Ben Nasıl Kocaman Bir Kadın Oldum

Home Party

"Umarım içerde söylediğin saçmalıkların başımıza ne iş açtığının farkındasındır."dedim sinirden ellerim titriyordu resmen.
"Nil, bak bir dinle Allah aşkına dün Taner hocayla koridorda karşılaştım bana neler dedi bir bilsen."
"Bilmek is-te-mi-yor-um! İçerideki davranışın hiç bir mazereti olamaz!"
"Ya tamam ama bir dinle lütfen ondan sonra karar ver."
Gözlerimi kapatıp ağız dolusu bir of çektim."Tamam seni dinliyorum."
"Dün koridorda karşılaştık. Onu şikayet ettiğimizi öğrenmiş.O arkadaşına da söyle hakkımda en ufak bir şey dediğinizi öğrenirsem
ikinize de bu okulu dar ederim sadece bununla da kalmaz sizi attırırım dedi."
"Yani sende buna inandın öyle mi?"
Yüzümün ister istemez alaycı bir tavır takındığının farkına varsam da tam da yeriydi.
"Hayır sadece bu kadar değil devamı da var. Sınıftaki çocuklardan duydum.Bizim okulun arazisiyle alakalı bir konuda belediye ile davalıkmışız ve bizzat Taner hoca bu süreci yürütüyormuş, yani anlasana işte adama ihtiyaçları var."
"Peki bana neden daha önce anlatmadın?"
"Bak seni daha tam tanımıyorum. Ama çok sinirliydin. Kararından vazgeçecek gibi durmuyordun. Üstelik beni de engelleyebilirdin. Okuldan atılmaktansa bu işten bu şekilde sıyrılmamız iyi oldu."
"Off Gözde ya.Keşke içeri girmeden bana anlatsaydın. Tamam neyse kızmıyorum sana. Ben o yaşlı moruktan hırsımı alamadım ya ona yanıyorum. Neyse elbet eden bulur o da cezasını çekecek."

Saat üç olmuş bile. Alelacele kampüsten çıktım. Bugün Cansu'yla buluşup Kaan'a ev hediyesi alacağız. Sonra da Kaan'a uğrarız. Cansu'yla avm'de kendimize bir şeyler bakmaktan Kaan'a doğru düzgün bir şey bulamamıştık. Neyse ki son anda elektrikli ev eşyaları satan bir yere girmeyi akıl ettik de elimiz boş gitmedik.

Sürprizzz!!Biz geldik.
"Kızlar bu ne hoş sürpriz ama geleceğinizi bilseydim en azından pijamamla açmazdım kapıyı. Neyse hadi geçsenize içeri."
Yerleşirken ucundan bucağından gördüğümüz ev iyice yerli yerine oturmuştu . "Zehirlendiğimden beri tost yiyemiyorum diye söylenip duruyordun. Bizde sana tost makinesi aldık. Artık evde kendin pişirir kendin yersin."dedi Cansu.
"Tabi bu kez de kendi kendini zehirlemezse."dedim.

Bir bekar evine göre oldukça zevkli döşenmişti ev. Her eşya birbiriyle uyumluydu. Kaan'ın bu kadar zevkli olduğunu bilmezdim doğrusu. Aklımın bir köşesinde de hala disiplin kurulunun kararı vardı. Cansu'ya biraz anlattım ama Kaan'ın bilmesine gerek yoktu. Şimdi beni korumaya kalkar başını belaya sokar falan. Ay bi de annemler var neyse bilmemeleri en iyisi iki hafta okula gidiyormuş gibi davranıveririm.

"Hey sana diyorum. Gelirsin değil mi?"
"Nereye?"
"Ohoo Nil hiç dinlememişsin ki? Haftasonu diyorum evimi kutlamak için diyorum home party diyorum?
"Valla ben gelemeyebilirim Kaan. Biliyorsun bu ara sık sık ablamdayım. Malum bebiş. Yardıma ihtiyacı oluyor. Genelde de ben gidiyorum."dedi Cansu.
"Yapma be Cansu. Nil senden itiraz istemem o zaman hem sen ev sahibi sayılırsın üstelik bana yardım da edersin."
"Sen de beni partiye mi davet ediyorsun part- time iş mi teklif ediyorsun belli değil.Tamam ya gelirim merak etme."
"Ben zaten içkileri ayarladım. Bir tane de garson tuttum içki servisini o yapacak."
"Biraz abartmamış mısın "diye sordu Cansu.
"Biz de hiç bir şey bilmiyor değiliz bu ortamlar böyledir kızlar."

Bugün okula diye çıktım evden. Yalan söylemekten nefret ediyorum. Ama beyaz bir yalan sonuçta. Gerçeği bilseler gereksiz yere üzülecekler ay bir de arada bir aklıma o yaşlı moruğun bana tatlı kız demesi gelmiyor mu? Kafamı sağ sola hızlıca hareket ettirerek kafamdaki düşüncelerden kurtulduğumu düşünerek arabama bindim. Yarın Kaan'ın partisi var. Ne giyilir bilmiyorum. Dolabıma şöyle bir baktım hiç bir şeyim kalmamış. İşletme Fakültesindeki kızların çok güzel olduklarına dair şehir efsanesini lisede okurken bile duymuştum. Gerçi Kaan'da beni partiye işçi sınıfı kontenjanından davet etti ama yine de kendimi iyi hissetmek istiyorum.
Sivilcelerim kullandığım ilaç sayesinde büyük ölçüde azaldı. Güzel bir de makyaj yaptım mı oldu bu iş.