EFULİM

Benim için ağlama artık

Saat 09:48
Sabahın 07:45 inden beri kantinin duvarıyla bir hesaplaşmadayım sanki hesaplaşabileceğim en somut şey şuan o. Kağıt bardağın masaya hızlıca vurulma sesiyle hesaplaşmama ara verdim
-Ders 9 daydı ve sen 7 den beri burdaydin derse girmedin. Senin sorunun ne dostum diye Amerikanvari bir soru soruyorum
+O burada. Ankarada
-Karşına mı çıktı? Ayrıla bilmiş mi anasının kucağından paşam? Ne dedi birşey yaptı mı.?

Daha beynim, kalbim bu olayı sindirip dilime getirememişken Fatih çoktan hakarete başlamıştı bile. Bir süre sonra yanında benim olduğumu idrak etti. Ve işte o can alıcı soruyu sordu canım arkadaşım
- Ne hissediyorsun
20 saniye kadar bir sessizlik sonra bir iç çekiş
+Bilmiyorum ki Fatih. Bunca zaman içimde onla hesaplaştım hak verdim hakkımı verdim ama karşıma bir daha çıksa ne yaparım diye düşünmedim
-Emin misin ? Kesin geldi mi gördün mü onu?
+Hala aynı tanıdığım gibiyse eminim. Görmen yakındır

Bütün gün dersteydim Fatih sonunda ikna etmişti derse girmeyi. Burcu'yla bir olup beni derste güldürmek için en son dersten atıldı yavrum ya. Ne iyi dostlara sahibim diye düşünürken dersten sonra bir kız yanıma  geldi. Daha önce fakültede birkaç kere görmüştüm onu
-Pardon Leyla sen misin?
+Evet
-Halis Hoca amfi 2 de seni beklediğini söyledi projeyle ilgiliymiş
+Ay geçen dönem projemde çok eksik görmüştü galiba unutmamış

Bizimkilerle vedalaştım artık çok yordum bugün  onları eve gidip dinlenmeyi hakettiler. Bende gidip bir doz azar işitip geleyim bir o eksik kalmıştı.
Amfiye girdim Allah Allah hoca odası varken niye buraya çağırdıysa kimse de  yok.
Oturdum bekledim heralde gelir şimdi diye yüzüm sahneye dönüktü arka kapının açıldığını duydum arkamı dönerek
-Hocam gözünüzden kaçma.....
O an biri beynimden vurup gömseydi ya keşke. Bu ne cesaretti neydi yani bu ? Ne demekti ? Daha da yaklaştı her basamağı attığında gözbebeklerim daha da büyüyor gözlerim içine kan toplanıyordu. O yavaş yavaş gelirken biraz daha süzdüm onu. Zaman ona iyi davranmış. Saçları çok hafif önüne gelmiş gözleri hala aynı çakır gibi yeşil zayıflamış bir hayli belli sporla da uğraşmış baskete devam ediyor heralde baksana omuzlar genişlemiş burnu hala fındık gibi yıllarca sen nasıl karadeniz uşağısın dediğim o milimetrik orantısı. Ben onda değişenlere baktıkça gözlerimden sicim sicim su akmaya devam ediyordu. Sesi dedim çok özledim o tok sesi şiir okumaya müsait nağmeleri... Sus artık Leyla kendine gel unutma derdi ne öğren ve git. Evet ya derdi neydi ?
Giderek yaklaştı gözlerim içine baktı akan yaşları gördü içinden birşeyler koptu gitti  ben hissederim anlarım ben. Ee o zaman niye gittin be ey zalim
-Leylaa
Kırık bir ses çok kırık hani devam etse o da ağlar.Yani ben gene öyle hissettim. Yanılmadığımı düşünürdüm hislerimde o gidene kadar
Gördüm işte bir damla yaş sol gözünden dudağına doğru aktı. Diyemedim birşey kalamadım da arkamı döndüğüm gibi aşağıya indim ön kapıdan attım kendimi amfiden.
Neydi şimdi bu ?? Of ne kadar çok sorum var cevabı olmayan. Yol boyu yürüdüm ağladım bağırdım çağırdım sustum tekrar bağırdım eve geldim vurdum kafayı yattım. Gece kaç kere o bir damla gözyaşı sanki beynime değmiş gibi uyandım. Uğruna senelerce baraj kadar gözyaşı döktüğüm adam bir damla ağladı diye kendime dert ettim ya ne desem kendime.
Evden anneme görünmeden çıkamadım ama bu şekilde de karşısına çıkamazdım. Aynada kendimden nefret ettim resmen.
Kapı şak diye açıldı bir an . Burcu gelmiş..İçeri bir hızla girip kapıyı kapattı.
Baştan aşağı bebi bir suzdu kaşları çattı
-Bana kendin için yaşa ve savaş demiştin sana inanmamalıydım
+Noldu Burcu ya
Dolabıma yöneldi içinden çiçekli elbiselerimi çıkardı elime bornozumu verdi saç maşasını prize taktı
- Dersin başlamasına 30 dk var. Bahane kabul etmiyorum. Selim Hoca'nın ilk dersi ve sen bunu kaçıramazsın yürü duşa
Bunlar bu atarı gideri benden öğrenip bana yutturuyolar ya.
Burcu resmen benle bebek gibi ilgilendi. Saçımı kuruttu ,bana en yakıştığını söylediği haki yeşil belden oturtmalı çiçekli elbisemi giydirtti , saçlarımı bukle bukle yaptı, çok hafif bir makyaj yapıp çantamı bile hazırladı elime verdi 20 dakika içersinde yaptı bunları.
Okula girdiğimizde ders başlamıştı biz de arka kapıdan giriş yaptık. Fatih 200 kişilik sınıf içinde kafayı tavana doğru dikip kolları birleştirip uyumasıyla belli ediyordu kendini geçtik yanına oturduk.Yalnız biz dersin sonuna zor yetiştik hoca dersi bitiriyordu.
-Haftaya planlamaya başlarız arkadaşlar. Bu arada size yeni transferimizle tanıştırayım.Kendisi Mimar Sinan dan okulumuza yatay geçiş yaptı birkaç projesini sundu bana. Dişli bir rakibiniz var artık ona göre😂. Emre buraya gelir misin? Arkadaşların seni gormeliler bence
O an olayın şaşkınlıgını yaşarken bi yanımda Burcu diger yanımda Fatih in benden tepki bekleyen bakışları altında daha da bi ezilmistim. Dağılışın verdiği kalabalıktan yararlanıp bizimkilere sakın gelmeyin diyip dışarıya firladım yan taraftaki bos olan küçük sınıfa girdim
Kalbim ağzımda atıyor. Çaresizlik var uzerimde zaman ilerledikçe daha da çöken. Olayın sıcaklığı 15 dakika sonra azalınca düşündüm ne yapacaktım ben burnuma kadar gelmişti. Ne garip ya bunca zaman bunu hayal et. Al işte Leyla Hanım bak artık aynı sıralardasın hayalindeki gibi artık mutlu musun?
O kadar çok kendime yüklendim ki gözyaşlarım gibi hıçkırmalarıma da engel olamadım. Bir kapı sesi duydum oraya bakmadım bile gene kesin Fatih ti nerde olacağımı iyi biliyordu
- Lütfen birşey deme Fatih. Çok yalnız hissediyorum kendimi çok çaresiz.
+Bunun için gelmedim. Benim için ağlama artık
İyi de bu Fatih değil ki .
Ahhh! Emre.
Karadeniz in hırçın, yakışıklı ve bir o kadar güvenilmez çocuğu.
Niye geldin ki sen