Toprak'la geçirdiğim o günün ardından tam üç gün geçmişti. O gün Beril ' in dediği cümleleri, ağlamama sebep olan olayları,Toprak'ın benim arkamdan gelmesini ve beni sahile götürdüğünü annem hariç kimse bilmiyordu. Toprak beni saat on iki de eve bırakmıştı. Annem en az yüz kere aramış ama hiçbir şekilde bana ulaşamamıştı. Telefonumu derslerde sessize alır,teneffüslerde açardım ama bu sefer kafam dağınık olucak ki o gün sessiz de kalmıştı. O sürede sadece ben konuşmuştum nerdeyse Toprak hiç konuşmamış ve sorduğum soruları da cevapsız bırakmıştı.
Gözünü bile kırpmadan beni dinlediğini uzakta ki bir insan bile anlayabilirdi.O kadar odaklanmıştı ki sanki siz bir bulmacasınız da o da sizi çözüyor gibiydi. Onun bu halleri beni korkutsada aldırış etmemiştim. Çocukluğundan hiç bahsetmedi.Bense hiç ara vermeden çocukluğumu anlattım.Kısa bir sessizlik olduktan sonra Toprak "kalkalım mı?"deyince"tabi "diyerek hızlı bir kalkiş yapmıştım.
İlk defa motora binmiyordum,cok fazla hız yaptığı için beni eve götüresiye kadar beline sarılıp gözlerimi kapadım. O hız yaptıkça sesler uğultu halinde etrafa yayılıyordu sanki.Havanın sesi,trafik sesine karışmış, görüntüler beynimde bulaniklasmisti. Gözümü açmaya çalışınca hepsi gökkuşağı renkleri gibi birbirine giriyor beynimi sulandırıyordu. Kendimi o kadar odaklanmıştım ki geldiğimizde Toprak "şuan felç gecirebilirim sanırım "diyerek kahkaha attı.Bense ne yaptığımı farkederek ellerimi belinden hızlıca çekip,kaskımı kafamdan çıkardım.Motordan kalkmadan önce "Teşekkür ederim, sanada zahmet oldu"diyerek yavaşça motordan kalktım. O ise "Teşekkür etmene gerek yok ,hatta etme"diyerek yan binada ki garaja doğru motorunu sürmeye başladı. İçimde ki ses ne yaptığına anlam veremiyor,kafamda ki düşünceler birbirine karışıyor, beynim sessizce onu izlememi emrediyordu .Mantığımla hareket ederek sessizce garajdan çıkmasını bekledim.Garajdan çıkması fazla uzun sürmesede cidden motorunu neden oraya park ettiğini deli gibi merak ediyordum. "Hey ne yaptığını sanıyorsun? "Diye bağırdım eve doğru ilerlerken, arkasını dönüp gözlerini kısıp cevap vermesi uzun surmemişti. "Senin yaptığını bayan bilmiş,evime gidiyorum "
"Evime gidiyorum "cümlesi kulaklarımda yankılanırken keman sesi de onunla birlikte kulaklarımda yankılanıyordu. Annemin cümleleri "bir aileymışler,iki çocukları varmış birisi müzikle uğraşıyormuş, Öteki side yurt dışında okuyormuş. "Duygularım,düşüncelerimle boğuşuyor, şaşkınlığimdan nabzım bile atmiyor olabilirdi.
"O keman çalan çocuk, notaları o kadar birbirine karistirmadan tüm benliğinle çalan ve bu binaya yeni taşınan çocuk sen miydin ?Sabaha kadar dinlediğim kişi, sen beni taniyorsun ama ben seni tanımıyorum öyle mi ?"dedim kendi kendime kapının önünde dikilmeye devam ederek.
Kendime gelerek eve girdiğimde sessiz olmaya çalışmıştım fakat girmemle lambanın açılması bir olmuştu. Annem çok sinirlenmiş olayı aciklasam da affetmemiş bir hafta ev hepsine maruz kalmıştım. Babam nobette olduğu için allahtan eve gelmemişti. Gelseydi eğer polis olduğu için ev hapsiyle bile kalicagimi zannetmiyordum.
Telefonumun sesini geç olsada sessiz modundan çıkartıp sesli moduna almıştım. Telefonumun şarjı %34 olduğundan şarja taktım .Pembe perdelerimi büyük bir özenle açıklık kalmayacak şekilde kapattım. En son işlem olarakta o gün beynimdeki herseyi yok edip gece lambamı yaktıktan sonra Paris nevresimli yorganımı boğaz hizama kadar üstüme çektim. Yastigima kafamı koyar koymaz da uykunun kollarına kendimi teslim ettim...
İyi okumalar 💕
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutkulu Şizofreni
Mystery / ThrillerOkyonusu dinliyordum. Kumun içinde bir yüz gördüm ama onu elime aldığımda elimden kayboldu. " Uyandır beni hayatımı canlandırmak istiyorum"