borç

179 16 2
                                    

İğrenti şu an hissettiği şey iğrentiydi. Kucağına oturan kadından ve karşı çıkamayan kendinden iğreniyordu.

"Seni ise alirken olay çıkarmaman icin seni uyarmıştım tatlım bu yüzden olaya biraz sinirlendim ."

Azını yayarak konuşması kadının kendisine sürtümesine katilınca yoongi'nin miğdesi daha çok bunlandırıyordu.

Hızlıca ayaga kalkınca kadın yere düşmek üzereyken masaya tutunarak ayakta kalmıştı.

"Kaç yıldır burdayım ilk defa olay çıkardım görmezden gel bir seferlik."

"Bunu düşüüyordum fakat yeni ma getirmişsin o yüzden ceza vermiyorum iyi kurtuldun."

Kadın pişkince konuşmaya devam ediyordu. Yoongi kusacağını hissettiğinde kadina hiç birşey demeden odadan çıkmıştı.

Yıllardır bu kadına dayanması mucize gibi birşeydi. Kendisine yapiilan begenmediği davranışlara sert tepkiler veren biriydi fakat bu kadına karşı yapamaması yoongi'yi sinirlendiriyordu.

Barda işe girmesinden bir ay sonra kadın sadece kendisi için baska türlü çalışırsa borcun tamamını kapatabileceğini söylemişti. Hadi ama hangi enayi böyle iğrenç bir şeyi kabul ederdiki. Sadece barmen olarak çalısacağını sertçe belirtmişti. Ama barda çalıştığı sürece bu kadından kurtulamayacağını biliyordu.

Midesindeki zar zor yediği yemeğide çıkarmıştı. Çeşmede ağzını çalkalarken namjoon girmişti lavaboya.

"Şu kadını sinirlendirip durma sonra bana çatıyo manyak karı." Yüzünü buruşrturarak söylediğinde yoongi yaptığı harekete sırıtmıştı.

"Desene daldan dala konmaya bayılıyo. Tüm gün nasıl katlanıyosun merak ediyorum."

Yoongi iğrentiyle cümlesini tamamlamıştı. Sanki o an yaptıklarını yeniden yaşıyormuş gibiydi.

"Mecburum biliyorsun sana yaptığı teklifi kabul etseydin şu an benim yerimde sen olucaktın."

"Üzgünüm sevdiğim biri var ama olmasada böyle bir şeyi kabul etmezdim."

Namjoon'u rahatlatmak isterken dahada bok ettigini hissediyordu.

"Olan oldu artık iki ayım kaldı zaten sonra buralardan gitmeyi düşünüyorum."

Yoongi konuşarak dahada batırmamak için kafasıyla onaylamıştı.

Ah bu arada bunu patron gönderdi."

Yoongi patronun gönderdigi zarfı açtığında azda olsa yüklü miktarda para görmüştü. Kaşlarını çatmasına neden olmuştu.

"Maaşı geçen hafta almıştık bu ne için?"

"Getirdiğin aadam için teşekkür amaçlı yolladığını söyledi."

Parayı geri vermeyi düşundi bir ara ama aklına adamın kendisine yaptığı kazık geldi. Bu para yarık yüzlünün istedigi miktardan bile fazlaydı.

"Dostum ben çıkıyorum iş saatimde gelirim."
Namjoon'un koluna vurarak bardan ayrılmıştı istikameti depoydu.

-----

Adam yoongi'nin geldiğini duyunca şaşırmıştı. Çünki yoongi ne derse onu gercekleştirirdi fakat bu sıralar dedigi çoğu şeyi erkenden gerçekleştiriyordu jungkook gibi.

Adam parayı aldıktan sonra hesap yapmıştı ve keyfinin kaçmasına yol açmıştı. Yoongi'nin birdahaki ödemesinde borcu bitiyordu. Bu zamana kadar borcunu her ay aynı zamanda odeyen sadece yoongi vardı. Ve böyle birini kaybetmek istemiyordu.

-----

Yoongi işe gitmesine daha çok olduğu için bir kaç atıştırmalık almış ve eve gelmişti.

Hafta içiydi ve jungkook'a ders anlatan jin'i unutmuştu.

Zaten yoongi'nin eve girmesiyle jungkook'un dağınık olan dikkati hepten dağılmıştı.

"Siz devam edin ben bi duş alıp gelicem."

Yoongi'nin cümlesiyle gülümsemişti. Bir hafta eve fazla uğramayacağını söyllemişti. Bir öncekiler gibi hemen gider diye ummuştu. Ama kurdugu cümleyle gitmeyceği belli oluyordu.

Yoongi evde olduğu için güvende olduğunu bilerek birazda olda derse odaklana bilmişti.
En son haber vermeden çıkıp gittiği için kırgındı fakat şu an o kırgınlıktan eser yoktu. Ona minnettar olması gerektiğini farketmişti düşüncelere daldıği zaman. Kendisine güzel fırsatlar sunuyordu. Başkası olsa evine bile almayabilirdi.

Yoongi banyodan çıktıktan sonra aldıklariyla bir şeyler hazırlamış ve jungkook'la jin'in yanına gelmişti.

Jungkook kitapları toplarken gözleri karşı koltukta oturan yoongi'ye kayıyordu.

"Jin dersler nasıl gidiyo." Bildiği şeyleri yeniden duymak garip olsada jungkook bilsin istemiyordu. Jin olmamış bu çocukder gibi kafasını iki tarafa sallamıştı.

"Senin yüzünden çocuk derslere odaklanamaıyor nasıl gitmesini bekliyosun." Jin gerçekleri çekinmeden yoongi'nin yüzüne vurmuştu. Jungkook şaşkınca jin'e bakıyordu. Nasıl anlamıştı yoongi yüzünden derse odaklanamadığını.  Yoongi ise kaşlarını çatmıştı yeniden.

"Benle ne alakası var?"

"Benide haber vermeden evden çıkıp gitseler eve geldiğinde bir kaşık suda boğarım. Bu çocuk ise sadece düşünmekle yetiniyo." Son cümlesinde yine anne edasıyla kafasını iki tarafa sallamıştı.

Yoongi kaşları çatık bir şekilde jungkook'a dönmüştü bu sefer "bana iyi gidiyo demiştin yalanmi söyledin?"

Sert konuşmasıyla jungkook gerilmişti. Azını açmış bir şeyler zırvalıycakken yoongi yine konuşmuştu.

"Nereye gittiğimi merak ediyorsan sora bilirsin bunda cekincek bir şey yok."

Bu sefer jungkook kaslarını çatmıştı. Sanki sorularımı cevaplıyorsunda çekinmeden sorucakmışım diye düşündü. Fakat dıştan söyleyememişti.

"Bundan sonra sorarım o zaman. Hem yalan söylemedim bana göre dersler iyi gidiyo."

İkili konuşmaya dalmışken jin haber vermeden kalkıp gitmişti fakat ikiside  farketmemişti.

"Neyse yemeğini ye acıkmışsındır. Yarın dersin yok benimde bir kaç saatim boş alışverişe çıkalım."

Öğlen çalıştığı yerde izin günüydü bunuda değerlendirmek istiyordu. Umursamıyormuş gibi konuşsada kalbi hızlanmıştı.

Jungkook heyecanla "gerçekten mi?" Diye sorduğunda kafasıyla onaylamıştı.
Yoongi'nin onayından sonra mutlulukla yemeğini yemeye başlamıştı. İstediği şey ayağına gelmişti yoongi"yle vakit geçirmek onu daha iyi tanımak istiyordu.

Ahanda yeni bölüm. İsim bulmada çok kötüyüm adamın adı yarık surat kaldı abi djfjdn

Uzun yazmaya çalıştım saçmalamış olabilirim affedin hadi by👋

I HOPE🍀YOONKOOK🍀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin