Jungkook
En son olaydan sonra bir ay geçmişti ve hyung bu ayki para için işe gidip grlmeye devam etmişti. Doğru düzgün konuşamıyorduk bile. Çoğu zaman soğuk davranıyordu. Bu canımı sıksada kendimi suçlu hissediyordum.
Gece işe gidip geldiğinde yorgun oluyordu ve gelince direk yatıyordu. Bir kaç saat uyuduktan sonra diğer işine gidiyordu. Bir ara yine iş konusunu açtığımda tartışmıştık. Derslerinle ilgilendiyordu bana başta kendiside ders aldığnını söylediği için kabul etmiştim fakat bu konuda yalan söylediğini öğreneli bir iki hafta oluyordu.
Derslerle işi idare edebileceğimi söylesemde kabul etmemişti.
Yine işten dönmesine az zaman kalmıştı ve benim alım yine yoongi hyungdaydı. Bu yüzden derse alımı veremiyordum. Jin hyung her zaman bundan şikayetçiydi.
"Ya jungkook derse odaklan biraz üniversite sınavlarına az kaldı ve biz konuların yarısındayız. Yoongi sorduğunda bunu söylesem beni mafeder."
İşte tamda bundan bahsediyordum. Her ders yoongi hyungun kendisini mafedeciğini söyleyip kendini acındırıyordu. Peki ya ben öğrense benim de kafamı kırar ve ben bunu bildiğim halde derslere odaklanmıyordum.
"Ama hyung yoongi gelmek üzere kesin açtır mola versek bende birşeyler hazırlasam."
Ne yapabilirim aklım herzaman ondaydı ne yaptı, nasıl, yemeğini yedimi gibi bir çok soru dolaşıya aklımda.
"Peki tamam hazırla ama sonra yoongu gelse bile derse odaklanacaksın anlaştık mı?"
"Anlaştık" diyerek sevinçle mutfağa koştum her zaman ki gibi güzelce masayı hazırlamaya başladım.
Masayı hazırlamayı bitirdiğimde gururla masaya bakıyodum. Yoongi hyung benim yatığım yemekleri yemeyi sevdiğini söylemişti. O zaman da yüzümde aptal bir gülümseme oluşmuştu.
Jin hyugun yanına döndüğümde biriyle mesajlaşıyordu. Beni gördüğünde ise kapatarak bana dönmüştü.
"Tamam mı artık derse dönebilirmiyiz?" Sorusuyla kafamı sallayarak cevap vermiştim.
Jin hyung güzel ders anlatıyordu ve bu kadar sürede baya ilerlemiştik. İlk işlediğimiz konuları pekiştirmem için bir sürü test alıp geliyordu. Bayada işe yarıyordu.
Kapı sesini duyduğumda dönüp baksamda jin hyungun kaşlarını çatıp bakmasıyla önüme dönmüştüm. Söz vermiştim ve tutmalıydım. Yoongi hyung kapıdan bize bakarak odasına geçmişti.
-----
Bu günkü konular bittiğinde jin hyungu gönderdikten sonra mutfağa geçmiştim hyung bulaşıkları makinaya diziyordu.
"Bu aralar seninle ilgilenemedim neyseki artık akşamları evdeyim gece işinden ayrıldım."
Buna sevinmiştim çünki çok yoruluyodu. Eve sadece uyumak için geliyordu.
"Onemli degil sorun yok zaten. Sen bu ayki ödemeyi hallettin mi?"
"Evet bir daha böyle şeylerle muhattap olmıycaz. Şu sınavını da bir atlatalım üç yıldır kullanmadığim iznimi alıcam."
Hayretle yoongi hyunga baktım üç yıl izin kullanmadan hergün işemi gitmişti. Hemde iki iş.
"Üç yıldır izin yapmaman yormuş olmalı seni. Neden sınavdan sonraya birakıyorsun ki bu hafta al."
"Öyle istiyorum sen karışma. Neyse dersler nasıl jin hyunga soruyorum ama her zaman iyi diyip geçiştiriyor."
İlk başlarda jin hyungun yoongi hyung hakkında anlattıklarına inanmamıştım fakat hep si doğruymuş inatçı nedenini söylese şaşardım zaten.
"Aslında gerçekten iyi hyung çok iyi anlatıyo hergün yeni konu işliyoruz ve eski konuları tekrar ediyoruz."
Jin hyunga inanmayıp birde bana sorması bana komik geliyordu.
"İyi o zaman ben biraz dinlenicem her zamanki saatte beni kaldırırmısın?"
"Hyung bir sey diycem ama kızmıycaksın tamam mı?"
"Yeniden iş konusunu açıcaksan olmaz dersine çalış."
İnatçı yine inadı tutmuştu ama bu sefer ikna etmeyi başarıcaktım bu kadar zaman zaten tek başına her seyi üstlenmişti
"Hyung~~ hemen kestirip atma nolur derslere iyice çalışıyorum zaten sınavdan sonra iş bakıcam şimdi başlasam nolur ki?"
Sevimlice konuştuğunda yüzündeki sert ifade kaybolunca doğru yolda ilerlediğimi anladım. Bir anda bakışlarıni benden kaçirarak
"Hayır,olmaz."
Diyerek kestirip atmıştı.
"Ama hyung~~ lütfen yardımcı olmak istiyorum lütfen~~"
Kaşlarını çatarak bana döndüğünde sadece sevimli olduğu geçiyordu aklımdan nasıl ciddiye alabilirdim ki bu sevimli haliyle
"Yapma şunu sinir bozucu."
"Sinir bozucu olduğunu sanmıyorum~~ hadi hyung lutfen izin ver."
Yenilgiyle gözlerini kapamış ve kafasını geriye atmıştı. Bu esnada bende zaferle gülümsıyordum.
"Peki tamam ama işi ben ayarlıycam."
Buna hayır demezdim çünki yeni bir iş bulmak zordu ve ben iş bulmakla uğraşmazdım.
"Benim için farketmez."
Sıkıcı sıkıcı sıkıcı yazacak bir şey bulamıyorum bu benim sinirimi bozuyor ve bölümler resmen boş içime hiç sinmiyor neyse umarım beğenirsiniz hadi by👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HOPE🍀YOONKOOK🍀
FanfictionHerkes terk etmişti beni keşke bende terk edebilseydim ama ne o kadar cesurdum nede umudumu kaybetmiştim. Belki bir ihtimal birinin beni bu hayattan kurtarmasını bekliyorum. "Ufakta olsa umudum vardı"