Ne kadarda saçma bir hikaye böyle. Benim düşündüğüm kurgu böyle birşey değildi. Mafettim hikayeyi. Okuyan kişilerin hikaye hakkinda yorum yapamarı hoş olurdu.😊 nekadarda yakalaci bir yazar dnddjhckf
Yoongi bir yılda çöken hayatını toparlamaya çalışıyordu ne kadar uğraşırsa uğraşsın hiç bir şey yolunda gitmiyordu. Ailesi olacak insanlara lanet ediyordu.
En çok korktuğu şey jungkook'u olayları içine çekmekti. Tüm sorunları hallettikten sonra yanına almayı planlıyoru ama ne zaman planladıkları gerçekleştiki. Jungkook'u ilk gunden evde yanlız başına bırakmak kötü hissettirmişti. Onun yanında huzurla onu izlemeyi yeğlerdi.
Jungkook evde saatlerce yoongi'yi beklemişti ama bir süre sonra uyuya kalmıştı.
-----
Yoongi eve yorgun bir sekilde geldiğinde ışıklar kapalıydı jungkook'un adını bir kaç kez seslenmişti cevap alamayınca hızla salona geçiti. Koltuğun üstünde uyuya kalan jungkook'la rahatlamıştı. Yorulduğu için küçüğünün karşısındaki koltuğa oturarak jungkook'u izlemeye başladı. Ne kadar süre izlediğini bilmiyordu ama uykusu gelmeye başladığında jungkook'u odasına taşıyarak kendi odasına geçmişti.
Son olanlardan sonra jungkook'un babası sorun olmaya başlamıştı. İşler daha çok sarpa sarmaya başlamıştı ve bu yoongi'nin solinirini bozuyordu. Ödemesi gereken borc bir ken ikiye çıkmıştı. Naparsa napsın daha bir tane borcun parasını biriktirememişken ikincisini nasıl toparlayacaktı bilmiyordu.
Hiç düşünmeden para harcayacağı kişi sadece jungkook'tu ve onun için bir kac planı vardı yarın bunları halletmek istiyordu. Babası jungkook'u okula göndermemişti ve her şeyde geriydi ona bir hoca ayarlamak istiyordu.üniversiteye gidebilmesi için elinden ne gelirse yapmak istiyordu. Ne kadarını başarabilirdi orası muammaydı.
------
Sabah uyandığında ilk defa evde güzle bir koku vardı. Lavaboya giderek elini yüzünü yıkadı ve mutfağa geçti
Jungkook kahvaltı hazırlıyordu. Yoongi sabaha mutlu ve huzurlu bir şekilde başlamıştı uzun zaman sonra."Yardım edilecek bir şey varmı?" Sorusuyla jungkook korkmuştu geldiğini fark etmemişti. "Gülümseyerek "hayır gerek yok her şey hazı zaten sen masaya geç çay koyup geliyorum." Yoongi mutlu bir şekilde sofraya bakıyordu. En son ne zaman evden kahvaltı yaparak çıkmıştı hatırlamıyordu.
Kahvaltıya başladıklarında yoongi dün aksamki düşncelerini jungkook'a söylemek istiyordu. "Kaça gidiyorsun?" Diyerek konuyu açmaya çalıştı. Jungkook tuhaf hissetmisti daha önce okula hic gitmemişti nasıl söyleye bilirdiki. "Hayır okumuyorum." Kısa cevaplar vererek geçiştirmek istiyordu. Bu konuyu sevmemişti. "Öylemi bende özel ders alarak üniversiteye hazırlanıyorum istersen benle beraber ders alabilirsin."
Öyle bir şey yoktu ama başka türlü jungkook'u ikna edemiyeceğini biliyordu. Onun iyiligi için küçük bir yalandan zarar gelmeyeceğini umuyordu. "Gercektenmi? Kaç yaşndasınki hala universiteye hazırlanıyorsun?" Jungkook yoongi'nin teklifiyle heyecanlanmıştı ve sesine bile yansımıştı.
"21 yaşımdayım ama üniversiteyi kazanamadım ve özel ders almaya başladım. Peki teklifimi kabul ediyormusun?" Jungkook bir sakinca görmemişti üniversiteyi gercekten okumak istiyordu ve fırsat ayağına gelmişti. Hayatı 2 günde öylebir değişmiştiki nasıl hareket etmesi gerektiğini şaşırıyordu. "Senin için sakıncası yoksa mutlu olurum tabiki."
Yoongi fazla uğraşmadığı için mutluydu çünki kabul etmeseydi kabul efene kadar her fırsatta bu konuyu acarak jungkook'u bunalta bilirdi.
Yoongi kimden ders anlatmasını isteyebilir bunu düşünüyordu. Aklına eskiden okuduğu üniversitedeki çalışkan olan jin gelmişti aklına. Gün içinde ona ulaşmayı not etti aklına.
-----
Jungkook'u tuhaf hissettiren bir sey vardı büyük olan hala ismini jungkook'a söylememişti. Jungkook'un aklına sormak gelsene sormamıştı. Yoongi kendisine işi olduğunu söyleyerek yine evden çıkmıştı.
Jungkook artık olmadığı için evden dışarıya adım atmak istemiyordu. Bir şeyler düşünmeye başladığında aklına baba geliyordu. İşe diye evden çıkmış ve geri dönmemişti.
Kim bilir ne kadar sinirlenmiştir. Ya beni bulursa. O zaman büyüğüm bana yardım edermi ki?
Düşündüğü şeyler bunlardı. İlk defa sans yüzüne vurmuştu ve bozulmasından korkuyordu. En sevindiği şey ise okuma şansı vardı. Üniversiteyi kazanma ihtimali olursa işe girip para biriktirmeyi düşünüyordu.
Büyüğünden yardım istemeyi düşünmüştü fakat zaten ona yük oluyorum diyerek vazgeçmişti.
----
Belki bir iş bulurum düşüncesiyle evden çıkarak dükkanların sık olduğu yere gelmişti. Fakat kaç saattir dolaşıyordu ama hiç bir şey bulamamıştı. Hava kararmaya başladığı için eve dogru yürümeye başladı büyüğünün onu getirdiği gun yollara bakamamıştı ama iş bulmak için çıktığında evin yolunu ezberlemişti.
Sokağı döndüğünde önüne bakarak ilerliyordu. Kafasını kaldırdığında kendisinin olduğu yere doğru elinde siyah poşetle sarsak adımlarla yaklaşan babasını görmüştü. Ne yapacağını bilmediği için hala olduğu yerde duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HOPE🍀YOONKOOK🍀
FanfictionHerkes terk etmişti beni keşke bende terk edebilseydim ama ne o kadar cesurdum nede umudumu kaybetmiştim. Belki bir ihtimal birinin beni bu hayattan kurtarmasını bekliyorum. "Ufakta olsa umudum vardı"