Chanyeol erken uyandı ve yanında yatan kızının saçlarını okşadı. Onun öz kızıydı o. Asla onu bir başkasının olarak görmemişti. O büyütmüştü ve şimdi onu incittiğini düşünüyordu. Gerçekleri söyleyemezdi. O zaman Bo Jo, kendisinden nefret ederdi.
Kızının saçına küçük bir öpücük bıraktı ve açılan üzerini örtüp, odadan çıktı. Kahvaltı hazırlamak en iyisi diye düşündü.
**
Bo jo, babasından önce uyanmıştı aslında. Onun güvende hissettiren horlama sesi kesilince de uyuma numarası yapmıştı. Babasının, kendisi uyurken gösterdiği şefkati hissetmiş ve dün gece ona söyledikleri yüzünden pişmanlık duymuştu.
Babası odadan çıkınca on dakika sonra yurtta amcalarının sesi yükseldi ve Bo jo, bu anı özlediğini hissederek enerjik bir şekilde uyandı.
Banyoda olan hangi amcası olduğunu bilmiyordu ama kapıda çıkmasını bekliyordu.
Kyungsoo banyodan çıktığında, Bo jo sıranın kendisine geldiği için mutlu olmuştu ama Sehun koştu ve Bo jo'yu hafifçe omuzlarıyla iterek banyoya girip, kapıyı kilitledi.
"Hey! Amca! Hey! Çık hemen!"
Bo jo kapıyı yumruklayarak bağırdı. Sehun amcası duş için saatlerini harcıyordu.
"Üzgünüm Bo jo."
Sehun, kapının ardından buğulu çıkan sesiyle söyledi.
"Yaaaah! Sehun amca!"
Bo jo bağırıp, olduğu yerde tepinirken Kai yüzünü asmış ve gözlerini ovuşturarak alt kata inmek için Bo jo'nun yanından geçmişti.
Bo jo umursamadığı için sinir krizleri geçiriyordu.
"Yaaaah!"
"Bo joooo. Bağırma!"
Banyonun karşısındaki odadan Baekhyun bağırmıştı. Bo jo, sinirle soludu ve duş almayı sonraya bırakmaya karar verdi.
Alt kata inmek için merdivenlerin yanına geldiğinde, dün gece kapısı kırılmış olan odanın kapısının tamir edilmiş olduğunu gördü. Yutkundu ve yavaşça elini kapı koluna getirdi. Açmayı denedi. Ama kapı yine kilitlenmişti. Ellerini kapı kolundan çekti ve amcaları tarafından görülmediğine emin olduktan sonra alt kata indi.
"Günaydın." dedi Kris Bo jo'yu görünce ve kocaman gülümsedi.
"Günaydın amcalarım."
Bo jo, enerjik bir şekilde söyledi. Dün geceyi unutmak istemişti.
Suho, kahvaltının hazır olduğunu diğer üyelere söyledi ve herkes alt kata indi. Masaya oturdular ve Kyungsoo ile Chanyeol'un tabaklarına koydukları kahvaltılıkları incelediler.
Bo Jo, Lay'e bakmaktan korkuyordu. Yine annesi gibi davranmaktan ve babası ile amcalarını kırmaktan.
"Ben Hei'yi özledim."
Lay, sessiz yapılan kahvaltıyı böldü.
Tüm üyeler şaşkınlıkla Lay'e baktı. Kimse bir şey demedi ve sadece zorla yutkundular. Lay, şimdi yine hatırlıyordu.
"Bende Selin'i ve çocuklarımı." dedi Kai ve ah'ladı.
"Eun bi'yi... Eski evinde tek başına kalıyor." Suho söyledi.
"Aish! Yeter sizi duygusal şeyler. Yapmayın şöyle. Hepimiz özledik. Bende özledim. Soo jin'i özledim ve lisede okuyan kızımı. Ayrıca üvey kızım soo min'de bu yaz tatili için bizde. Özledim bende ama birlikteyiz öyle değil mi? Bunun keyfini çıkaralım. Hem Kai, hatırlamıyor musun çocukların yeni doğduğunda uyuyamıyorum diye sürekli şikayet ediyordun. Tatil gibi düşünün." Baekhyun söyledi ve herkes tebessüm etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PARK BO JO (12+1)
Fiksi PenggemarPark Bo jo için hiçbir şey normal olmadı... Hayatın zorlukları ona on sekiz yaşından sonra daha bir çullandı. Babası, amcaları, yeğenleri, yengeleri ve sesiyle mutluydu. Mükemmel sesinden dolayı okulda dışlanıyordu. Ünlü olmayı hak etmediğini söyle...