Bilinmeyen

421 35 2
                                    

Bu hikayeyi silmek istemiyorum neden? Bilmiyorum xkfjdk neyse.

Genç çocuk uyandığında hala yerde yattığını farkketti ağlarken uyuya kalmıştı. Kemikleri hala kırılırmışçasına ağrıyordu. Camdan dışarı baktığında güneş doğmak üzereydi panikledi babası uyandamadan evden çıkmak istiyordu. Yerden kalkmaya çalıştığında acıyla geri yatmıştı soğuk zemine. Elini cebine atarak babasından habersiz zar zor aldığı külüstür telefona gitti ekrana baktığında saatin dört buçuğa gelmek üzere olduğunu gördü kendini zorlayarak yerden kalkmıştı, kalkmasına ama acıdan dolayı sesli bir şekilde inlemişti. Bu evde bir odası yoktu salonda yatıp kalkıyodu yada çoğu zaman zeminde. İki kişilik çekyatın yanındaki ufak dolaptan eskimiş olan giysilerden birini alarak banyoya yöneldi.

Duş alarak evden çıkmıştı yaralarına pansuman yapamazdı çünki evde hiç bir pansuman eşyası yoktu. İşyerinde üstünü değişmeden krem sürerdi çoğu zaman.

Genç evden çıktığında güneş çıkmıştı. Temiz havayı içine çekmek istediğinde karnına giren ağrıyla öksürmeye başlamıştı. Canı yanıyodu fakat kimin umrundaydıki kendince böyle düşünürken uzaktan onu izleyen büyüğünden habersizdi. Umutla beklediği kişi oydu belkide.

Büyük olan kolundaki yaraları farkettiğinde sinirlenmişti "biraz daha dayanmalısın jungkook" sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Jungkook birden ürpermişti ilk defa böyle birşeyi hisetti etrafına bakınma gereği duyup baktığında sokakta sadece kendisi olduğunu farkketti ama içine sevmediği korku illeti yayılmaya başlamıştı adımlarını hızlandırmaya başladı neden birden bire böyle olmuştuki. Bu kadar korkak olduğu için kendine sinirlendi.

Aciz birinin tekisin jeon jungkook

Aklından sadece aciz ve korkak olduğu geçiyodu. Daha 17 yaşında olmasına rağmen çom ağır yükler vardı sırtında belkide biriyle paylaşsa azda olsa rahatlayacakti oysaki ama paylaşabileceği kimsesi yoktu.

İşyerine geldiğinde patronun onu yanına çağırdığını öğrendi. Birden ağırlık çöktü gitmek istemiyordu sanki kötü bir şeyin olucağını biliyorumuş gibiydi.

Jungkook şu yarım saatte neler olup bittiğini anlamamıştı patronu kovulduğunu söyleyerek kapının önüne koymuştu bunlar on dakikada gerçekleşmişti jungkook yirmi dakikadır eski işyerinin önünde neler olduğunu algılamaya çalışıyorudu. Gerçekler yüzüne birkere daha vurduğunda saniyesinde eve gitmeme kararı almıştı eve gidip babasının öldürmesindense sokakta tek başına ölmeyi yeğlerdi.

O dakikalar bunu düşünürken bir kaç saat sonra sokaklarda ne yapacağını bilemez birşekilde dolaşıyordu daha önce gelip görmediği yerlerdi burada büyüsede bilmiyordu işte normal bir çocukluk geçirmemişti. Bir odanın içinde acı içinde büyümüştü ilk defa dışarı üç sene önce çıkmıştı.

Hava kararana kadar sokaklarda yürümüştü. Akşama doğru kendini yine aynı sokakta bulmuştu yine kaçamamıştı. Hem o eve gitmeye korkuyordu hemde o evden kaçmaya. Saçma diye düşündü,hayatı gibi fikir ve düşünceleride saçma.

Biraz ilerisinde evlerinin önü gözüktüğünde olduğu yerde çakılı kalmıştı çünki ne yapacağını bilemiyordu. Babası kapının önünda gerç bitini dövüyordu o an gencin çektiği acıyı çekiyormuş gibi yaraları acımaya başlamıştı. Farketmediği bir şey vardı oda gözünden akan yaştı.

I HOPE🍀YOONKOOK🍀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin