taşlara, çalı çırpıya çarpmadan ilerleyemeceğini farkedemeyen... Başka su damlalarıyla da yanyana gidecekti bir süre, fakat elini tuttukları biraz ilerde ayrılacaklardı ondan. İşte bu yolculuk hayatıydı onun ve diğerlerinin de. 

Hayatın son bulduğunu sandığımız an, nehrin bittiği yerde denize kavuşacaktık, henüz farkında olmadan ilerliyorduk. Biz çarptığımız taşa, toprağa isyan etmekten önümüzü göremeyen su damlaları...

Nihan artık yalnızlıktan sıkılmıyordu, bu onun için iyi miydi bilmiyordu.Önceden insanlarla birarada olmak, onlarla konuşmak, birşeyler paylaşmak için can atardı. Doğduğu şehri ve İstanbul'u düşündü, özlemişti doğduğu yerleri; bir ağaç, bir söz ona anılarını hatırlatıyordu. Oysa İstanbul başta çok iyi gelmişti ona, kalabalıklar arasında kaybolmak, asla yalnızlık çekmemekti ilk bakışta burda olmak. Ama zamanla anladı, toprağından ayrılıp burda kök salmaya çalışan, havasına alışamadan çürüyüp giden milyonlar vardı. Nihan 10 yılın sonunda böyle hissetmişti. İstanbul'u sevmek istedi olmadı, sebebini biliyordu derinlerde, hala kopamamıştı eski anılarından. 

Zaten uğruna şiirler yazan şairler varken Nihan'ın sevgisi olsa da olurdu olmasa da. İçini en çok da bu eziyordu, garip kalmıştı buralarda, onun gibi milyonlarcası vardı, kimsenin tanımadığı ve önemsemediği sıradan biriydi artık. Özgürdü bir yandan ama bir yandan da eli kolu bağlıydı sanki görünmeyen bağlarla. Nehirde biraz daha önde gitmek isterken diğer su damlalarını bırakmıştı, geri dönmek mümkün değildi, hep ileri akardı bu nehir. Yanındakilere alışması uzun zaman alacaktı. Belki de yerini yadırgarken, ileriye atılırken iki kere düşünecekti artık. Şikayetleri bitmemişti ki; nehir çok hızlıydı, köpüklüydü, hem biz nereye gidiyorduk bir dakika!... 

Bu nehrin bir parçası olmayı başarırsa huzura kavuşacaktı, hayat akıp giderken manzarayı seyredip kuş cıvıltılarını duyacaktı, az kalmıştı biliyordu...

Hayat NehriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin