Vampir Liseli

Bölüm 11

Mark
O an yalnız kalmak istiyordum. Bu yüzden Yuju'nun kolunu itmiştim. Ne yapmıştım ben? Yuju'nun batıp çıktığını gördüm. Hemen denize atladım ve Yuju'nun olduğu yere doğru yüzdüm. Sonrada Yuju'yu kıyıya doğru çektim. Kıyıya çıktığımızda herkesin başımıza toplandığını gördüm. Yuju'ya kalp masajı yaptım. Sonra birden gözlerini açtı. Biraz öksürdü ama iyiydi. Ambulans çağırdım. Yuju gözlerini açtığında söylediği ilk cümle
- Mark iyi misin?
olmuştu. Gerçekten çok şaşırdım ama mutlu olmuştum. Sonuçta sevdiğim kız ölümden döndüğü halde beni merak ediyordu. Ona hala itiraf edememiştim. Yetmezmiş gibi bir de benim yüzümden az kalsın ölecekti. Her neyse hastaneye gittik. Yuju'yu bir odaya aldılar. Bu günlük orada kalması gerekiyordu. O uyurken bende yanında oturup elini tutuyordum. Sonra bir an "Eunha'ya haber versem mi?" diye düşündüm. Sonuçta o da kardeş olduğumuzu yeni öğrenmişti ve bu zamana kadar yaşananlar da onun suçu değildi. O da böyle olsun istemezdi. Ayrıca Yuju onun en yakın arkadaşıydı,bilmeye hakkı vardı. Sonuç olarak Eunha'yı aradım.
- Alo unni?
Unni mi dedim ben? Unni ne ya? Aish yapacak bir şey yok,bir kere dedim.
- Unni mi? Neredesiniz Mark? Yuju yanında mı? Telefonumu açmıyor.
- Evet yanımda ama..
- Yanındaysa sıkıntı yok. Çok endişelendim ya. Yuju'ya sorar mısın neden telefonunu açmıyor acaba?
- Şey. Aslında biz hastanedeyiz.
- Ne? Neyin var? İyi misin? Yuju iyi mi? Kime ne oldu?
- Sakin ol! (Olanları anlatır.)
- Ne? Mark sen ne yaptın? Hangi hastane?
- ............. hastanesi.
- Tamam geliyorum.

Eunha
Jungkook'a dönüp
- Jungkookie (olayı anlatır.) Hastaneye gitmemiz gerek.
- Tamam. Benim arabamla gidelim. Şu tarafta. Acele edelim.
- Tamam. Hadi gidelim.
Hastaneye gittiğimizde Yuju uyuyordu. Mark'a dönüp
- Düş peşime!
dedim. Bahçeye çıktık. Ben Mark'a dönüp
- İntihar etmeye çalışıyordun demek ha? Seni.....! Her neyse bir daha böyle bir şeye kalkışırsan seni öldürürüm haberin olsun!
- İyi tamam.
- Az kalsın ölüyordu kız! Aish..biraz mantıklı davran!
- Biliyorum zaten pişmanım.
- Bir dakika,bir dakika yoksa sen... Yuju'dan hoşlanıyor musun?
- Ya...nereden anladın?
- Sen beni ne sandın? Bu arada benden duymuş olma ama Yuju da senden hoşlanıyor.😁😉😊😊
- Gerçekten mi? Dalga geçiyorsun değil mi?
- Ne dalga geçmesi ya? Dalga geçer gibi bir halim var mı?
- Noona sana bir şey soracağım.
- Noona mı? Seni varya. Aynı yaştayız bir kere. Cidden sinirimi bozuyorsun. Her neyse ne soracaksan sor.
- Yuju'ya nasıl ve nerede itiraf etsem?
- Yuju lunaparkta veya herkesin olduğu bir ortamda itiraf edebilirsin. Çünkü Yuju lunaparka bayılır ama herkesin içinde mesela bir parti düzenleyip orada itiraf edebilirsin.
- Sağol noona.
- Bence artık yukarı çıkmalıyız.
- Hadi.
dedi ve yukarı çıktık. Yuju uyanmıştı. Yuju Mark'a dönüp
- Sen..iyi misin?
Mark gülümsedi ve
- Ben iyiyim sen iyi misin?
- Evet.
Ben
- Jungkookie biz kahve almaya gidelim mi?
- Ah..evet,gidelim.
Odadan çıktık. Jungkook
- Hava almak iyi gelebilir. Dışarı çıkalım mı?
- Çok iyi olur.
Bahçeye çıktık ve bir banka oturduk. Ben
- Gerçekten hayatımda geçirdiğim en zor gündü.
- O zaman rahatlaman gerek.
dedi ve sarıldı. Bir süre öylece kaldık. Bir süre sonra hava karardı.

Mark
Eunha ve Jungkook gidince Yuju'nun yanına oturdum ve şöyle dedim
- Gerçekten özür dilerim. Öyle olsun istemezdim. Şuan gerçekten iyi misin?
- Evet iyiyim. Sorun değil.
Sonra kısık bir sesle
- Ölümüm senin elinden olsa ölmek isterdim.
dedi. Duymadığımı sanıyordu. Ama hafiften gülümseyince duyduğumu anladı. Utandığı için yüzü kızarmıştı. Utanınca gerçekten çok tatlı oluyordu.😊😊

Evet bir bölümü daha bitirdik. Yorum yapmayı unutmayın.😉 Birdahaki bölümde görüşmek üzere Annyeong! 🤗🤗💜